İklim kriziyle mücadeleyi ana hedeflerinden biri olarak belirleyen Avrupa Birliği’nde (AB) tarihi nitelikte bir uzlaşıya varıldı. AB ülkeleri ile …
İklim kriziyle mücadeleyi ana hedeflerinden biri olarak belirleyen Avrupa Birliği’nde (AB) tarihi nitelikte bir uzlaşıya varıldı. AB ülkeleri ile Avrupa Parlamentosu (AP) arasında, 2035’te yeni benzinli ve dizel otomobiller ve hafif ticari araçların satışının yasaklanması konusunda anlaşma sağlandı. Hibrit araçlar da yasak kapsamına giriyor. Uzlaşı, bu tarihe kadar AB’de bu tür araçların satışının tamamen elektrikli araçlar lehine durdurulması anlamına geliyor. Bu da AB ülkelerinde 2035’ten itibaren satılacak yeni bütün otomobil ve hafif ticari araçların sıfır emisyonlu olmasını gerektiriyor. Yeni kurallar halihazırda yollarda olan eski araçları etkilemeyecek. Bununla birlikte, ana hedef genel filo değişimi yoluyla 2050 yılına kadar AB içindeki tüm araçların sıfır emisyonlu olmasını sağlamak.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen anlaşmayı, “2030 iklim hedefimize ulaşmada çok önemli bir kilometre taşı” sözleriyle överken Komisyon’un Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, “Anlaşma, endüstri ve tüketicilere güçlü bir sinyal gönderiyor: Avrupa, sıfır emisyonlu hareketliliğe geçişi benimsiyor” ifadelerini kullandı. AP Çevre Komitesi Başkanı Pascal Canfin de ilk kez net bir karbonsuzlaştırma yolu belirlendiğine dikkat çekerek, “Bu tarihi bir karardır. Şu anda Avrupa emisyonlarının yüzde 16’sını oluşturan bu sektör, 2050 yılına kadar karbon nötr olacak” dedi.
AB, 2035’i hedef tarih olarak belirlediyse de önümüzdeki 13 yıl boş durma niyetinde değil. 2030 yılına kadar emisyon düşürme hedefi, otomobiller için yüzde 55, hafif ticari araçlar için yüzde 50 olarak belirlendi. AB verilerine göre ulaşım, son 30 yılda sera gazı emisyonlarının arttığı tek sektör. 1990-2019 döneminde yüzde 33.5’lik bir artış söz konusu. Karayolu taşımacılığı kaynaklı toplam emisyonların yüzde 61’ini ise binek otomobiller oluşturuyor.
ELEKTRİKLİLER HÂLÂ PAHALI
Enerji maliyetleri, çevreci Trafik düzenlemeleri ve devletlerin teşvik programları tüketicilerin yavaş yavaş benzinli ve dizel araçlardan uzaklaşmaya başlaması sonucunu doğurdu.
Bununla birlikte tamamen elektrikli araçların fiyatının henüz çok yüksek olması ve her ülkenin bu tür araçlar için gerekli altyapıyı yaygın hale getirmemiş olması eğilimin hızını kıran başlıca etkenler arasında yer alıyor. Halihazırda AB’de satılan yeni otomobillerin yaklaşık yüzde 12’si elektrikli araçlardan oluşuyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için üye ülkelerin temsil edildiği AB Konseyi ve AP tarafından resmen onaylanması gerekiyor.
‘SINIR KOYMAK UCUZ ARAÇLARI ORTADAN KALDIRIR’
AB’nin ‘Sıfır Emisyon’ için otomotiv üreticilerine tarih vermesi birçok eleştiriye de neden oluyor. Çünkü, elektrikli otomobiller batarya üretiminin pahalı olması nedeniyle içten yanmalılara göre daha yüksek fiyattan satışa sunuluyor. Konuyla ilgili bir eleştiri de geçtiğimiz hafta BMW CEO’su Oliver Zipse’den gelmişti.
İçten yanmalı araçların devre dışı bırakılmasına ilişkin tarih sınırı konulmasının ‘ucuz araçları’ ortadan kaldıracağını belirten Zipse, bu zorunluluğun pek çok kişinin otomobil sahibi olamayacağı anlamına geleceğini ifade etmişti. Zipse, “Otomobil sahipliğini sadece zenginlere mahsus hale getirirseniz çok tehlikeli olur” iddiasında bulunmuştu.