Türkiye’nin otomotiv üretimine dair yayımlanan son verilere göre üretim, 2021 yılında %2 azalarak 1 milyon 276 bin 140 adete düştü. Üretimin …
Türkiye’nin otomotiv üretimine dair yayımlanan son verilere göre üretim, 2021 yılında %2 azalarak 1 milyon 276 bin 140 adete düştü. Üretimin düştüğü dönemde ihracat da aynı oranda (%2) artarak 937 bin 5 adet olarak gerçekleşti ve dolar bazında %15 artış yaşayarak 30 milyar dolar sınırına dayandı. Sektörden gelen son veriler, Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün tarafından ele alındı.
Yenigün, sektöre yaptığı değerlendirmede ihracat sonuçlarının sevindirici olduğuna değindi. İhracatın kilogram başına 10,62 dolara ulaştığını, bunun bugüne kadarki en yüksek seviye olduğunu vurguladı ve 20’ye yükselmesi gerektiğini ifade etti. Dünya genelinde 10,3 milyon adet aracın çip krizi nedeniyle eksik üretildiğini ifade eden Yenigün’ün açıklamalarından konu başlıkları şu şekildeydi:
Önümüzdeki yıllardaki elektrifikasyon hedefleri için yepyeni bir ÖTV düzenlemesi gerekli:
Açıklamalarında ÖTV’de yapılan son değişikliğe değinen Yenigün, otomotivin önünü açacak yepyeni bir düzenlemeyle ülkeye çok daha fazla katkı sağlanabileceğini vurguladı. Yapılan değişikliğin çok kısa vadeli bir düzenleme olduğunu söyleyen Yenigün, AB’nin Yeşil Mutabakat hedefleri ve elektrifikasyon ile ilgili 2030-2035 ve 2040 yılı hedeflerine göre otomotivin önünü açacak ve devlete de gelir sağlayacak bir sisteme geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Çip krizi hakkında iç karartan açıklamalar devam ediyor:
2022’de çip krizinin yaşanmaya devam edeceği birçok kişi tarafından dile getirilirken, bu kişilerden birisi de Yenigün oldu. Yenigün, çip krizi ve tedarik zinciri yönetiminin gündemin üst sıralarında kalacağına vurgulayarak “Tedarik sıkıntısı genel anlamda devam edecek. 6’ncı aydan sonra bir miktar iyimserliğimiz var. 2023’ün ilk çeyreği sonundan itibaren de hayatın normale dönebileceğini değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de ‘süreç yönetilebilir olmaktan çıktı’
Yenigün, Türkiye’de araç fiyatlarının artmasının nedenlerinin girdi maliyetleri, vergi mevzuatı, doların ve euronun TL karşısındaki hareketliliği gibi nedenler olduğunu belirtti. Enerji fiyatlarının da maliyetlerini artırdığını ve bunun vatandaşa yansıdığını belirten Yenigün, ekonomideki gelişmelere değinerek “Bu süreç kullanıcılar, üreticiler, yatırımcılar açısından yönetilebilir bir süreç olmaktan artık çıktı.” açıklamasında bulundu.
Yenigün, Bakan Nebati’nin ‘TL’nin dolar ve euro karşısındaki hareketliliği artık sonra erdi, bu iş bitmiştir.’ açıklamasının, euro ve doların artık 13,5 ve 15,5 seviyesinin devlet tarafından kabul edilebilir bir seviye olduğunu gösterdiğine dikkat çekti. Artık TL’nin bu seviyedeki değeri ile işi yönetmekle sorumlu olduklarını açıkladı.
Tüketici araca yatırım yaparak parasını koruyor:
Fiyat artışlarına karşı tüketicinin kendini araç alarak koruduğunu belirten Yenigün, şu şekilde açıklama yaptı:
“Bugün maalesef mala yatırdığınız para, mevcut ekonomik sistemden dolayı sizi korumaya aldı. Bugün neden bayilerde hiç araç yok? Tek nedeni tedarik sanayii mi? İnsanlar araç alıp kendi paralarını korumaya alıyorlar. Araç alması gereken insanların davranışları değişecek ancak pazara yeni müşteriler girecek diye düşünüyorum. Sistemin kendi içerisinde bir dengeye oturacağını, önümüzdeki dönemde yeni müşterilerin de otomotiv sektörüne gireceğini ve satışların belli bir seviyede oluşacağını düşünüyorum.”
2021’de otomotiv sektörüne 658 milyon dolarlık yatırım yapıldı:
Yenigün, otomotiv sektörünün dönemsel dalgalanmalardan etkilenmediğini, uzun vadeli yatırım yapan bir sektörü olduğunu söyledi. 2021’de 658 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirten Yenigün, bu yatırımların 408 milyon dolarlık kısmının yeni model yatırımları olduğunu açıkladı.
Honda’nın Türkiye’den çekilmesi istihdam gelişimini etkilemedi:
Otomotiv sektöründeki istihdam hakkında konuşan Yenigün, 2020’ye göre ortaya çıkan farkın eylül ayında fabrikasını kapatan Honda’dan kaynaklandığını belirtti. Yenigün, değerli insan kaynağına sahip olduğumuzu ve bu nedenle istihdamın azalmasının söz konusu olmadığını, hatta arttığını ifade ederek “Honda’nın devreden çıkması bile sektörün istihdamdaki gelişimimizi etkilemiş durumda değil. Bu da çok çok değerli bir şey.” açıklamasında bulundu.