Anime kültürü içerisinde her yaştan insana hitap edebilecek temayı elinde barındırıyor. Bu aslında oldukça büyük bir silah. İyi kullanıldığında …
Anime kültürü içerisinde her yaştan insana hitap edebilecek temayı elinde barındırıyor. Bu aslında oldukça büyük bir silah. İyi kullanıldığında kendinizi saatlerce ekran başına kilitlenmiş bir halde bulabiliyorsunuz. Tabii ki animeler ne kadar her yaşa hitap etse de animelerin sahip olduğu animasyon/çizgi dizi tarzını sevmeyenler için bu durum pek bir şey ifade etmiyor. Yine de anime dünyası özellikle kafa dağıtma konusunda kesinlikle görevini başarıyla yerine getiriyor.
Anime filmleri ise tamamen bambaşka bir dünya. Hiç sevmediğiniz bir animenin filmini sevmeniz oldukça mümkün. Animelere ve filmlerine ayrılan bütçe birbirinden tamamen farklı olduğu için muazzam bir kalite farkı olabiliyor arada. Hele ki hali hazırda sevdiğiniz bir animenin filmi çıkarsa tadından yenmiyor. Serilerin anime filmleri olsa da, sadece kendi hikayesini ortaya koyan anime filmleri de mevcut ve bazı anime filmleri var ki, artık bu temanın klasiği haline gelmiş kesinlikle izlenmesi gereken filmler. Biz de bu yazımızda izlenmesi gereken şahane Japon anime filmlerini listeledik.
Japon anime filmleri:
Japon mitleriyle harmanlanmış: Spirited Away
Bir tema parkında kaybolan anne ve babasını kurtarmaya çalışan şirin bir kız bu yolculuğunda kendini garip ruhların olduğu bir dünyanın içerisinde bulur. Yol boyunca yaptığı macerada ise kendisine yardım etmek isteyen ve yoluna çıkmak isteyen bir sürü varlıkla tanışır. Spirited Away klasik anime filmlerinde ele başını çekenlerden bir tanesi. Klasik Japon mitlerini ve efsanelerini çok güzel bir şekilde harmanlayan Spirited Away, klasik bir aile hikayesine de oldukça güzel dokunuşlar yapıyor.
Dünyanın en tatlı komşusu: My Neighbor Totoro
Bir aile yeni bir eve taşınır ve taşındıkları yerde komşu olarak insan yerine bölgenin dost canlısı doğa ruhlarını bulurlar. İlk bakışta oldukça ürkütücü duran bu dost canlısı varlıklar aslında oldukça sevimliler. Normal bir komşudan çok daha fazlasını sunan bu ruhların yardımıyla sevgili ailemiz hem yeni bir dünyayı keşfederler hemde kendi sorunları ile ilgilenirler. My Neighbor Totoro, barındırdığı birçok fantastik ögeye rağmen tam bir aile filmi olarak geçiyor ve her yaştan insana hitap edebilecek mesajları da içerisinde barındırıyor.
Karanlık teması ile: Grave of the Fireflies
Grave of the Fireflies, 2. dünya savaşının son demlerinde hayatta kalmaya çalışan 2 kardeşi konu alıyor. Tahmin edeceğiniz üzere Grave of the Fireflies listede adı geçen genel filmlere kıyasla oldukça ağır bir konuya sahip ve küçük yaştaki çocuklara izletilmesi de pek tavsiye edilmiyor. Aslında genel olarak baktığınızda savaşın sebep olduğu acıyı ve kederi tasvir ettiği için drama konusunda hassas olan insanlar için de pek uygun olduğu söylenemez. Yine de bazı konularda ders alınması için izlenilmesi gereken bir film olarak da geçtiği söylenebilir.
Yaptığı güncel göndermeler ile: Princess Mononoke
Oldukça sürükleyici bir hikayeyi konu olan Princess Mononoke, eski ruhlar ve sanayileşen insan topluluğu arasında var olan bir mücadelenin zorluklarını anlatıyor. Her iki tarafında zorluğunu yansıtan film, aynı zamanda yer yer romantizmide içerisinde barındırıyor. Genel olarak yaptığı göndermeler ile güncel dünyaya çok güzel mesajlar veren Princess Mononoke herkesin izlemesi gereken bir film.
