Bakan Özer, eğitim sisteminin öğretmeni kadar güçlü olduğuna dikkat çekerek, “Son 20 yılda eğitim sistemine giren yeni okullar, yeni öğretmenler …
Bakan Özer, eğitim sisteminin öğretmeni kadar güçlü olduğuna dikkat çekerek, “Son 20 yılda eğitim sistemine giren yeni okullar, yeni öğretmenler sayesinde ilk kez OECD ortalaması yakalandı” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Pendik’teki bir otelde, okul yöneticileri seminerleri kapsamında ilkokul ve ortaokul yöneticileri ile ‘Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci’ semineri düzenlendi. 5’incisi düzenlenen seminerlere Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanı sıra 81 ilden gelen öğretmenler de katıldı.
Burada konuşan Bakan Özer, öğrencilerin kendi performanslarını ölçebileceği, öğretmenlerin de öğrencileri sistem üzerinden izleyebileceği yeni platformun yakında zamanda sunulacağını belirtti.
“50 YILLIK GECİKMEYLE SÜRECİ YAKALADIK”
Bakan Özer, “2000’li yılların başlarındaki okullaşma oranlarına baktığımız zaman şu andaki okullaşma oranlarına baktığımız zaman son 20 yılda ne kadar mesafe aldığımızı görebiliyoruz. Okul öncesi 5 yaştaki okullaşma oranları yüzde 2000’li yıllarda 11’di. Şu anda bu oran yüzde 94’e çıktı. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44’lerden yüzde 90’ları geçti. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 14’lerden yüzde 44’lere ulaştı. Son 20 yıl okullaşma oranlarının OECD ülkelerinin 50 yıl önce ulaştırdıkları rakamlara ulaştığını görüyoruz. 50 yıllık bir gecikmeyle bu süreci yakalamış bulunuyoruz” dedi.
“EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KALDIRILDI”
Bakan Özer, “Eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar, eğitim politikaları kaldırıldı. Başörtüsü yasaklarından kat sayı uygulamasına kadar. Bu ülkenin evlatlarının İmam Hatip’e gitmeyen çocukların dinini öğrenmeyle ilgili seçmeli ders taleplerine kadar. Eğitimin önünde bariyer oluşturan antidemokratik uygulamalar kaldırılarak eğitim sistemimiz demokratik hale getirildi. En önemli başarı hikayesi eğitim sistemi kitleselleşirken, büyütülürken, öğrenci sayısı artırılırken, kaliteden taviz verilmemesidir. Uluslararası öğrenci başarı araştırmalarında görüyoruz ki, Türkiye her girdiği araştırma döngüsünde puanını ve sıralamasını bir önceki döngüye göre artırarak, iyileştirerek çıktı” diye konuştu.
“SON 20 YILDA OECD ORTALAMASI YAKALANDI”
Eğitimde kalite odaklı büyüme gerçekleştiğine vurgu yapan Bakan Özer, “Öğretmen başına öğrenci sayısı 2000’li yıllardan çok daha iyi noktalara getirildi. Son 20 yılda eğitim sistemine giren yeni okullar, yeni öğretmenler sayesinde ilk kez OECD ortalaması yakalandı. Son 20 yıl beşeri sermayenin niteliğinin artırılmasındaki devasa yatırımın yapıldığı bir döneme tekabül ediyor” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİ ÖĞRETMENİ KADAR GÜÇLÜ”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin de sürekli arttığını dile getiren Bakan Özer, “Bu seneki bütçe 300 milyarın üzerine çıktı, ek bütçeyle birlikte. Erişim problemi çözüldükten sonra odaklandığımız 3 alan var. Birincisi, okul öncesi eğitim. Bir tanesi mesleki eğitimin güçlendirilmesi, üçüncüsü en önemlisi. Öğretmenlerimizin mesleki ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesi. Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar güçlü, bir toplum öğretmeni kadar güçlü” diye konuştu.
“ÖĞRETMEN BAŞINA DÜŞEN EĞİTİM SAATİ 192 SAAT”
Öğretmenlerin desteklenmesi için birçok çalışmanın yapıldığını belirten Bakan Özer, “2021 yılını öğretmen başına 92 saatle kapattık. 2022 yılındaki hedefimiz öğretmen başına eğitim saatini 120 saate taşımaktı. 10’uncu aya yeni girdik. Şu anda öğretmen başına düşen eğitim saati 192 saat. Tarihin en yüksek oranına çıktı. Bakanlık öğretmenlerini dinler, kulak kabartır, taleplerini yerine getirirse, öğretmenlerimizin kişisel gelişimleriyle ilgili bir problemleri yok.” dedi.
Bakan Özer, konuşmasında Öğretmenlik Meslek Kanunu’na da değinerek, “Sadece bir başlangıçtır. Öğretmenlik Meslek Kanunu bu kadar mı diye sorgulamaya yol açabiliyor. Bu bir başlangıçtır. Her kanun ilk bir adımdır. Önemli olan kanunun olmasıdır” dedi.
19 Kasım’da yapılacak Öğretmenlik Kariyer Basamakları sınavı ile ilgili de Özer, “2023 yılında çok sayıda, uzman öğretmenimiz ve başöğretmenimizle eğitim sistemimiz çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek. Bizim derdimiz, öğretmenimizin sürekli yanında olmak, onun koşullarını iyileştirmek. Çok daha sağlıklı ortamlarda çalışmasını sağlamak.” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİNE YENİ DİJİTAL PLATFORM”
Yakın zamanda dijital bir platformun hayata geçeceğini belirten Bakan Özer şöyle devam etti:
“Orada, öğrenci ve öğretmenin eğitim süreçlerinde, özellikle öğrencilerin bireysel kazanımlarını değerlendirmeyle ilgili yeni bir mekanizmaya geçeceğiz. Şu andaki yardımcı kaynaklar, kazanımlarla ilişkisi ne olursa olsun, tüm öğrencilere aynı yardımcı kaynaklar gidiyor. Yeni geliştirdiğimiz sistemle, sistem bitti. İçeriğini zenginleştirme çalışmaları devam ediyor. Onun tamamlanmasını bekliyoruz. Öğrenci derslerden hangi seviyede olduğunu kendisi ölçecek, öğretmen de öğrencisinin o gelişimini elektronik ortamda sürekli izleyebilecek.”