Temel eğitim süreci boyunca hepimiz ülkemizin coğrafi konumunun ne kadar iyi olduğunu ve ne kadar şanslı olduğumuzu öğrendik. Doğru; üç tarafımız …
Temel eğitim süreci boyunca hepimiz ülkemizin coğrafi konumunun ne kadar iyi olduğunu ve ne kadar şanslı olduğumuzu öğrendik. Doğru; üç tarafımız denizlerle çevrili, dört mevsim yaşıyoruz, kıtalar arasında köprü görevi görüyoruz ve daha nicesi. Fakat bir günü çatışmasız geçmeyen Ortadoğu’ya komşuyuz, Ruslar illa bir sorun çıkarıyor, adalar desek kaynıyor, Avrupa mutlaka bir şeyler yapıyor ve daha nicesi.
İşte tam bu noktada İslam felsefesinin en önemli isimlerinden biri olan İbn-i Haldun’a atfedilen coğrafya kaderdir sözü akla geliyor. Sözün İbni-i Haldun’a ait olduğu kesin değil ancak Mukaddime adlı eserinde direkt olarak sözü görmesek bile anlamını görebiliyoruz. Gelin adım adım gidelim ve coğrafya kaderdir sözünü biraz detaylı inceleyelim. Gerçekten coğrafyanın insanlar üzerinde bir etkisi var mı görelim.
İlk olarak, ‘Coğrafya kaderdir’ ne demek?
Coğrafya kaderdir sözü aslında ilk baktığınız zaman çok da derin anlamlar içermiyor gibi görünebilir. Ne yapalım bu ülkede doğduk ve çekeceğiz gibi anlam düşünmek ilk bakışta normaldir. Ancak çok değil, bir tık daha derin anlamını düşündüğümüz zaman aslında esen rüzgarın, yağan yağmurun ve hatta güneşin bile o bölge insanı üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu görüyoruz.
Binlerce öncesine gidelim, medeniyet neden Mezopotamya’da kuruldu? Çünkü topraklar bereketliydi, bol su kaynağı vardı, hayvan popülasyonu zengindi, hava yaşamak için idealdi ve çevrede barınak yapacak epey şey vardı. İlk atalarımız Afrika’da ortaya çıkmalarına rağmen coğrafya onların kaderini belirledi ve medeniyeti Mezopotamya’da kurmak zorunda kaldılar.
Biraz uzaklaşıp Japonya’ya bakalım. Küçücük bir ada devleti, üretimleri sayesinde neredeyse dünya ekonomisini elinde tutuyor. Neden? Çünkü Japonya toprakları verimsiz, balıktan başka bir şey yemek zor, madenleri verimli kullanarak biraz da aklın yardımıyla üretim yapmazlarsa tıpkı yüzlerce yıl önce olduğu gibi yeniden Avrupa ülkelerinin kolonisi olmaları işten bile değil. Yani evet, coğrafya kaderdir.
Peki ‘Coğrafya kaderdir’ sözü kime ait?
Genel kabulün aksine, coğrafya kaderdir sözü İbn-i Haldun’un kaleme aldığı Mukaddime adlı eserde geçmez. Haldun’un hiçbir eserinde direkt olarak bu sözü göremezsiniz. Türkçede coğrafya kaderdir sözü ile ilk kez Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından kaleme alınan Yaşadığım Gibi adlı eserde karşılaşıyoruz.
Direkt olarak bu söz İbn-i Haldun’a ait olmasa da altında yatan derin anlam şüphesiz onun düşünceleridir. Mukaddime eserinin ilk bölümünde, iklim ve beslenmenin insanlar üzerine etkileri konusu işleniyor. Bu bölümde ya da yazarın diğer eserlerinde coğrafya kaderdir sözü geçmemesine rağmen şöyle bir okuduğunuzda bile dersiniz evet, coğrafya kaderdir.
Peki, coğrafya gerçekten kader midir?