Süpürgeli kargo: Kiki’s Delivery Service
Henüz çıraklığının başlarında bir cadı olan Kiki kendisine uçan süpürgesi ile hizmet vereceği bir teslimat servisi açar. Filmin genel teması ise Kiki’nin hem insan hemde cadı olarak büyüyüp öğrendiği şeyleri ele alıyor. Bunu yaparken aynı zamanda Kiki’nin başına gelen talihsiz olayları yansıtıp seyredenlerin yüzünde tatlı bir tebessüm oluşturuyor.
Ghibli’nin epik başlangıç hikayesi: Castle in the Sky
Ghibli günümüzde müthiş filmleri ve hikayesi ile ön plana çıkan bir stüdyo. Tabii ki böyle bir stüdyo olmak da kolay değil ve her efsanenin bir başlangıcı vardır. Castle in the Sky’da Ghibli Studio’nun ilk çıkardığı film. İzleyeni Uçan şehirlerle ve bu şehirlerin içerisinde yer alan korsanlarla dolu oldukça fantastik bir dünya ile tanıştıran Castle in the Sky, sihirli bir kristali oldukça klasik kötü adam tiplemesine sahip olan bir insandan saklayan iki çifti konu alıyor. İki çift bu maceraları boyunca oldukça fazla badire atlatıyor fakat işin sonu gerçekten oldukça harika bitiyor.
Meraklı bir maceraperestin hikayesi: Howl’s Moving Castle
Diana Wynne Jones’un kitabından esinlenerek Studio Ghibli altında çıkışını yapan Howl’s Moving Castle kitabına göre çok daha fazla şey barındırıyor. Howl’s Moving Castle, genç maceraperest Sophie’nin bir cadının elinden kurtarılışını ve sonra aynı cadı tarafından lanetlenmesini konu alıyor. Howl tarafından kurtarılıp kendi kalesini götürülen Sophie bahsi geçen lanet sonucu yaşlanınca, kendi sorunları ile boğuşan Howl için kalede hizmetçi olarak çalışır ve bu durum eğlenceli bir maceranın ve romantizmin kapılarını aralar.
Dünyayı birleştirmeye çalışan bir prenses: Nausicaa of the Valley of the Wind
Kıyamet sonrası parçalanan bir dünya ve her şeye rağmen bu dünyayı birleştirip ayakta tutmaya çalışan bir prenses. Nausicaa of the Valley of the Wind kesinlike umudun var olduğunu anlatmaya çalışan bir film. Her şeye rağmen yılmadan ideallerini gerçekleştirmeye çalışan Prenses Nausicaa hikaye boyunca takdire şayan bir kararlılık sergiliyor. Nausicaa of the Valley of the Wİnd garip ve heyecan verici bir hikayeye sahip fakat birçok trajediyi de maalesef yanında getiriyor.
Siberpunk çete savaşları: Akira
Oldukça distopik ve bolca siberpunk ögeleri barındıran Akira tahmin edeceğiniz üzere uzak bir gelecekte geçiyor. Hikayede bulunan ana karakterlerin hepsi Tokyo’da rakip çeteyle savaş içerisinde olan bir motosiklet çetesinin üyesi. Bu savaşların içerisine bir anda fantastik ögeler girmeye başlar ve bu durum müthiş bir kovalamacayı tetikler. Akira genel anlamda sadece bir anime klasiği olarak değil aynı zamanda bilim kurgu dalında da bir klasik olarak kabul ediliyor.
Rüyalarda buluşalım temasıyla: Kimi No Na Wa
Kimi No Na Wa oldukça yakın bir zamanda çıkmış olmasına rağmen büyük beğeni kazanan ve bir o kadar popüler olan bir film. Birbirlerinden bambaşka yerlerde yaşayan iki liseli çocuğun bedenlerinin değişmesini konu alan bu tatlı hikaye, aynı zamanda da bir kavuşma hikayesi olarak geçiyor. Tahmin edeceğiniz üzere Kimi No Na Wa makul miktarda romantizm ve kafa karışıklı barındırıyor. Fakat bunların hepsi de filmdeki seyir zevkini güzel bir şekilde arttıran detaylar.