Rusya’nın Donbass operasyonu sonrasında Batı’nın Moskova’yı hedef alan yaptırım kararları devam ediyor. 2021 yılı içerisinde Rusya’nın, gaz …
Rusya’nın Donbass operasyonu sonrasında Batı’nın Moskova’yı hedef alan yaptırım kararları devam ediyor. 2021 yılı içerisinde Rusya’nın, gaz ihtiyacının yüzde 40’ını karşıladığı Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin enerji bakanları, doğalgaz kullanımını azaltma ve ekonomik küçülmeyi minimuma indirmeyi hedefleyen kararları konuşmak için Brüksel‘de bir araya geldi.
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu tarafından 20 Temmuz’da açıklanan ‘Güvenli Bir Kış için Gazdan Tasarruf Et’ planı, 1 Ağustos 2022’den 31 Mart 2023‘e kadar gaz talebini yüzde 15 azaltmayı öngörüyor. AB tarafından acil durum ilan edilmesi halinde üye ülkelerin tümüne ‘zorunlu’ kesinti olarak yansıyacak bu oran, 45 milyar metreküp gaza tekabül ediyor. Ayrıca üye devletlerin her iki ayda bir, gaz tüketimi ile ilgili hedefine yönelik ilerlemeleri hakkında rapor vermeleri gerekecek. Gaz talebine ilişkin onaylanan taslak düzenleme, arz güvenliği konusunda bir ‘birlik uyarısı’ yapma olasılığını da içeriyor. Ülkeler bu ‘uyarıyı’ birlikte onaylarlarsa AB’de talep azaltma, ‘tartışmaya açık olmaksızın’ zorunlu hale gelecek.
26 Temmuz’da tasarruf plan taslağının onaylanmasının ardından Londra merkezli ICE borsasının verilerine göre, Avrupa’da gaz döviz fiyatları da, Mart ayının başından bu yana ilk kez bin metreküp başına 2 bin 100 doları aşarak büyüme oranını yüzde 14‘e yükseltti. Halihazırda AB’nin Rus gazını aşamalı olarak kaldırma girişimleri ile petrol ambargoları, Avrupa ülkelerine enflasyon ile gıda ve enerji krizi olarak yansıyor.
Kuzey ve ada ülkeleri için ‘tasarruftan’ muafiyet
AB, ‘zorunlu tasarruf hedefi’ konusunda bazı birlik ülkelerine istisna da sağladı. Çek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı başkanı Josef Sikela, “Elbette Baltık ülkeleri için, ada devletleri için istisnalar gibi sadece bazı ülkeleri yansıtan muafiyetler var. Gerisi bu istisnaları kullanamayacak” dedi. Buna göre, AB komşularının gaz sistemleriyle bağlantısı olmayan ülkeler, gaz talebini azaltacak önlemlere katılmayacak. Gaz depolama kapasitesi hedeflerini aşan, Almanya gibi kritik endüstriler için hammadde olarak gaza çok bağımlı olan veya gaz tüketimleri son beş yılın ortalamasına göre geçen yıl en az yüzde 8 artan ülkeler de tasarruftan muaf tutulacak. Ayrıca, elektrik şebekeleri kıta elektrik sistemiyle senkronize olmayan ve ‘elektrik üretimi için gaza önemli ölçüde bağımlı’ olan AB ülkeleri için de istisnalar sağlandı. Sikela, tüketimini azaltmamaya karar verebilecek ülkeler için yürürlüğe alınacak olan yaptırımlar hakkında da henüz masaya oturulmadığının altını çizdi.
Üye ülkelerden AB’nin ‘buyruklarına’ itiraz
Serüvenine, ‘Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’ olarak başlayıp daha sonra Avrupa Ekonomi Topluluğu’na evrilerek kıtada ekonomik entegrasyon ile üyelerinin tek bir çatı altında eşit bir şekilde temsil edilmesi vaadiyle başlayan AB’nin, ‘Güvenli Bir Kış için Gazdan Tasarruf Et’ planında olduğu gibi mevcut karar ve tutumu, bünyesindeki ülkelerin tepkisini topluyor. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Claude Turmes, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, karara muhalefet eden tek ülkenin Macaristan olduğunu söylese de komisyonun ‘buyrukları ve şartlarına’ bir çok ülke ekonomik sebepler nedeniyle karşı çıktı.
Birliğin Güney kanadını oluşturan Portekiz, İspanya, Güney Kıbrıs, İtalya, Malta ve Yunanistan, AB devletlerinin ‘farklı denklemleri’ göz önüne alındığında geniş kapsamlı tek bir hedefin adil olmadığını savundu. Komisyona karşı çıkan ülkeler, Almanya ekonomisinin devamlılığının sağlanması adına diğer ülkelerin fedakarlık yapmaya zorlandığı görüşünde. Öte yandan Almanya Şansölye Yardımcısı Robert Habeck 21 Temmuz’da yaptığı açıklamasında ‘aynı gemiye binmek istemeyen’ ülkeleri eleştirerek, “Gaz indirimlerinden doğrudan etkilenmeyen ülkelerin diğer ülkelere yardım etmesi gerek. Aksi takdirde, Avrupa dayanışması da dahil hiçbir şey olmazdı” ifadelerini kullandı. Birliğin güney ülkelerinde ise hala ‘memnuniyetsizlik’ sürüyor. Peki hangi ülke, ‘Güvenli Bir Kış için Gazdan Tasarruf Et’ sürecine dair neler dedi?
