Memur Sendikaları Konfederasyonu öncülüğünde Uluslararası Emek ve Dayanışma Kongresi’nin açılış toplantısı gerçekleştirildi. Bakırköy’de bir …
Memur Sendikaları Konfederasyonu öncülüğünde Uluslararası Emek ve Dayanışma Kongresi’nin açılış toplantısı gerçekleştirildi.
Bakırköy’de bir otelde yapılan açılışa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika kıtalarından sendika temsilcileri ile Türkiye’den davetliler katıldı. Katılımcı emek örgütlerinin bir araya geleceği kongre çerçevesinde, uluslararası düzeyde işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri ele alınacak. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
ENFLASYON MESAJI
Bakan Bilgin yaptığı konuşmada, “Bildiğiniz gibi insanlık tarihinde çok ender görülen bir salgını yaşadık. Hala salgın devam ediyor ve belki de son örneklerini yaşıyoruz. Fakat salgın sonrası ortaya çıkan tablo, bize başka bir gerçeğin daha ortaya çıkması fırsatını verdi. Uzun yıllar enflasyondan habersiz, enflasyon görmemiş ülkelerin enflasyonla karşı karşıya kalmaları, bütün bu olaylar aslında pandeminin bir örtüyü kaldırarak, pandemi sonrası yaşadığımız başka bir büyük olayın parçası olduklarını, pandemi öncesi görünmeyen olayların hızla açığa çıktığını gösterdi. Bir anlamda yaşadığımız salgın, küresel kapitalist sistemin krizinin derinleşmesine ve enflasyon başta olmak üzere daha yoğun bir şekilde hissedilmesine yol açtı” ifadelerini kullandı.
EMEĞE, DAYANIŞMAYA, SOSYAL MÜCADELEYE İHTİYACIMIZ VAR
Bu sendikaların bir araya gelerek oluşturacağı yeni bir kuruluşun diğer uluslararası sendikalara motivasyon katacağını belirten Bakan Bilgin, “Dünya sisteminin bu dönüşümü geçirirken yaşadığı krizden, dijitalleşme sürecinde ortaya çıkan yeni üretim ilişkilerinin meydana getirdiği dönüşümden bahsediyorum. Bu dönüşümü gerçekleştirirken aslında bir krize gebe olduğunu birçok düşünür önceden haber vermişlerdir. Esas itibarıyla dünyayı sürdürülemez hale getiren kapitalizmin, kendisinin de sürdürülemez olduğunu ortaya çıkarmıştır. Dünyanın her yerinde yaşayan insanların hakları vardır, o hukuku korumak da başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşların görevidir. Yeni bir strateji ile mücadele etmenin ne kadar gerekli olduğunu anladığınız anda bu örgütlenme başarılı olacaktır. Emek ve dayanışma bugün bizim temel kavramımızdır. Emeğe, dayanışmaya ve sosyal diyaloğa, sosyal mücadeleye ihtiyacımız vardır” şeklinde konuştu.
BU KRİZLER EN ÇOK BİZİ ETKİLİYOR
Konuşmasına Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen patlamada şehit düşen madencileri anarak başlayan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, “Son birkaç yıldır dünyamızda olağanüstü gelişmeler oluyor. Savaşlar, salgınlar, doğal afetler, felaketler, hepsinin üzerine ekonomik ve siyasi krizler insanlığı derinden etkiliyor. Eğer bir çözüm bulunamazsa ki, bu noktada bir ilerleme kat edilemedi. Süreç daha da derinleşerek sürecek gibi devam ediyor. Sistemin dışına itilmeye çalışılan sendikal yapılar, bu saatten sonra sistemin karşısında çok daha güçlü inisiyatif almak mecburiyetindeler. Çünkü biz, dünya emeği olarak sermaye karşısında çoğunluğuz ve bu krizler en çok bizi etkiliyor, emeğimizi, refahımızı ve özgürlüğümüzü alıp götürüyor” dedi.
DÜNYADAKİ GELİR DAĞILIMINDAKİ EŞİTSİZLİĞİN SEBEBİ ULUSLARARASI KURULUŞLARDIR
Kapitalizmin üretimi merkeze aldığını ve emeği dışladığını ifade eden Yalçın, “2021 yılında ortalama yetişkin bir birey, yılda 23 bin dolardan fazla kazanıyor ve yaklaşık 103 bin dolara sahip. Ancak bu rakamlar hem ülkeler arasında hem de ülkeler içindeki eşitsizlikleri maskeliyor. Küresel nüfusun en zengin yüzde 10’u şu anda küresel gelirin yüzde 52’sini alırken, nüfusun en yoksul yarısı bunun ancak yüzde 8,5’ini kazanıyor. Küresel gelir dağılımının ilk yüzde 10’luk kısmındaki bir birey yılda 122 bin dolardan fazla kazanırken, küresel gelir dağılımındaki en yoksul bir birey yılda ancak 4 bin dolar kazanıyor. Küresel servet eşitsizlikleri, küresel gelir eşitsizliklerinden daha da çarpıcı. Küresel nüfusun neredeyse yarısı hiçbir servete sahip değil ve toplam zenginliğin ancak yüzde 2’sini elinde bulunduruyor. Buna karşı dünya nüfusunun en zengin yüzde 10’u, küresel servetin yüzde 76’sına sahip. Özellikle uluslararası kuruluşların bu çelişkinin oluşmasında çok büyük bir payı var” diye konuştu.
Daha sonra Afrika, Asya ve Amerika’dan gelen sendika temsilcileri birer konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Bakan Bilgin’e hediye takdim etti. Uluslararası düzeyde katılan sendika temsilcileri toplu fotoğraf da çektirdi. Program, Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun kuruluşunun yapılacağı 23 Ekim’e kadar panel ve toplantılarla devam edecek.
