enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5177
EURO
36,1920
ALTIN
2.972,15
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu”

Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı (DTMK) tarafından “Yaylı Çalgılar” temalı “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” düzenledi. Konservatuvar Etkinlik Salonu’nda gerçekleşen sempozyum iki oturum halinde yapıldı. Sempozyuma DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta’nın yanı sıra Konservatuvar üst yönetimi ile çeşitli ülkelerden yaylı çalgı alanında uzman kişiler katıldı.

EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu”
15.12.2023
1
A+
A-

Ege Üniversitesi Konservatuvarı’ndan dünyada bilimsel bir ilk daha…

EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları

Sempozyumu”

Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi

Konservatuvarı (DTMK) tarafından “Yaylı Çalgılar” temalı “1. Uluslararası

Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” düzenledi. Konservatuvar Etkinlik

Salonu’nda gerçekleşen sempozyum iki oturum halinde yapıldı. Sempozyuma

DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta’nın yanı sıra Konservatuvar üst

yönetimi ile çeşitli ülkelerden yaylı çalgı alanında uzman kişiler katıldı.

Sempzoyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren DTMK Müdürü Prof.

Dr. Özge Gülbey Usta, “Bu tarz sempozyumlarda süreklilik hedefliyoruz.

Teması itibarıyla dünyada ilk olarak geçekleşecek Türk Dünyası Halk Çalgıları

serisinin, ‘Yaylı Halk Çalgıları’ konulu sempozyumuna şahitlik edeceğiz. Her yıl

farklı enstrümanlar belirleyip, sempozyumumuzun sürekliliğini sağlamak,

böylelikle Türk Halk Müziğinin her enstrümanının geniş kitlelerce

öğrenilmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

Sempozyumun ilk oturumunda “Türkiye Dışında Türkler Tarafından İcra

Edilen Yaylı Halk Çalgıları” konuşuldu. EÜ DTMK Türk Halk Müziği Anasanat

Dalı Başkanı Doç. Dr. Özgür Çelik’in başkanlığını yaptığı oturuma

Özbekistan’dan Öğr. Gör. Nilufar Botırova, Öğr. Gör. Rasulov O’ktam

O’lmasovich, Prof. Zokirov Azizjon Rayimjonavich, Azerbaycan’dan Prof. Dr.

Abbasgulu Necefzade, Öğr. Gör. Mahire Guliyeva, EÜ DTMK Öğr. Gör. Dr.

Atakan Deligöz konuşmacı olarak, Tuva Özerk Cumhuriyeti’nden Öğr. Gör. Igor

Koshkhendey, Türkmenistan’dan Prof. Dr. Jamilya Gubanova, Kazakistan’dan

Öğr. Gör. Lylilya Tazhibayeva, İran Güney Azerbaycan’dan Mohammadreza

Erfani ise video yoluyla katıldı.

“Alanında ilk sempozyum”

Oturum Başkanı Doç. Dr. Özgür Çelik, “Sempozyumumuzda; ortak

kültürel mirasımız olan Türk Dünyası yaylı halk çalgılarından; İgil, Kılkopuz,

Güce, Sato, Bızançı, Kamança, Kastamonu Kemanesi, Iklık, Hegit, Bas

Kemane, Karadeniz Kemençesi ve Kabak Kemane çalgılarını tanıyacağız. Ege 

Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı olarak ‘12 Yay Tek Kültür’

düşüncesiyle, Türk yaylı halk çalgılarını tema alarak belirlediğimiz, uluslararası

bu sempozyumun Türkiye’de bu alanda düzenlenen ilk sempozyum olmasının

haklı gururunu yaşadığımızı belirtmek isterim” dedi.

Sempozyuma günümüzde Rusya Federasyonu içerisinde yer alan Tuva

Cumhuriyeti’nden video yoluyla katılan Öğr. Gör. Igor Koshkendey, Tuva

Cumhuriyeti Halk Çalgısı olan “İgil” hakkında bilgiler verdi ve yöresel bir

icrada bulundu.

