Hem yerel takımlarımız hem de milli basketbol takımımız dünya çapında büyük başarılar kazanarak göğsümüzü kabartsalar da maalesef basketbol …
Hem yerel takımlarımız hem de milli basketbol takımımız dünya çapında büyük başarılar kazanarak göğsümüzü kabartsalar da maalesef basketbol, ülkemizde hiçbir zaman futbol kadar ilgi görmedi. Pek çoğumuz özellikle lise zamanlarında basketbol ile ilgilendik. Bazılarımız devam ettirdi, bazılarımız bıraktı. Ancak hepimizin gönlünce hem bu sporun hem de bu spor ile ilgili basketbol filmlerinin yeri ayrıdır.
Hollywood sinemasında basketbol temalı pek çok film var. Bazıları bir belgesel tadında anlatımlara sahipken bazıları spor ruhunu aşılayacak sevimli hikayelere sahipler. Tüm bu yapımları basketbol filmleri adı altında değerlendirmek mümkün olsa da aslında her biri sporun insanlık için ne kadar önemli bir değer olduğunu ortaya koyuyor. Gelin en az bir maç izler gibi keyifle izleyebileceğiniz en iyi basketbol filmlerine yakından bakalım.
Heyecanla izleyeceğiniz basketbol filmleri:
Eskimeyen efsane: Space Jam
2021 yılında Space Jam: A New Legacy adıyla yeniden çevrilse bile sinema tutkunlarının gönlünde 1996 yapımı ilk Space Jam filminin yeri ayrıdır. Hayran olduğumuz Looney Tunes karakterleri ile yine en az bu karakterler kadar hayran olduğumuz Michael Jordan gibi usta basketbolcuları bir arada izleme şansı sunan filmde, çizgi film karakterleri ile gerçek insanların kıran kırana mücadele ettiği bir basketbol maçı izliyoruz.
Zorlu bir baba oğul ilişkisi: He Got Game
Usta oyuncu Denzel Washington’ın gençlik yıllarında başarılı bir performans gösterdiği filmde, bir baba oğul hikayesi izliyoruz. Bir cinayet suçlaması ile yargılanan gencin daha az ceza alması için üniversiteye girmesi planlanır. Basketbol bursu ile girmek istediği üniversite için ise epey çalışması gerekmektedir. Hikayenin bundan sonrası azim dolu bir başarı ve samimi bir aile hikayesi.
Çocukluk aşkı ve basketbol tutkusu: Love & Basketball
Gina Prince-Bythewood isminin ilk yönetmenlik denemesi olan Love & Basketball filminde, adı üstünde aşk ve basketbol dolu bir hikaye anlatılıyor. Monica ve Quincy isimli kadın ve erkek karakterlerimiz, çocukluktan beri birliktedirler ve aralarında tatlı bir sevgi vardır. Yaşlar biraz ilerledikçe ve hayat şartları zorlaştıkça ikili arasındaki sevginin boyutunu değişerek basketbol tutkusu ile birlikte aşka yeşerir.
Irkçılığı yenmek, rakipleri yenmekten zor: Glory Road
1960’lı yılların Amerika Birleşik Devletleri’nde, ırkçılığın en sert zamanlarından birinde geçen gerçek hikayede, siyahilerden oluşan bir basketbol takımının zirveye giden yolculuğu anlatılıyor. Texas Western takımının teknik direktörü olan Don Haskins, üniversiteye gitmek için mücadele eden siyahi gençlerden oluşan bir takım oluşturur. Bu takımın yaptığı sıkı antrenmanlar rakipleri ile mücadele için yeterli olsa da bir insanlık suçu olan ırkçılığa karşı her zaman yeterli değildir.
Gözyaşları içinde izleyeceksiniz: The Basketball Diaries
Genç Leonardo Di Caprio’nun başarılı performansıyla taçlanan The Basketball Diaries filminde, şair Jim Carroll’un gerçek hayat hikayesini izliyoruz. Çocuk yaşta cinsel istismara uğrayan, uyuşturucu batağına saplanan ve giderek kendini ölüme görüten bir gencin basketbol ile kurtuluşunun anlatıldığı film boyunca hem gençler hem de yetişkinler için gözyaşlarıyla geçecek pek çok sahne var.
Yetenekli bir yazarın keşfedilmesi: Finding Forrester
Siyahiler çok iyi basketbol oynar, peki ya fazlası? Manhattan’daki özel bir okulda okuyan siyahi genç Jamal, çok yetenekli bir basketbol oyuncusudur ama daha büyük bir yeteneği vardır, yazarlık. Kendinden yaşça büyük usta bir yazar tarafından keşfedildiği zaman ise Jamal, bu yeteneğini keşfedecektir. Hayaller ve hayatlar üzerine kurulu filmde, bir hayalin karanlık bir yolu bile nasıl aydınlattığına şahit oluyoruz.
Koç, takım için bir babadır: Coach Carter
Yaşanmış gerçek bir hikayeden uyarlanan Coach Carter filminde, bir basketbol takımı koçunun bir teknik direktörden daha fazlası, oyuncular için bir baba figürü olabileceğinin hikayesini izliyoruz. 1999 yılında Richmond Lisesi takımı, notları düşük olduğu gerekçesiyle takımdan men edilirler. Ancak koçları sayesinde hiçbir şeyden vazgeçmezler ve hem sporda hem de okulda başarıya kavuşmak için mücadele ederler.
Bir de bu açıdan bakın: Uncut Gems
Uncut Gems, listemizdeki diğer basketbol filmlerinden biraz farklı bir hikayeye sahip. Diğer filmler basketbol oyuncularını konu alıyor ama Uncut Gems, olaya diğer açıdan bakıyor ve basketbol maçları üzerine bahis oynayanlardan bahsediyor. Filmde; yüklü bahisler nedeniyle karanlık tiplere borçlanan ve borç batağından kurtulmak için çok daha karanlık işlere bulaşmak zorunda kalan bir adamın hikayesini izliyoruz.
Her şeyi başlatan filmlerden: Hoosiers
Hoosiers, listemizdeki en eski tarihli filmlerden bir tanesi. Konusu son derece klasik ancak yapım tarihine baktığımız zaman, sinema dünyasının ilk basketbol temalı filmlerinden biri olabilir. Bu açıdan incelediğimiz zaman Hoosiers filminde bir kasaba basketbol takımının başına geçen koçun, takımın haylaz oyuncularıyla uğraşma hikayesinin aslında sinemada yeni bir dönemin başladığının işareti olduğunu görüyoruz.
Rebound: The Legend of Earl ‘The Goat’ Manigault
Rebound: The Legend of Earl ‘The Goat’ Manigault filmi, bir muhabirin efsane basketbol oyuncusu Kareem Abdul-Jabar’a en beğendiği oyuncunun kim olduğunu sormasıyla başlıyor. Jabar’ın verdiği isim, The Goat lakaplı Earl Manigault. Bu cevaptan sonra film Earl Manigault’ın hayatına odaklanıyor ve uyuşturucu batağında olan bir gencin nasıl olup da basketbol dünyasının bir efsanesi haline geldiğini gösteriyor.
En az keyifli bir maç izler gibi heyecanla izleyebileceğiniz en iyi basketbol filmlerini listeledik ve kısaca filmlerin hikayelerinden bahsettik. Yalnızca önemli filmlerden bahsettiğimiz için bu liste daha da uzun olabilirdi. Listede olmasını istediğiniz basketbol filmlerini yorumlarda paylaşabilirsiniz.