Günümüzden binlerce yıl önce yaşamış Yunan filozoflar, hayatın kaynağını su olarak gördüler. Su, her şeyin başlangıcıydı. Evet, yapılan çalışmalar hayatın gerçekten de sudan başladığını kanıtlar nitelikte ancak direkt olarak hayatın su ile başladığını söylemek doğru değil. Fakat suyun, hayatı devam ettirdiği şüphesiz bir gerçek.
Bugün artık barajlar inşa ettik, sulama kanalları yaptık, mühendislik harikası su aktarım teknolojilerine sahibiz. Ancak çok değil, birkaç yüz yıl öncesine baktığımızda bile insan yerleşimlerinin her zaman su kenarlarına kurulu olduğunu görüyoruz. Demek oluyor ki su gerçekten hayatı devam ettirmek için bir numaralı ihtiyacımız.
Su kaynaklarının yerleşimi iklimi ve dolayısıyla beslenmeyi de belirler. Bilimsel çalışmalarla desteklenen genel kabullere bakarsak devamlı proteinle beslenen kişilerin daha agresif, karbonhidrat ağırlıklı beslenen kişilerin daha tembel ve sebze ağırlıklı beslenen kişilerin daha enerjik olduğu görüyoruz. Kişilerin davranış kalıpları yaptıkları eylemleri, yaptıkları eylemler de kaderlerini belirler. Filmi başa sarıp baktığımız zaman her şeyi belirleyenin coğrafya olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Türkiye’de ‘Coğrafya kaderdir’ sözü:
Maalesef ülkemiz son yıllarda pek çok acı olay yaşadı. İnsanlar ister istemez coğrafya kaderdir sözünü ve tam olarak ülkemize uygun bir anlama sahip olduğunu düşünmeye başladılar. Şöyle biraz uzaklaşıp yalnızca harita üzerinde baktığımızda bile ülkemizin coğrafi konumunun gerçekten yaşadıklarımız üzerinde ne kadar etkili olduğunu görmek mümkün.
Sarp dağlar olmasa doğu illerimizde terör bu kadar yayılamazdı, Karadeniz bölgesinde demiryolu hatları kurabilseydik güzelim iklimin avantajlarını sonuna kadar kullanabilirdik, Ege Denizi bu kadar adalarla dolu olmasaydı denizcilik faaliyetlerimizi bir adım ileri taşıyabilirdik gibi pek çok örnek vermek mümkün. Ancak pek çok kişiye göre bunlar yalnızca bahane de olabilir.
İnsan var olduğu günden beri doğaya karşı mücadele ediyor. Sonuçta işgalcilere karşı savaşırken bu toprakların yapısını biliyorduk. Temel bir ziraat bilgisiyle bile neler yapabileceğimizin farkındayız. Yani belki iPhone’a rakip olacak yeni bir akıllı telefon firması için henüz erken ama güzelim topraklara ekilecek ürünler üzerinden yapacağımız Ar-Ge çalışmaları sonucu bir şeylerin değişebileceğinin hepimiz farkındayız.
Tekrar düşünelim, coğrafya kaderdir sözü kime ait?
İbn-i Haldun’un Mukaddime eserinde coğrafya kaderdir sözü ile karşılaşmıyoruz evet ama o eserde çok daha derin felsefelerle karşılaşıyoruz. Binlerce yıllık Türk tarihinde bu kadar başarıya imza atmış sayısız alim, komutan, lider, bilim insanı, çiftçi, asker ve hatta sıradan insanlar bile bu sözün sahibi olamazlar mı?
Coğrafya kaderdir sözünün arkasına sığınarak sızlanmak yerine ‘Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.’ sözüne bağlı kalmanın sonuçları çok daha iyi olmaz mı? 7 farklı iklim bölgemizde yaşayan insanlara bakarak coğrafyanın, iklimin, beslenmenin onların kaderini ve mizacını belirlediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak bu kaderi biraz yoğurup da çok daha iyi hale getirmek yine bu kaderi yaşayan bizlerin elinde.
İbn-i Haldun’a atfedilen coğrafya kaderdir sözü kime ait sorusunu yanıtladık ve bu sözün anlamından bahsettik. İlk bakışta görülmeyen anlamları biraz kazıyınca bulmak, felsefenin özünde var. Coğrafya kaderdir sözü hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.