enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C

Diyabette beslenmenin payı büyük

Diyabetin, vücuttaki birçok organı etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, diyabet tedavisinin amacının kan şekerini normal sınırlarda tutarak, sağlık sorunlarının ortaya çıkışını engellemek olduğunu söylüyor.

Diyabette beslenmenin payı büyük
07.07.2024
3
A+
A-

İSTANBUL (İGFA) – Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, diyabetli bireylerin beslenmede sık yaptıkları hatalar ve dikkat edilmesi gerenler hakkında bilgi verdi.

Diyabetin, vücuttaki birçok organı etkileyen, çoğunlukla kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) ile karakterize kronik bir hastalık olduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Diyabette tedavinin amacı kan şekerini normal sınırlarda tutarak, sağlık sorunlarının ortaya çıkışını engellemek veya önlemektir. Bu nedenle diyabetin tedavisinde beslenmenin payı büyüktür. İyi kontrol edilmeyen kan şekeri, ilerleyen yaşlarda gözlerde, böbreklerde metabolik sorunlara ve sinir hücrelerinde harabiyete sebep olabilmektedir.” dedi.

“TİP 2 DİYABETLİ BİREYLERİN ÇOĞU FAZLA KİLOLU”

Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 başta olmak üzere farklı türleri olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, Tip 1 diyabette insülin üretiminin olmadığını, bu nedenle dışarıdan enjekte edildiğini aktardı. Tip 2 diyabette ise insülin üretiminin olduğunu ifade eden Hülya Yiğit, “Ancak vücut bazı nedenlerden dolayı, insülini kullanamaz. Tip 1 diyabette insülin enjekte edildiği zaman dışarıdan verilen insülinin etki süresine göre öğün sayılarının, öğün saatlerinin, alınması gereken karbonhidrat miktarının düzenlenmesi oldukça önemlidir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise öğün araları ve öğün sayıları daha esnek olabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerin çoğu fazla kiloludur. Birçok klinik çalışma yüzde 10 kilo kaybının, tip 2 diyabet gelişme riskini yüzde 50 oranında azalttığını bildirmektedir.” şeklinde konuştu.

Diyabetli bireylerin beslenme programlarının vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Diyabetli bireyler, bir besini tüketirken, o besinin kan şekerini yükseltme hızına yani glisemik indeksine ve yediği miktara yani glisemik yüküne dikkat etmeli. Ana öğünlerinin karbonhidrat ve protein içeriği dengeli olmalı. Çoğu diyabetli birey pilav ve makarnayı daha az tüketmesi gerektiğini bilir ancak aralarda tükettiği galetaları, kepekli bisküvileri, şekersiz etiketi ile sunulan tatlandırıcılı diyet tatlıları rahat tüketilebileceğini düşünür. Bunların da kan şekerini olumsuz etkileyebileceği, dengeyi bozabileceği unutulmamalı. Diyabetli bireyler tarafından karbonhidratsız olduğu düşüncesi ile bir öğünde büyük porsiyonda kırmızı et tüketimi de oldukça yaygın görülür. Ancak büyük porsiyonlarda tüketilen kırmızı etin de kan şekerini, tatlılar kadar hızlı olmasa da yükseltebileceği göz ardı edilmemeli.” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.