Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı, son günlerde İslam’ı ve Müslümanları hedef alan söylemlere tepki gösterdi, “28 Şubat’ın karanlığını hatırlatıyor” dedi.
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, Öğretim Üyesi Uğur Kutay’ın Hazreti Peygamber’e hakaret etmesi ve gazeteci Fatih Ergin’in hafızları hedef almasıyla ilgili açıklama yaptı. Son günlerde yaşananların 28 Şubat karanlığını hatırlattığını ifade eden Evsen’in açıklamaları şöyle:
Son günlerde yaşananlar bize 28 Şubat karanlığını hatırlatıyor.
Son günlerde 28 Şubat’ın karanlık günlerini andırır tarza bir saldırıyla karşı karşıyayız. Cemaatlere saldırılar ekseninde başlayan bu hareketler, İslam’ın güzide kurumlarından olan hafızlık üzerinden devam ediyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Uğur Kutay’ın Hz. Peygamber’e ders sırasında ettiği hakaretler gündemdeki sıcaklığını korurken, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya da TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı skandal açıklama bu olayların organize şekilde başladığını ve devam ettirileceğinin ilanı gibi duruyor. Meclis kürsüsünden meydan okuyarak Dine, Diyanete düşmanlıklarını açıkça ifade edebiliyorlar. Bir gazetenin genel yayın yönetmeni, Fatih Ergin ise skandal ifadelerle, “Müftülükler hafızlık kursu inşaatına yardım topluyor, tarikatlar görkemli hafızlık icazet törenleri yapıyor. Hafızlık bu çağda neye yarıyor? Teknoloji çağında “hafızlık” asalaklık adaylığıdır. O çocuk bir şey üretip geçinemez! Derdiniz sevapsa cumaları SMA’lılara para toplayın!” diyebiliyor.
Önce STK’larımız ardından cemaatlerimiz hedef alındı.
Sabrettik, hatalarından döneceklerdir diye düşünürken; hafızlarımızı hedef listesine eklediler.
Yetmedi tüm kırmızı çizgilerimizi aşarak Peygamber Efendimiz’e dil uzattılar.
Utanmazlar.
Beyinleri ve yürekleri kararmış, dilleri zehirlenmiş çıyanlar..
Açık söyleyelim son süreçte bu çevreler tarafından üretilen İslamofobi, retorik nefret söylemi olma eşiğini aştı. Müslümanları ötekileştirmenin de ötesine geçti. Açık açık 28 Şubat sürecinde olduğu gibi İslam’a karşı postmodern savaş açtılar. Ama kaybedecekler.
Biz sizi 28 Şubattan biliriz,
Biz sizi Kuran Kurslarını ve camileri ahıra çevirmenizden biliriz,
Biz sizi kardeşlerimizin başörtülerini okul kapılarında açmanızdan biliriz.
Biz sizi gizlediğiniz kötü emellerinizden biliriz.
Cemaatler, cemiyetler, hafızlık müessesi, Medreseler, dün bu ülkenin kuruluşunda ve kurtuluşunda başat rol oynadılar. Bundan sonrada bu ülkenin ve İslam’ın ilelebet dünyada olması için rol oynayacaklardır. Hiç kimse bu kurumlarımızı sahipsiz sanmasın. Dün 15 Temmuzda bu ülke nasıl savunulduysa bundan sonra da bu kurumlarımız bilinçli halkımız tarafından korunup kollanacaklardır. Herkes bu ülkenin dirlik ve düzeni için yazdığına, çizdiğini, konuştuğuna dikkat etmelidir. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, partileri bu konuda daha dikkatli bir dil kullanmaya davet ediyoruz.
Yükselen İslam düşmanlığına karşı yüreklerimizi birleştireceğiz, meşru zeminde haklarımızı arayacağız, yüz milyonlarca insanı hedef alan bu haksızlık, hukuksuzluk, ayrımcılık ve postmodern savaş karşısında üzerimize düşeni yapacağız. Kınamayacağız, hukuki süreçleri hemen başlatacağız.
Lanetlemeyeceğiz, bağımsız yargı karşısında hesap vermeleri için mücadele edeceğiz.
Karanlık bir projeyi yeni bir karanlık savaş olarak karşımıza getirenleri tanıyoruz. Küresel vesayet sistemi ile olan bağlantılarını da biliyoruz.
Kirli amaçlarını nefret üzerine inşaa ettikleri düşmanlıklarını da gözlemliyoruz. Korkmuyoruz, oyunlarını bozacağız.”