Tar ve Sator hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Öğr. Gör. Nilufar Botırova

“Sator enstrümanı yaylı enstrümanlar grubuna dahildir. Bu enstrüman, tambura

yakın olan enstrümandır. Tambur; Özbekistan, Tacikistan, Uygur, İran gibi

devletlerde kullanılır. Sator üç telli bir enstrümandır. Kemençe ve diğer yaylı

enstrümanlar gibi kullanılır. Sistemsel bir benzerlik vardır” dedi. Öğr. Gör.

Botırova’nın ardından Öğr. Gör. Rasulov O’ktam O’lmasovich ve Prof. Zokirov

Azizjon Rayimjonavich Özbekistan’a has ezgilerle icrada bulundular.

“Ortak Türk Mirası”

Sempozyuma video yolu ile katılan Prof. Dr. Jamilya Gubanova, Türkmen

Müziği’nde Ghjak enstrümanı hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Gubanona,

“Türkmen Müziği, ortak Türk mirasının önemli dallarından ve kültürel

değerlerinden biridir. Ghjak, perdesiz bir çalgıdır. Sap ve gövde kısmı birbirine

sabittir. Ghjak tellerini hazırlamak için ince bakır teli kullanılmaktadır. Ses

genişliği iki oktavdır” dedi.

Azerbaycan halk çalgılarından Kamança’yı anlatan Prof. Dr. Abbasgulu

Necefzade, “Yaylı Rubab ile Kamança arasında benzer ver farklı özellikler

vardır. Rebab’ın telleri, şu an metalden hazırlanmasının yanı sıra, geçmişte at

kuyruğundan da hazırlanmıştır. Rebab’ın Avrupa’da tanınmasının ardından

viyolonsel gibi sazlar görünür hale gelmiştir” dedi. Prof. Dr. Necefzade

konuşmasının ardından Öğr. Gör. Guliyeva ile birlikte eser icra etti.

Sempozyuma video yoluyla katılan Öğr. Gör. Lylilya Tazhibayeva,

Kazakistan’a has çalgılardan söz etti. Tazhibayeva “Kılkobız, 9 yüzyılda icat

edildiğine inanılan bir yaylı çalgıdır. Dört tellidir. 65 santimetredir. Daha çok

çam, kabak, kuş ağacı, akçaağaç ve ceviz ağaçlarından yapılmaktadır” dedi.

Kamança icrasında bulunan Mohammedreza Erfani’nin ardından Öğr.

Gör. Dr. Atakan Deligöz, Tuva Özerk Cumhuriyetine has olan Bızaançı çalgısı

ile ilgili bilgiler verdi. Öğr. Gör. Dr. Deligöz “ Bızaançı, iki telli, telleri at

kılından yapılan bir enstrümandır. Çalgının alt kısmında ses kutusu vardır. 

Ancak ses kutusu dönem dönem değişebilmektedir. Ses kutusunun üstü

çoğunlukla yabani keçi derisi kaplıdır” dedi.

Türkiye’de İcra Edilen Yaylı Halk Çalgıları

EÜ DTMK Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan’ın başkanlığını

yaptığı ikinci oturumda “Türkiye’de İcra Edilen Yaylı Halk Çalgıları”

konuşuldu. Oturuma EÜ DTMK Öğr. Üyesi Doç. Dr. Beril Çakmakoğlu, EÜ

DTMK Dr. Öğr. Üyesi İdris Ersan Küçük, Hegit Sanatçısı Bayram Salman ve

Doç. Dr. Özgür Çelik konuşmacı olarak, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu

(TRT) Iklık Sanatçısı Uğur Önür, TRT Ankara Radyosu Kabak Kemane

Sanatçısı Öğr. Gör. Arslan Akyol ise video yoluyla katıldı.