Macaristan’dan sert tepki: ‘Herhangi bir gazın sınırlarımızdan çıkmasına izin verme niyetinde değiliz’
Macaristan Dışişleri ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı Peter Szijjarto, Avrupa Komisyonu’nun önerisini en çok eleştiren batılı liderlerden biri. Önerinin, hiçbir ayrıntı içermediği için pratikte gerçekçi olmadığını söyleyen Szijjarto Avrupalı liderlerin öncelikle ‘insanları iletişimsel eylemlerle’ kandırmaması gerektiğini, bunun yerine enerji sektöründeki gerçek durumu açıkça anlatmalarını tavsiye etti. Ayrıca Szijjarto, Enerji krizinin, yaptırım uygulanan Rusya’da değil, bu yaptırımları uygulayan ülkelerde yaşanmasını ‘düşündürücü’ olarak nitelendirdi. Mevcut durumda Macaristan, gelecek aydan itibaren herhangi bir gazın sınırlarından çıkmasına izin verme niyetinde olmadığını da açıkça belirtti.
İspanya: Ülkelere dayatılan bir konuda haksızca fedakarlık yapmayı reddediyoruz
İspanya, günde ortalama 22.9 milyar metreküp gaz tüketirken, Brüksel tarafından belirlenen sınırla birlikte bu rakamın 3.4 milyar metreküp azaltılması isteniyor. İspanya’nın Ekolojik Geçiş Bakanı Teresa Ribera, Avrupa Komisyonu’na gönderdiği açık mektupta, ülkelerin ‘görüş bildirmesine izin verilmeyen ve dayatılan bir konuda haksızca fedakarlık yapmayı’ kabul etmeyeceklerini açıkladı. ‘Ne olursa olsun’, İspanyol ailelerini gaz veya elektrik kesintilerine maruz bırakmayacaklarını belirten Ribera, Avrupa Konseyi’nin kararının aceleyle çıkarıldığını ve adil olmadığını vurguladı. Almanya gibi enerji krizini daha çok yaşayan ülkeler için de şikayette bulunan Ribera, “Diğer ülkelerden farklı olarak, biz İspanyollar enerji açısından imkanlarımızın ötesinde yaşamadık. Ülkemiz ödevini çeşitlendirilmiş enerji açısından yaptı. Bunu diğer Avrupalı ülkelerden daha yüksek bir bedel ödeyerek yapmak zorunda kaldı” ifadelerini kullanarak, birlik ülkeleri arasındaki ‘dengesizliğin’ altını çizdi.
‘Portekiz’den tasarruf edilen gaz, başka ülkelerin açıklarını kapatmak için kullanılamaz’
Portekiz Enerji Bakanı Joao Galamba da İspanyol meslektaşı ile aynı fikirde olduğunu beyan edenler safında yer aldı. Galamba, “Portekiz her zaman daha pahalı gaz satın almak zorunda kaldığı için yıllarca dezavantajlı durumdaydı” ifadelerini kullanarak AB ülkeleri arasında eşit standartlar olmadığına dikkat çekti. Ardından Galamba, açıkça Almanya’ya atıfta bulunarak, ‘Portekiz’den tasarruf edilen gazın başka ülkelerin açıklarını kapatmak için kullanılamayacağına’ vurgu yaptı.
‘Komisyonun teklifi kabul edilemez, Yunanistan istisna isteyecek’
Yunanistan’dan da konuyla ilgili açıklama geldi. Yunanistan Enerji Bakanı Kostas Skrekas, yerel bir radyoda yaptığı açıklamada Almanya’ya inisiyatif verilmesi ile ilgili konuşarak, “Bu karar Almanya’ya daha fazla gaz gideceği anlamına gelmez. Komisyonun ciddi bir istişare olmaksızın bu duyuruyu nasıl yaptığı merak ediliyor” dedi. Ayrıca AB enerji bakanlarının olağanüstü toplantısında Yunanistan, AB’ye sanayide gaz tüketimini ‘tazminat ödenmesi karşılığında azaltma’ önerisini sundu. Ülke, Brüksel’de alınan kararın kabul edilemez olduğunu düşünüyor. Hükümet Sözcüsü Giannis Ikonomou ise Yunanistan’ın bu şartlardan istisna talep edeceğini duyurmuştu.
