enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5224
EURO
36,1690
ALTIN
2.965,59
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
9°C

EÜ Etnografya Müzesinde “Aile Albümlerinden Ebedi Hatıralar” konuşuldu

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde, “Müze Söyleşileri” kapsamında “Aile Albümlerinden Ebedi Hatıralar” söyleşisi düzenlendi.

EÜ Etnografya Müzesinde “Aile Albümlerinden Ebedi Hatıralar” konuşuldu
16.05.2024
2
A+
A-

Moderatörlüğünü EÜ İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zühal Özel Sağlamtimur’un yaptığı söyleşide konuşmacı olarak koleksiyoner İpek Cabadak yer aldı. Söyleşiye; EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko, akademisyenler, koleksiyon meraklıları ve öğrenciler katıldı.

“Kendimi görüntü serüvencisi olarak nitelendiriyorum”

Erken Cumhuriyet Dönemi fotoğraflarının yer aldığı söyleşide koleksiyoner İpek Cabadak, dönemin fotoğraf sanatçılığından, fotoğrafların hikayesinden ve İzmir’in ünlü Müslüman ve gayrimüslim fotoğraf sanatçılarından bahsetti. Üniversite yıllarında fotoğraf sanatına bağlı olarak koleksiyonerliğe başladığını belirten Cabadak, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden genç Cumhuriyet’e kadar olan süreçte fotoğraflarda kadının yerini sorgulamaya başlamasıyla bakış açısını daha da genişleterek dönemin fotoğraflarını mercek altına aldığını söyledi. Cabadak, “Ben kendimi bir görüntü serüvencisi olarak nitelendiriyorum. Üniversitede başlayan koleksiyonerlik serüveni bana ömür boyu eşlik eden ve yaşamımda çok özel bir alan açıp hiç bitmeyen bir süreç oldu. Bu dünya bana ait bir dünya” diyerek, fotoğraf sanatı ve koleksiyonerliğe duyduğu heyecanı katılımcılarla paylaştı.

“Özel bir seçki yapmaya çalıştım”

Seçkide yer alan her bir fotoğrafı farklı bakış açılarından sunan Cabadak, “Sizlerle paylaşacağım seçki çok özenle çalışılmış, özel bir seçki. Normalde koleksiyoncular geniş alanla başlayıp daha sonra özel bir alana yöneliyorlar. Benim serüvenim tamamen bir merakla başladı. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e evrilen bir toplumda sinema, televizyon, fotoğraf gibi görüntünün çatı olduğunu, bölümde sanat birliğiyle ifadenin söz konusu olduğu entelektüel bir yere geldiğiniz zaman birtakım şeyleri bilinçli merak etmeye başlıyorsunuz. Bu koleksiyonun özel bir çerçevesi var. Evrilen toplumdaki kadın gelip de, bir erkek fotoğrafçı önünde, bir mahrem alanda objektifin karşısında bu değişik fotoğrafları nasıl verdiğine dair bir merakım vardı. Geleneksel olarak Osmanlı toplumunda siluetin tasvirinin yasak olmasından başlayan; ‘Müslümanlıkta tasvir geleneği yoktur, dini olarak yasaktır’ gibi inançların geldiği toplumda hepimiz biliyoruz ki Osmanlı döneminde de padişah portrelerinden başlayıp, Tasvir-i Hümayun Madalyonuna, II. Mahmut’a kadar hem tasvir geleneği oluşmuş hem de Batı’yla olan ilişkilerde onlara benzemek için yapılmıştır” dedi.

“Sıradan olmayan kadınlar”

Koleksiyondaki fotoğraflarda yer alan kadınlardan bahseden Cabadak, “Bu merakla başlayıp, daha geniş bir alanda gelişen bu koleksiyon, stüdyoda çekilmiş kadın fotoğrafları hatta tuhaf görünümlü kadın fotoğrafları diyebileceğimiz, sıradan olmayan kadın fotoğraflarından oluşuyor. Koleksiyonumun özellikle İzmir çıkışlı olmasına dikkat ediyorum. İzmir’in kendi görsel mirasını ve kolektif kent benliğini İzmir’de tutmak adına da koleksiyondan hiçbir fotoğrafı paylaşmıyorum” diye konuştu.

“Ticari meta halinden sıyrılıp, müzelerde yer almaları gerekiyor”

Fotoğrafların ticari meta halinden çıkması gerektiğini, mirasın yalnızca sonraki kuşaklara değil sanatseverlere de ait olduğunu vurgulayan Cabadak, “Burada göreceğimiz fotoğrafların çoğu bir fotoğraf çektirme niyetiyle stüdyoya giden kişilerin fotoğrafları. Onların özel anı ve hatıraları için çektirdikleri bu fotoğraflar bu albümlerde kalıyor, yaşıyor. Kişilerin vefatından sonra çeşitli nedenlerle bu fotoğraflar kimsesiz kalmaya başlıyor. Bir görsel miras olarak, çocuklara, torunlara bırakıldığında da yeterince kıymeti bilinmiyor. Ancak bu miras ne yok oluyor ne de kayboluyor. Neyse ki bu fotoğraflar tedarik ortamlarına geliyor ve bizim gibi meraklılar için böyle eşsiz fotoğrafları edinme şansı oluşuyor. Özellikle ‘Müzecilik Haftası’na yaklaştığımız bugünlerde temennim, bu değerli fotoğrafların artık bir ticari meta halinden sıyrılıp, yavaş yavaş kültürel miras objesi olarak değerlendirilmeleri ve bu şekilde bir alan açılarak korunmaya alınmaları sağlanması” diye konuştu.

Söyleşi sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan koleksiyoner İpek Cabadak’a,  Prof. Dr. Özel Sağlamtimur söyleşi hatırası hediye takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.