enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6116
EURO
36,2156
ALTIN
2.917,98
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
15°C

Böbrek hastalıklarına dikkat! Çok sinsi ilerliyor

Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Bölümünden Prof. Dr. Şehmus Özmen, 10 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında kronik …

Böbrek hastalıklarına dikkat! Çok sinsi ilerliyor
09.03.2022
186
A+
A-

Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Bölümünden Prof. Dr. Şehmus Özmen, 10 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında kronik böbrek hastalığındaki risk faktörlerine dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özmen, kronik böbrek hastalığında risk altında olan hastaların sıklığının artmasıyla beraber engellenebilen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, “Böbrek hastalıkları geç döneme kadar belirti vermediğinden halk arasında sinsi bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Hastaların şikayetlerinden yola çıkarak gece sık idrara çıkma ve ödem gelişimi böbrek yetmezliği açısından uyarıcı olabilir. Hastalığın olma riski herkes için aynı değildir. Diğer bir ifade ile bazı insanlarda böbrek yetmezliği olma riski yüksektir” dedi.

 DİYABET VE HİPERTANSİYONA DİKKAT 

Prof. Dr. Şehmus Özmen, kronik böbrek yetmezliğinin en önemli nedeninin diyabet olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Her üç böbrek yetmezliği hastasından birisinde hastalık diyabete bağlı olarak gelişmiştir. Diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolsüz olması, diyete uyum olmaması, uzun süreli şeker hastası olması riski arttır. Hem böbrek yetmezliğinin ortaya çıkışında hem de ilerlemesinde en önemli faktörlerden biri hipertansiyondur. Bu yüzden hipertansiyon hastaları mutlaka doktor kontrolünde takip edilmelidir. Tekrarlayan böbrek taşı olması, geçirilmiş ameliyatlar, taşların idrar kanallarını tıkaması böbrek yetmezliğine neden olabilir. Ayrıca sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, ailede böbrek diyaliz öyküsü, polikistik böbrek hastalığı, romatizma hastalıkları ve tedavileri, onkolojik hastalıklar ve tedavileri, protein kaçağı ve nefrit geçirmiş olma da riski artırır”
 
AĞRI KESİCİ KULLANIMI RİSKİ ARTTIRIYOR 

Kalp ve damar hastalıklarının da kronik böbrek hastalığı için risk taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Özmen, “Böbrek ve kalp yakın etkileşim içindedir. Birçok ortak risk faktörü olması nedeniyle birbirleri için hastalık riskini artırırlar. İlaveten tekrarlayan anjiyografiler ve kullanılan kontrast maddeler ya da kardiyoloji için kullanılan bazı ilaçlar böbreklere zarar verebilmektedir. Kolesterolün, damar tıkanıklığı için risk faktörü olduğu bilinmektedir. Diyabet ve hipertansiyonla birlikte oluşturacağı damar tıkanıklıkları böbreği de olumsuz etkilemektedir. Sigara kullanımı, böbreği bozan hastalıklara ve böbrek hastalıkların ilerlemesine sebep olur. Sigara kullanımı, kan basıncını yükseltir, kanı pıhtılaştırır, damar tıkanıklığına sebep olur. Özellikle anti-inflamatuar ağrı kesiciler, sık ve uzun süreli kullanımda böbrek yetmezliğine neden olabilirler. Kullanılması gerektiğinde ise mutlaka öncesinde böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir” ifadelerini kullandı. 
 
BİTKİSEL ÜRÜNLER VE PROTEİN TOZLARI BİLİNÇSİZ KULLANILMAMALI

Prof. Dr. Özmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Bitkisel ürünlerin bilinçsiz tüketimi de kronik böbrek hastalığı riskini artırabilir. Gittikçe tüketimi artan bitkisel maddelerin çoğu güvenlik analizlerinden geçmemiştir ve böbrek yetmezliğine neden olabilmektedirler. Aşırı protein tüketimi, tuz doğrudan böbreklere zarar verir. Protein tozlarının tüketimi de ayrıca zararlıdır. Aşırı tuz tüketimi hem kalp ve damarlara hem de böreğe zararlıdır. Kan basıncını yükselterek ayrıca böbrek hasarına neden olabilir. Doğuştan tek böbrekli olma veya sonra da cerrahiyle bir böbreğin alınması sonucunda tek böbrek üzerinde ek risk faktörü olarak böbrekte hasara neden olabilir. Ayrıca Ailevi Akdeniz Ateşi FMF, amiloidoz, düşük doğum ağırlığı, düşük sosyoekonomik düzey ve siyah ırka mensup olmak kronik böbrek hastalığı riskini arttırmaktadır. Bu riskli bireylerin düzenli olarak nefroloji kontrolü yaptırmaları böbrek hastası olmalarını engelleyebilir veya oluşmuş hastalığı yavaşlatabilir”

KAYNAK: İHA
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.