‘Polonya gaz paylaşmak istemiyor, zorunlu tasarruf mekanizmalarını dayatma girişimi kabul edilemez’
Polonya İklim ve Çevre Bakanı Anna Moskva düzenlediği basın toplantısında, Polonya’nın Avrupa Birliği’nin diğer ülkeleriyle gaz paylaşmayı kabul etmediğini söyledi. Moskva, zorunlu tasarruf mekanizmalarını bir ‘dayatma girişimi’ olarak gördüklerini belirterek, “Her ülkenin kendi bağımsız enerji politikası vardır ve bu böyle kalmalıdır. Her hükümet, vatandaşlarının enerji güvenliğinden sorumludur” dedi. Moskva’ya göre devletler, kış aylarının nasıl geçeceğini bilmeden böyle bir adımı kabul etmemeli. Moskva, ‘dayanışma mekanizmasının hiçbir üye devletin enerji güvenliğinde azalmaya yol açmaması gerektiği’ konusunda uyarıda bulunarak, AB ülkelerinin gaz tasarrufu sorunlarını ‘bağımsız olarak’ çözmesinden yana olduğunu vurguladı.
Yüzde 15’lik kesintiyi kabul etmeyen İtalya’ya yüzde 8’lik ‘ikna’ indirimi
İtalya daha önce, her ülkenin gaz tüketimini yüzde 15 oranında azaltmasını öngören Avrupa Birliği önerisini desteklemeyerek, “Yüzde 15’lik kesinti, ekonominin bazı sektörlerini, aşırı ve motivasyonsuz fedakarlıklar yapmaya zorlayacak” açıklamasında bulunmuştu. İtalya hükümeti, ‘dayatılan bir pakete’ karşı olduklarını ifade eden diğer ülkelere katılırken, Brüksel’de düzenlenen toplantı sonrasında ülkelerine yapılan ‘istisnalar’ ile kısmi olarak Avrupa Komisyonu’nun kararına etki etki. Ekolojik Geçiş Bakanı Roberto Cingolani, ülkesinin gaz tüketimini pan-Avrupa ölçeğinde yüzde 7 oranında sınırlayacağını belirterek, “Önce herkes için eşit olan yüzde 15 oranı vardı, bu biraz zordu” dedi.
AB iş dünyası örgütünden Avrupa Komisyonu’na tepki: Gaz tüketimine kısıtlama dayatılması felaket olur
Komisyonun aldığı dayatma politikası sadece Avrupalı liderlerin değil, iş insanlarının da tepkisini topladı. Brüksel’de faaliyet gösteren AB çapında iş dünyasının temsil ve lobi örgütü Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu’nun (BusinessEurope) Genel Direktörü Markus Beyrer, Avrupa’nın Rus gazı kullanımını azaltabilmesi için ekonomik faaliyetleri dizginleme kararının vahim ve geri döndürülemez sonuçları olacağı uyarısında bulundu.
Forced curtailments would have disastrous economic effects and should only be considered as an option of very last resort. The focus must be on ensuring that we do not reach this situation in the first place.
👉Read our press release: https://t.co/cyuh4LYSUc https://t.co/PDbNYHewFf
— BUSINESSEUROPE (@BusinessEurope) July 20, 2022
El Pais: Enerji tasarrufu önlemleri blok içinde ciddi bir bölünmeyi tehdit ediyor
AB’nin gaz tüketimini yüzde 15 oranında azaltma önerisi medyanın da gündeminde. İspanya merkezli El Pais gazetesi, doğalgazın 27 üye ülke arasındaki derin bölünmeleri şimdiden ortaya çıkardığını yazdı. Bununla birlikte makalede, son haftalardaki çelişkilerin enerji alanının ötesine geçerek, AB’nin kuzey ve güneyi arasındaki maliye ve para politikası konularında da farklılıkların ortaya çıktığı belirtildi. Gazete, bloğun ortaklarının uyumunu, sosyal, ekonomik ve parasal ortaklığı sürdürme yeteneklerini test edecek ‘varoluşsal bir krizle’ karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Financial Times: Doğalgaz tüketimini yüzde 15 azaltma çağrısı AB’nin zayıflamasına yol açıyor
Financial Times (FT) gazetesi, AB Komisyonu’nun üye ülkelere yaptığı çağrının, birliğin zayıflamasına katkıda bulunduğunu yazdı. Gazetede yer alan makalede, Paris merkezli Jacques Delors Enstitüsü‘nden uzmanlar, “AB’nin bütünlüğü tehdit altında, birliğin bazı ülkeleri, komisyonun planına katılmadıklarını halihazırda açıkladılar” ifadelerini kullandı.
CNN: ‘Beyaz Saray, AB üyeleri arasında gaz sorunuyla ilgili bölünmenin yaşanmasından korkuyor’
CNN International’a konuşan kaynaklar 26 Temmuz’da, ABD Başkanı Joe Biden idaresinin, Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Amos Hochstein’ı Avrupa Birliği’ne gönderdiğini açıkladı. Hochstein’ın Paris ve Brüksel’de Avrupa’nın enerji piyasasındaki durumu istikrara kavuşturma konusunu görüşeceği belirtildi. Makalede, Beyaz Saray’ın, Avrupa Birliği üyeleri arasında ‘gaz sorunuyla ilgili bölünmenin yaşanmasından korktuğu’ ve Avrupa’da, şu ankine göre daha fazla doğalgaza ihtiyaç duyulacağı kış karşısındaki ‘panik eğilimlerini durdurmaya çalıştığı’ ifade edildi.