Yönetmen Murat Çeri’nin ilk uzun metraj filmi olan ve TRT ortaklığıyla çekilen Bir Düş Gördüm adlı film, uluslararası arenadaki ismi olan In My …
Yönetmen Murat Çeri’nin ilk uzun metraj filmi olan ve TRT ortaklığıyla çekilen Bir Düş Gördüm adlı film, uluslararası arenadaki ismi olan In My Dream ile 5. Scandinavian Uluslararası Film Festivali’nde yarışıp iki ödülle döndü. Aldığı ödüllerle merak konusu olan ‘Bir Düş Gördüm’ filminin fragmanı yayınlandı. 6 mayıs’ta vizyona girecek olan filmin dikkat çeken fragmanı…
TRT’nin ortak yapımcılığında çekilen film, Helsinki’de düzenlenen festivalde En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Kostüm Tasarımı ödüllerine layık görüldü. Uluslararası ismi In My Dream olan, Bolu, Ankara ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde çekilen filmin görüntü yönetmenliğini Durmuş Sorkut, kostüm tasarımcılığını ise Ebru Tunçoktay yaptı.
İskandinav uluslararası film festivali’nde yarışan ilk Türk filmi özelliğine sahip olan ‘Bir Düş Gördüm’ son günlerde yapılan iddialı görseli güçlü bir filmler arasında yerini aldı.
BİR DÜŞ GÖRDÜM FİLMİNİN FRAGMANI YAYINLANDI!
BİR DÜŞ GÖRDÜM FİLMİNİN OYUNCULARI
Filmde Nevzat Yılmaz, Harun Reha Pakoğlu, Ferda Işıl, Recep Çavdar, İsmail Hakkı, Nurdan Albamya, Mustafa Halazaroğlu, Emin Yalçın, Fatih Dokgöz, İsmail Kavrakoğlu, Furkan Aydın Çelik, Muhammed Emir Balcı, Muhammed Yakup Baybars ve Yusuf Ekinci rol alıyor.
2018’de düzenlenen Boğaziçi Film Festivalinde Bosphorus Film Lab’in finalistlerinden olan, aynı yıl Malatya Film Festivali’nden de “TRT Ön Alım Yapım Desteği” ile dönen Bir Düş Gördüm’de, belediyelerin ve STK’ların gençlik merkezlerinde bulunan, daha önce hiç oyunculuk tecrübesi olmayan çocuk oyuncular yer alıyor.
BİR DÜŞ GÖRDÜM FİLMİNİN KONUSU
Dokuz yaşındaki Tarık’ın yaşadığı bir trafik kazası sonrası başından geçenlere odaklanan Bir Düş Gördüm filminin konusu bu şekilde:
“Kazada babası hayatını kaybeden, annesi komaya giren Tarık hafıza kaybı yaşar. Geçmişiyle bağı sadece gördüğü simgesel düşlerdir. Kazadan sonra köye dedesinin yanına giden Tarık, bu yeni hayatını, düşlerini ve orada yaşadıklarını hayata tutunma aracı olarak kullanır. Bu arada Tarık, annesi ölen bir sıpayı yaşatma çabasındadır.”