FETÖ’nün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden ve örgütün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını anlatan kitabını yayınlayamadan …
FETÖ’nün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden ve örgütün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını anlatan kitabını yayınlayamadan Ankara’daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu suikastinin kilit ismi Nuri Gökhan Bozkır’ın MİT operasyonuyla Türkiye’ye getirildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Zafer Ergün tarafından yürütülen soruşturmada Bozkır, detaylı ifadesi alındıktan sonra tutuklandı. Suikast öncesi Hablemitoğlu’nu takip ettiği ortaya çıkan eski Özel Kuvvetler mensubu Bozkır’ın firari olduğu dönemde yaptığı görüşmelerle ilgili hazırlanan istihbarat raporuna ulaşıldı.
CAN DÜNDAR’IN BOZKIR İLE GÖRÜŞME ISRARI
FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’in örgütü üzerindeki gölgesi olan Mustafa Özcan organizasyonuyla işlenen Hablemitoğlu cinayetine firari FETÖ üyesi gazeteci Can Dündar’ın müdahalesi FETÖ’nün kirli bir organizasyonunu daha deşifre etti.
‘MİT Tırları Davası’ ile ilgili Türkiye’nin terörist gruplara silah gönderdiğine dair bilgi, belge temin etmesi ile tanıklık yapması karşılığında Nuri Gökhan Bozkır’ı destekleme vaadinde bulunan Can Dündar, Bozkır’ın Ukrayna’da yargılandığı mahkemeleri sırasında, siyasi iltica talebinin ret olması ve Türkiye’ye iade durumunun sona doğru yaklaşması sırasında devreye girdi.
“AVUKATI ARACILIĞIYLA YAZILI NOT”
Ulaşılan raporlarda Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukraynalı avukatı Roman Borisevic aracılığıyla siyasi bir ortam oluşturmak için Ukrayna gazetesine yaptırdığı yalan haber sonrasında Can Dündar, mahkemeye Türkçe yazılı bir not gönderdi. Bozkır’a “Seninle görüşmek istiyorum” yazılı notu iletip, röportaj yapmak istediğini belirten Can Dündar, ilk denemesinde başarılı olamadı. Israrından vazgeçmeyen firari Dündar, Bozkır’ın mahkemelerine temsilcisini yolladı.
ALMANYA’DA SİYASİ SIĞINMA GARANTİSİ
2021 yılı Ocak ayında Markus isimli Can Dündar’ın temsilcisi Bozkır’ın yargılandığı mahkemeye geldi. Mahkeme çıkışında her türlü yardımcı olabileceklerini söyleyerek internet tabanlı program üzerinden Can Dündar ile görüştürülen Nuri Gökhan Bozkır’a Can Dündar Almanya’da siyasi sığınma garantisi verdi.
Tek şartı bulunan Dündar, Türkiye’nin Suriye ve Libya ülkelerine yasal olmayan yollardan silah gönderdiğini anlatan bir belgesel hazırladığını belirterek algı operasyonu olan olaya Nuri Gökhan Bozkır’ın da belge desteği vermesini istedi. Israrla Bozkır’dan Türkiye Cumhuriyet aleyhine röportaj vermesini isteyen Dündar, operasyonda başarılı olamadı.
ZEKERİYA ÖZ’Ü KAÇIRAN O İSİM
Can Dündar’ın girişimleri bununla da kalmadı. Nuri Gökhan Bozkır’ı, 2021 yılı Eylül ayında Zekeriya Öz’ün kasası olarak bilinen Aytaç Ocaklı Ukrayna’dan Romanya’ya kaçırdı. Bozkır burada, Beynur isimli mafya liderine emanet edildi. Nuri Gökhan Bozkır’a Can Dündar yine ulaştı. Hem de eşinin bile Romanya’da olduğumu bilmediği zamanda kendisine ulaşan Can Dündar’ın teklifine Bozkır sıcak bakmadı. Ukrayna’da yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hakkında FETÖ konusunda yakalama kararı bulunan aynı zamanda Zekeriya Öz’ü Avrupa’ya kaçıran Aytaç Ocaklı’nın Can Dündar ile birlikte hareket ettiği ortaya çıktı.
CAN DÜNDAR’IN ÇİFTE KİRLİ PLANI
Can Dündar, Nuri Gökhan Bozkır’dan hazırlayacağı bir belgeselde kullanmak üzere, Ukrayna’dan temin edildiği ve Türkiye tarafından Libya’ya gönderildiği iddia edilen mühimmatların son kullanıcı belgelerini talep etti. Dündar’ın Bozkır’ı Almanya’ya götürmesinin ardından aslında iki farklı kirli plan yatıyordu.
Birincisi Bozkır’ın Almanya’ya iltica talebini kabul ettirerek 2002 yılında işlenen cinayetin soruşturmasını 2022 yılında bitecek olan zaman aşımına uğratarak FETÖ’nün en kritik ismi Mustafa Özcan organizasyonuyla işlenen cinayeti örtmeye çalışmak, ikinci ise MİT davası kapsamında kirli propaganda yaparak Türkiye’yi uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmaktı.
İstihbarat raporlarında Can Dündar’ın “Sınır Tanımayan Gazeteciler” isimli oluşumdan Marcus Bensmann ve Detsche Welle görevlilerinden oluşan gazeteci ekibiyle internet tabanlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği görüşmelerde Bozkır’a Türkiye tarafından sözde terörist gruplara gönderilen silah ve mühimmata ilişkin ticari bilgi belge ihtiyacı duyulduğunu anlattığı, Bozkır’dan ayrıca Suriye’de birlikte çalıştığı ve malzeme dağıtımında yer alan görevlilerin kimler olduğu öğrenmeye çalıştığı da elde edilen bilgiler arasında yer aldı.