Doksanlı yılların sonlarında magazin dünyasına bomba gibi düşen bir olay yaşanmıştı. Ebru Gündeş’in “Dön Ne Olur” albümü tanıtımı sırasında beyin …
Doksanlı yılların sonlarında magazin dünyasına bomba gibi düşen bir olay yaşanmıştı. Ebru Gündeş’in “Dön Ne Olur” albümü tanıtımı sırasında beyin kanaması geçirdiği an kameralar tarafında kayda alınmıştı. Bu olay beyin kanaması geçiren bir insana ait, yeryüzünde tek kayıt oldu.
Kariyerinin en parlak dönemini yaşayan Ebru Gündeş, hem magazin programlarında hem de radyolarda ismi en çok geçen sanatçılardan biriydi. Albüm çıkmadan önce “Çingenem” şarkısı radyolarda çalmaya başlamıştı bile.
Basın tanıtımı için kamera karşısına geçen Gündeş, daha sonra ikonikleşecek kırmızı gözlüğü ve iddiasız kıyafet seçimiyle stüdyoda hazırdı. Gazetecilerle sohbet bittikten sonra albüme adını veren “Dön Ne Olur” şarkısını playback olarak söylerken olanlar oldu. Yardımcısına parmaklarıyla “başım dönüyor” diyebildi. Etraftakilerin haliyle durumun ciddiyetinden henüz haberleri yoktu.
Tam bu esnada kameralar yakın çekimde Ebru Gündeş’e odaklanmıştı. Gündeş’in gözleri bir anda kaymaya başladıktan hemen sonra sanatçı olduğu yere düşmüştü. Albümün müzik direktörü İlyas Tetik hemen Ebru Gündeş’i kucağına aldı. Ambulans çağrıldı ve vakit kaybetmeden ünlü şarkıcı hastaneye kaldırıldı.
Hastaneye gitmeden önce hemen Prof. Dr. Cengiz Kuday’a haber verilip hazırlıklara başlandı. Kuday, o ilk anları daha sonra şöyle anlattı:
“Gündeş’in yanına geldiğimde şuuru kapalı, kusan, gözleri kaymış bir kız gördüm. Eğer sabaha kadar ameliyata almasaydık kesin ölürdü. Bütün saçlarını değil, sağ şakaktakilerle ensesindeki saçlar kesildi. Ameliyatta gördük ki, bütün beyin kıvrımlarının içi kan doluydu ve çok şişmişti. Doğrusu bu durumu bizi çok korkuttu, ameliyattan sonra uyanıp uyanmayacağını kestiremiyorduk. Cerrahpaşa’dan gelen nöro-anestezistler beyni ufalttılar, bize çalışma ortamını sağladılar. Bir takım özel yöntemlerle beyin dörtte biri kadar küçültülebiliyor. Yeni bir kanamaya fırsat vermediğimiz için ameliyatlarında Ebru’ya kan verilmedi.”
İkinci ameliyattan sonra Ebru Gündeş, epey zor bir tedavi süreci geçirdi ama nihayetinde sağlığına kavuştu. Fakat bütün bu olaylar dışında çok başka bir alanda da Ebru Gündeş’in adı tarihe yazıldı:
Kuday, katıldığı uluslararası kongrelerin sunumlarında Ebru Gündeş’in anevrizma kanama anının gösterildiğini söylüyor. Prof. Dr. Cengiz Kuday’ın AA’ya verdiği röportajın ilgili kısmı şöyle:
“Kısa bir süre önce 15 yıldan beri katıldığım ABD’deki ‘İnme ve Beyin Kanamaları’ kongresinde beni çok sevindiren bir sürprizle karşılaştım. Finlandiyalı meslektaşım Prof. Juha A. Hernesniemi bana dönerek, ‘Kuday, eğer müsaade ederseniz, sizin bir vakanızı gösterebilir miyiz?’ dedi. Şaşırdım. Sanatkar Ebru Gündeş’in kanama anının olduğu filmi gösterdi.”
“Hernesniemi daha sonra ‘Bu film, bir kanamanın dünyada ilk resmedilişidir. Yani kanama anında çekilmiş ilk resmidir. Şu ana kadar dünyada öyle bir görüntü yok. Kanama anında resmi çekilen ilk hasta’ dedi. Bu görüntülerin ardından sahnede de yine bu sanatkar kızımız dumanlar içinde sahneye çıkıyor. Demek istedi ki, ameliyat, zamanında, uygun merkezlerde ve tecrübeli ellerde yapılırsa hastalar kısa zamanda normal yaşama dönebiliyorlar. Endovasküler (kapalı ameliyat) yaparsak bunların normal yaşama dönmesi daha uzun zaman alabiliyor.”