Oturum Başkanı Doç. Dr. Maruf Alaskan “Bu bölümde Anadolu’da hali

hazırda kullanılan yaylı çalgılar üzerine bir değerlendirme yapacağız” dedi.

Kastamonu Kemanesi ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Beril Çakmakoğlu

“Kastamonu Kemanesi düğünlerde, festival, dernek etkinlikleri, asker

eğlenceleri gibi mecralarda çalınmaktır. Kemençenin bulunduğu gruplar

arasında yer alan ve iki köçek, iki davul ve bir kemanenin oluşturduğu gruba

mehtar denilmektedir. Mehtar yörede çok sık rastlanılan bir gruptur. Kemane;

köknar, erik ve dut ağacından yapılmaktadır. Tellerin tırnaklarla temasıyla icra

edilmektedir” dedi.

Sempozyuma video yoluyla katılan TRT Sanatçısı Uğur Önür, Iklık

enstrümanı hakkında bilgi verdi. Önür “Iklık’ın üzerine deve, kuş ve yörük

yaşamında önemli olan hayvanlardan oyma yöntemiyle işleme yapılıyor. İki tane

kulağı vardır. Sap bölümünde özellikle bir karış olacak şekilde bir sap bölümü

vardır. Iklık’ı kabak kemaneden ayıran bir kanat bölümü vardır” dedi.

“Dal olup bölüşelim, saz olup söyleşelim”

Dr. Öğr. Üyesi İdris Ersan Küçük, kemençe hakkındaki efsanelere

değindi. Küçük, “Kemençe’nin doğuşu ile ilgili pek çok efsane vardır. Rize’de

bir çift vardır ve bu çift birbirine kavuşamaz, peşlerine düşenlerden kaçarlar.

Kaçarken ‘Dal olup bölüşelim, saz olup söyleşelim’ derler ve biri limon ağacına

diğeri de selvi ağacına dönüşür. Daha sonra limon ağacından kemençe ve selvi

ağacından da yay yapılır. Böylelikle ikisi de sonsuza kadar beraber söz olmuş

olurlar” dedi. 

Bas Kemane hakkında katılımcılara bilgiler veren Öğr. Gör. Arslan Akyol

“Bas Kemane, çalma biçiminden kemane ailesinden olmasına rağmen, ayrı bir

disiplindir. Bu nedenle bu çalgıya en yakın eğitimi verilen çalgı viyolonseldir.

Ülkemizde Türk Müziği Devlet Konservatuvarları’nda viyolonselin yanı sıra bu

çalgının da eğitimi verilmesi ve yaygınlaşması sağlanmalıdır. Çalgımız çanak ve

kol olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bu çalgıya en uygun tel viyolonsel

telidir” dedi.

Hegit enstrümanını anlatan Bayram Salman, “Hegit, Orta Asya’dan gelen

en eski Türk Halk Çalgılarımızdan biridir. Hegit, kabak kemane gibi üstten

basarak çalınır” dedi.

Doç. Dr. Özgür Çelik ise Kabak Kemane konusunda katılımcıları

bilgilendirdi. Doç. Dr. Çelik, “Kabak Kemanenin, gövde, sap ve gövdenin sapla

birleştirilmesinden, derinin gerilmesinden, yayın yapılışı, süslenmesi,

cilalanması ve tellerin takılmasıyla oluşan bir yapım süreci vardır. Su

kabağından yapılmaktadır. Aynı zamanda Su Kabağı, dünyanın çalgı yapımında

en eski materyalidir” dedi.

Oturumların ardından katılımcılara halk dansları gösterisi sunuldu.

Etkinlik sonunda EÜ DTMK Müdürü Prof. Dr. Özbey tarafından katkı sunanlara

“Katılım Belgesi” takdim edildi. Sempozyumun ardından katılımcılar,

içerisinde; Kopuz, Moriin huur, Azerbaycan Aşık Sazı, Dutar, Dombra, Tar ve

daha pek çok enstrümanın yer aldığı sergiyi gezdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.