Aldığım resmi rakamlarla şu anda 560 bin kişi karşımda bulunuyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir millet bahçesine karşı çıkanları …
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni’nde konuştu.
İşte Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“Konstantiniye muhakkak feth olacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun askeri ne güzeli askerdir” buyuran Peygamber Efendimizin İstanbul’u fethiyle 569.yıl dönümün kutladığımız bu günde 560 bin kişi karşımda bulunuyor. Siz ne güzel insanlarsınız. Sizler, İstanbul’un İnşallah 2023’e giden bu yolda hazır olduğunuzu gösterdiniz. Fatih’in İstanbul’u fethettiği gençler, sevgili çocuklar sizleri muhabbetle selamlıyorum. İstanbul Havalimanı Millet Bahçesi’nden tüm vatandaşlarıma selamlarımı gönderiyorum.
“ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPATAN ECDADA SELAM OLSUN”
Bugün İstanbul’un fethinin 569.yıldönümü ve Cumhur İttifakı olarak bir aradayız. 569. yeniçerimiz burada. Fethin 600.yılına adadığımız 2053 vizyonumuza bir adım daha yaklaştık. Bu sembollerin her biri geleceğe bir ışıktır. Bugün burada vizyon olarak konuştuklarımız yarın ülkemizin hakikatleri olarak karşımıza çıkacaktır. Fetihler çağlar üstü olur, çağlar işte böyle açılır böyle kapanır. Bir çağ kapanır bir çağ açılır. Çağ açıp çağ kapatan ecdada selam olsun. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurundaki gençleri günü kutlu olsun.
Şu anda ben karşımdaki topluluğa bakıyorum, aklıma Yahya Kemal’in dörtlüğü geliyor.
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.
“FATİH SULTAN MEHMET, BİZANS’IN HAYALLERİNİ TARİHE GÖMMÜŞTÜR”
Tıpkı Alparslan gibi, tıpkı Kılıçarslan gibi, tıpkı Osman Gazi gibi, tıpkı Fatih gibi, tıpkı Kanuni gibi, tüm bu isimler içinde Fatih, her devirde dünyanın göz bebeği olan bugünde aynı vasfını sürdüren İstanbul’u fethetmiş olmasıyla tarihimizin özellikle kaydına geçmiş, kalbimizde ayrı bir yere sahip olmuştur.
İstanbul’un fethi, dahiyane planların, büyük emeklerin, ustaca hazırlıkların, emsalsiz fedakarlıkların, sarsılmaz bir azmin ve kararlılığın neticesinde gerçekleşmiştir. Esasen bizim tarihimizde kolay kazanılmış hiçbir zafer yoktur. Ama İstanbul’un fethi, Anadolu’nun ebedi Türk yurdu olarak kalacağının tarihe kazınmış mührüdür. Şimdi buradan sesleniyorum; Fethin 569’uncu yılı mübarek olsun. Fetihlerin anası bu fethin daha nice yılları, asırları şimdiden mübarek olsun. Fatih’ten Allah razı olsun. Fatih’in asırlardır izini takip eden torunlarından Allah razı olsun. Bugün de Fatih’in izinden gitmek için kendini yetiştiren evlatlarımızdan Allah razı olsun.”
Değerli kardeşlerim, Osmanlı fetih hazırlıklarına Orhan Gazi devrinden itibaren başlamıştır. Devrin haritalarına bakıldığında Bizans’ın, Osmanlı’nın, Anadolu ve Rumeli topraklarının ortasında düğün gününü bekleyen bir gelin gibi durduğu görülür. Yıldırım Beyazıt, Musa Çelebi ve 2’nci Murat tarafından gerçekleştirilen kuşatmaların başarıyla sonuçlanamamasının kendi içinde pek çok sebepleri vardır. İstanbul’u fethederek Müslümanların 7 asırlık hayalini gerçeğe dönüştüren Fatih Sultan Mehmet aynı zamanda Bizans’ı ve entrikalarını da tarihe gömmüştür.
İnşallah bugün de 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek, 2053 vizyonumuzu adım adım inşa ederek, çağımızın Bizans’larını ve oralarda kurgulanan entrikaları tarihimizin tozlu raflarına kaldırmaya hazır mıyız? Gazamız mübarek olsun. Savaşın, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın çukurunda çırpınan insanlığa üstadın dizeleriyle diyoruz ki ‘Durun kalabalıklar. Bu cadde çıkmaz sokak. Haykırsam kollarımı makas gibi açarak. Durun bir dünya iniyor tepemizden. Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden’ Dünyanın kubbesinden gelen çatırtılar kimi zaman salgın hastalık, kimi zaman doğal afet, kimi zaman kıtlık, kimi zaman oluk oluk akan kan olarak karşımıza çıkarken işte biz bu hissiyat içinde ne diyoruz: Durun kalabalıklar. Şimdi Rusya Ukrayna’da durum bu mu? Felaket bu mu? Bütün bu felaketler karşısında Türkiye ne yapıyor? İşte bu yanlış gidişe ‘Durun’ demenin gayreti içerisinde.
KLIÇDAROĞLU’NUN “KAÇACAK” İFTİRASINA CEVAP
“Kaçacak” türü akıl ve ahlak dışı hezeyanlarla bu iş hiç olmaz. İşte Erdoğan burada, Ataköy’de, ölümüne burada.
Suriye’de Irak’ta, Libya’da ‘Durun’ diyoruz. Akdeniz’de Ege’de ‘Durun’ diyoruz. Ukrayna’da Kırım’da ‘Durun’ diyoruz. Bosna’da Balkanlar’da ‘Durun’ diyoruz. Karabağ’da Kafkaslar’da ‘Durun’ diyoruz. Filistin’de Türkistan’da Arakan’da ‘Durun’ diyoruz. Bu karanlık kubbenin ülkemizdeki aparatlarına da ‘Durun’ diyoruz. Şimdi sizlerin huzurunda bunlara sesleniyorum. Ey ülke ve millet düşmanlarının senaryolarının figüranlığına soyunanlar. Ey kendi medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine husumet besleyenler. Ey ihtirasları gözlerini körleştirip kalplerini nasırlaştıranlar. Hepinize sesleniyor ve diyorum ki: Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın. Hiçbir siyasi çıkar hevesi, hiçbir şahsi ikbal kaygısı, hiçbir etnik veya mezhebi bağnazlık hissi, hiçbir maddi beklenti hırsı bu mübarek milletin hayallerini, bu mübarek ülkenin geleceğini tehlikeye atmaya değmez. Gelin hayırda yarışalım, gelin eser ve hizmette yarışalım, gelin sorunların ve sıkıntıların çözümünde yarışalım, gelin vizyonda yarışalım. Biz hepsine varız. Cumhur ittifakı olarak biz, hepsine varız. Tavizsiz varız. Ama bu yarışı asla kör düşmanlığa, yıkıcı siyasete, iftira ve yalan rüzgarına çevirmeyin. Akşam yanar, sabah yanar. Bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal.”