Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Stratejik Mekanizma kapsamında “çok pozitif” bir görüşme yaptıklarını …
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Stratejik Mekanizma kapsamında “çok pozitif” bir görüşme yaptıklarını belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, Blinken’ın, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda “Türkiye’nin güvenlik endişelerinin giderilmesi için gerekli mesajları vereceğini” söylediğini aktardı.
ABD'li mevkidaşım Blinken’la 🇹🇷-🇺🇸 Stratejik Mekanizması'nın ilk Bakanlar toplantısını yaptık.
100 milyar$ ticaret hedefimiz için birlikte çalışacağız.
Savunma sanayii, enerji, terörizmle mücadele ve Ukrayna, Doğu Akdeniz, Kafkasya ve Ortadoğu’daki gelişmeleri ele aldık. pic.twitter.com/PWY4HT3GQA
— Mevlüt Çavuşoğlu (@MevlutCavusoglu) May 18, 2022
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken arasında yapılan toplantıya ilişkin yapılan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, iki NATO Müttefiki ve ortak olan Türkiye ve ABD arasındaki güçlü işbirliğini teyiden, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması çerçevesinde 18 Mayıs günü New York’ta biraraya gelmiştir. Türkiye ve ABD, mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığındadır. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması kapsamında öngörüldüğü üzere, ikili işbirliğini açık ve yapıcı diyalog yoluyla geliştirmeyi hedeflemektedir. Bakanlar, savunma konuları, terörle mücadele, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliyle mücadele alanlarında işbirliğinin artırılması ve ticari bağların güçlendirilmesine yönelik yöntemleri ve somut adımları ele alırken; bölgesel konularda istişarelerin yoğunlaştırılması hususunda mutabık kalmışlardır. Bakanlar ayrıca, Rusya’nın kabul edilemez savaşına karşı Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne güçlü desteklerini teyit etmişlerdir. Bu çerçevede, Türkiye ve ABD savaşın sona erdirilmesini teminen bir çözüm bulunmasına yönelik desteklerini yinelemişlerdir”
Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinin ardından Türk gazetecilerle bir araya geldi.
Türkiye ve ABD arasındaki stratejik mekanizmanın var olan sorunları çözmeye yönelik olduğunu belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
İlerde liderler düzeyinde toplantılar da olacağını söyleyen Çavuşoğlu, bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istediklerini kaydetti.
Stratejik mekanizma sonuç odaklı olmalı
Daha önceki yol haritaları ve Suriye’nin kuzey doğusunda o zamanki Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun gelişiyle üzerinde mutabık kalınan ortak açıklamanın uygulanmasında ABD’den kaynaklanan problemler olduğunu, uygulanmadığını ve sözlerinde durmadıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, “Bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istiyoruz.” dedi.
‘F-16’ların Türkiye’ye verilmesi NATO için de ABD için de önemli’
ABD ile Türkiye arasındaki F-16 satışı konusundaki görüşmeleri de değerlendiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
‘NATO’ya üye olmak isteyen ülkelerin terör örgütlerine destek vermesi kabul edilemez’
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusu sorulan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
Türkiye’nin meşru endişelerini herkesin kabul ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, bunu sözde değil uygulamada görmek istediklerini ve bunun sadece İsveç ve Finlandiya için değil diğer müttefikler için de geçerli bir şart olduğunu söyledi.
‘ABD’nin PKK ile YPG’ye Suriye’de desteği kesmesi lazım’
Bu güvenlik garantilerinin ABD’den istenip istenmediği sorusuna ise Çavuşoğlu şu yanıtı verdi:
Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri’nin de bu yönde bir çabası olduğunu ve müttefikler arasında böyle yaptırımlar olmaması gerektiğini söylediğini aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın ikili görüşmede, “Türkiye’nin güvenlik endişelerinin giderilmesi için gerekli mesajları vereceklerini” söylediğini belirten Çavuşoğlu, bunu Berlin’de ve daha sonra da birçok müttefikten duyduklarını kaydetti.
Türkiye ile işbirliği yapmanın öneminin gerek küresel barış için gerekse önce Kovid-19 ve sonrasında Ukrayna’daki savaş sebebiyle özellikle gıda güvenliği konusunda herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, “Bunu ABD’de görüyor, yanı başımızdaki Avrupa Birliği ülkeleri de görüyor.” dedi.
‘ABD ile ilişkiler, İsrail ile normalleşmeye indirgenemez’
Türkiye’ni İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesinin Amerikan Yahudi toplumuna pozitif etkisinin olduğunu belirten Çavuşoğlu, ABD ile ilişkilerin ise sadece buna indirgenmesinin, İsrail ile normalleşmeye bağlanmasının doğru olmadığını söyledi.
Yunanistan ve Kıbrıs konusuna ilişkin ise Çavuşoğlu, “Tüm dünya biliyor, kim nerede alkışlanırsa alkışlansın (Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ABD Kongresinde alkışlanması) BM de çok iyi biliyor, bugüne kadar 55 yıldır, tüm planları, tüm çözüm önerilerini reddeden Rum tarafı oldu. Bu bir gerçeği değiştirmez. Annan planını kimin reddettiği herkes tarafından biliniyor. Crans Montana’da masayı kimin devirdiğini herkes biliyor. O yüzden kimin nerede alkışlandığı önemli değil. Amerikan Kongresinde konuşan herkes ayakta alkışlanıyor. Biz NATO ile birlikte gittiğimiz zaman da gördük. Bu bir gelenektir, olabilir, bundan da gocunacak bir şeyimiz yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu görüşmede Blinken’a Kıbrıs konusunda ve Yunanistan ve Türkiye politikalarında ABD’nin önceden denge gözettiğini ama son zamanlarda bu dengeyi kaybettiğini, bu dengeyi korumaları gerektiğini söylediğini, Blinken’ın da kendisine bu dengeyi koruyacakları cevabı verdiğini ifade etti.
Biden yönetimini samimi bulup bulunmadığı sorulan Çavuşoğlu, “Ben kimsenin samimiyet testini yapmam ama sözlerinde durmadıklarında da açıkça söyleriz. Dolayısıyla onu samimi buluyoruz, bunu bulmuyoruz demek doğru değil. Bir süreç başlattık. Stratejik mekanizma teklifi de Biden’dan geldi. Herhalde samimi ki bu teklifi yaptı ama samimiyeti ne zaman göreceğiz, uygulamada göreceğiz.” dedi.
Halkbank davası konusunun ise tamamen siyasi motifli bir dava olduğunu belirten Çavuşoğlu, “FETÖ’nün getirip verdiği sözde belgelerle, yönlendirmesiyle burada başlayan bir dava olduğunu” ifade etti.
Çavuşoğlu, Halkbank’ın bir devlet kurumu olduğunu, yargı bağışıklığının bulunduğu ve bu konudaki beklentilerini de görüşmede dile getirdiğini kaydetti.