Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra …
Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra evleri yağmalayıp para, altın ve değerli eşyaları alarak tüm evleri ateşe verdi. Teröristler, 5 kişiyi de evlerde ateşe vererek öldürdükten sonra, akşam namazını kılıp camiden çıkan 28 erkeği de köy meydanında topladı. Bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, daha sonra bu kişileri de kurşuna dizdi. Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede, yüzlerce boş kovan bulundu.
Katliamda yaşanan acının ilk günkü gibi taze olduğu köyde, 29 yıl öncesi hafızalardan silinmiyor. Köyde, şehit edilenler her yıl olayın yaşandığı tarihte törenle anılıyor. Özellikle yaz aylarında köylerine gelenler şehitlikte dua ediyor.
“TEK İSTEĞİMİZ ADALET TECELLİ ETSİN”
Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar köyü muhtarı Ali Akarpınar, “80 ile 100 kişilik terörist grup tarafından 29 yıl önce baskına uğradıklarını söyledi. Yaşanan acı olayın izlerini yıllar geçse de hafızalarından silemediklerini ifade eden Akarpınar, şöyle konuştu: “O gece, 5 kişiyi evlerinde diri diri yakarak toplam 33 kişiyi şehit ettiler. Katliam sırasında ben ve iki köylü vatandaşımız öldü sanılarak yaralı olarak kurtulduk. Olay yerinden yüzlerce boş kovan toplandı. Başbağlar’ı bir yere kurban ettiler. Şu anda 29’uncu yıl dönümü anma programı yapacağız. Umarız bir daha Başbağlar olmasın. Bir daha mazlumların gözyaşı akmasın. Biz ne intikam peşindeyiz ne de başka bir şey. Tek bir amacımız var, adalet tecelli etsin.”
“BİZİ DURDURARAK ‘BURALAR KİMİN’ DİYE SORDULAR”
“ÇOCUK VE KADINLARI DEREDE TOPLADILAR”
Derede topladıkları kadınlar ile çocukların başında 2 kadın teröristin beklediğini belirten Kaya, şöyle devam etti: “Biz, çocuk ve kadınları caminin olduğu yere bırakmadılar, derede topladılar. Herkes ağlamaya başladı. Derede başımızda iki kadın terörist vardı. Bu teröristler insanların altınlarını değerli eşyalarını toplamaya başladılar. Ardından ışıklara, lambalara ateş etmeye başladılar. Önümüzde bulunan araba ve evleri yakmaya başladılar. Sabaha kadar orada bekledik. Sabah şehitliğin bulunduğu alana gittim. Orada dedem, dayım ve bir grup köylülerimiz kurşunlanarak öldürülmüştü. Katliamdaki maksat, Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımı gerçekleştirerek bu vatanı bölmekti. Ancak bu oyuna gelmedik. Başbağlar’ı unutmadık, unutturmayacağız.”
“AYRIM YAPMADAN BİR OLALIM, HEPİMİZ KARDEŞİZ”