Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunup, soruları yanıtladı. AK Parti’nin …
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunup, soruları yanıtladı. AK Parti’nin Adana’da düzenlediği Bir Gençlik Şöleni’nden dönen gençleri taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Bozdağ, olayla ilgili adli ve idari işlemlerin başlatıldığını söyledi.
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da düzenlediği mitingde ‘Mükemmel bir göreve talibiz,’ ifadesini kullandı. Bu cümle Kılıçdaroğlu’nun adaylık cümlesi midir?” sorusu üzerine Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun konuşmaları, çektiği videolar, bir araya geldiği vatandaş grupları, kurumların kapılarındaki eylemleri ve kullandığı “Ben” kavramı ile adaylık konusunda kendisini öne çıkardığını belirtti.
Kılıçdaroğlu’nun öncelikle CHP içinde cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışında olanları kendi adaylığını kabul ettirmeye zorladığını kaydeden Bozdağ, “Kılıçdaroğlu, altılı değil bana göre, tam da yedili masayı, kendi cumhurbaşkanlığı adaylığını kabulden başka bir seçeneğin olmadığına ikna etmeye çalışıyor” diye konuştu. Bozdağ, HDP’nin Millet İttifakı’nın ‘muvazaalı ortağı’ olduğunu dile getirdi.
‘Bu düşünce onlara 15 seçimde kaybettirdiği gibi 16’ncı seçimde de kaybettirecektir’
Millet İttifakı kimi aday gösterirse göstersin Türk halkı o adayı seçmeye mecburmuş ve o kişi cumhurbaşkanlığını kazanacakmış gibi bir algı oluşturulmaya gayret edildiğini anlatan Bozdağ, şunları söyledi:
‘Kanunlara uymamak, uymamaya davet etmek Türk Ceza Kanunu’nda suç’
Yargıtayın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verdiği karar ve Kılıçdaroğlu’nun bu karar hakkındaki ‘Tanımıyoruz’ ifadesi sorulan Bozdağ, yargı kararlarının eleştirilebileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun da eleştiride bulunabileceğine dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:
‘Siyasetimizi küfürden, siyasetçilerimizi küfür kullanan dilden kurtarmalıyız’
Bozdağ, Kaftancıoğlu ile ilgili soruşturmanın atılan tweet nedeniyle değil, tweetin içeriğiyle ilgili olduğunu dile getirerek, “Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’mızın merhume annesine ve kendisine söylenen küfürlü ifadeyi eğer ifade hürriyeti kapsamında görüyorsa çıkıp İstanbul’daki mitingde tekrar etseydi. Siyasetimizi küfürden, siyasetçilerimizi küfür kullanan dilden kurtarmalıyız. Tertemiz bir üslupla konuşma yapmamız gerekiyor” dedi.
‘Hukuk devletiyle bağdaşmayan haksızlıklar AK Parti ile ortadan kaldırıldı’
Yargıdaki alt mahkemelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarını kabul etmemeleri ve Osman Kavala ile ilgili kararlar nedeniyle “Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıktığı” ve “Türkiye’de demokrasinin zayıfladığı” iddiasına ilişkin soru üzerine Bozdağ, birkaç isim üzerinden Türkiye hakkında hem Avrupa Konseyi hem de Türkiye’de kararlar ve hükümler verildiğini, bunların dışında cezaevlerindeki diğer insanlarla ilgili hak ihlali gibi konuların gündeme getirilmediğini söyledi.
Birkaç kişi üzerinden Türkiye’nin yargı, infaz sistemi ve hukuk devleti anlayışını kimsenin sorgulayamayacağını, bu doğrultuda adil ve doğru bir sonuca kimsenin varamayacağını vurgulayan Bozdağ, AK Parti iktidarında hukuk devletinin güçlendirilmesi için yapılan reformları anlattı.
‘Yarın kabinede bir sunumum olacak’
Açık cezaevlerindeki hükümlülerin 31 Mayıs’ta sona erecek Kovid-19 tedbirleri kapsamındaki izin sürelerinin uzatılmasıyla ilgili taleplere ilişkin soru üzerine Bozdağ, konuyla ilgili büyük bir beklentinin olduğuna dikkati çekti. Bugüne kadar 413 bin 652 hükümlünün Kovid-19 izninden yararlandığını, halen 103 bin 532 hükümlünün de izninin devam ettiğini dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
‘Haksızlık yapmak isteyene karşı kiracıyı da koruyor, ev sahibini de kiracıya karşı koruyan pek çok hüküm var’
Bazı konut sahiplerinin kiracıları birtakım bahanelerle evinden çıkarmalarına ilişkin soru üzerine Bozdağ, Borçlar Kanunu’nda kiracıları koruyan önemli hükümlerin yer aldığı yanıtını verdi. Son zamanlarda büyükşehirler başta olmak üzere pek çok yerde kiracıları zorlayan, onları zorla çıkarmak isteyen ve kiracıların karşılayamayacağı miktarda kira artışı talep eden ev sahiplerinin olduğuna ilişkin ciddi haberlerin bulunduğuna değinen Bozdağ, şunları kaydetti:
Bozdağ, kiralarla ilgili kanunlardaki hükümlerde ortaya konulan bir standardın bulunduğunu hatırlatarak, “Tamamen serbest sözleşme ilkeleri çerçevesinde kiralayan ile kiracı arasındaki ilişkiyle şekilleniyor ama yasa bu noktada asgari müşterekleri ve usulü ortaya koyuyor. Haksızlık yapmak isteyene karşı kiracıyı da koruyor. Ev sahibini de kiracıya karşı koruyan pek çok hüküm var” dedi.
Olası bir düzenlemede nelerin yer alacağına değinen Bozdağ, “Hem ev sahibinin hem de kiracının hukukunu koruyacak makul bir formül ortaya çıkarsa bu formülle ilgili adım atabiliriz ama şu anda henüz böyle bir formül ortaya çıkmış değil, ilgili bakanlıklar çalışıyor“ ifadelerini kullandı.