Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün İstanbul’da bir dizi etkinliğe katıldı. Erzurumlular İl Derneği ve …
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün İstanbul’da bir dizi etkinliğe katıldı. Erzurumlular İl Derneği ve Arnavutköy Samsunlular Derneği ziyaretleri ve Arnavutköy Çilingir köyü sakinleriyle bir araya gelen Babacan, akşam da partisinin Arnavutköy İlçe Başkanlığı binasının açılışını yaptı. Burada konuşan Babacan, ekonomik sorunlara değindi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile kendisi için “O makamlara kendi layık oldukları için gelmediler” açıklamasına yanıt verdi.
“İSTİFA ETTİĞİMDE NEDEN KAL DİYE ISRAR ETTİN?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Benimle neden 13 yıl çalıştın?” diye soran Babacan, “Geçenlerde ‘Liyakatle işbaşına gelmedi’ diyor. Dinlediniz değil mi TRT’de? Vay vay vay, hale bak ya. Liyakatle işbaşına gelmemişiz. Tabii insanlar da haklı olarak soruyor Erdoğan’a. ‘Ya sen liyakat sahibi değildi de tam 13 yıl boyunca Ali Babacan’la niye çalıştın’ diye insanlar soruyor. Yine insanlar Erdoğan’a soruyorlar. Tek yetkili olduğun şu son 4 yıldır, 4 tane Merkez Bankası başkanı değiştirdin. 3 tane Hazine ve Maliye Bakanı değiştirdin. Demek ki işine gelmeyince hemen bakanı değiştiriyorsun. Buradan insanlar soruyor, diyorlar ki, ‘Liyakatsiz dediğin Ali Babacan’la tam 13 yıl çalıştın. Niye üçüncü döneminin son gününe kadar Ali Babacan’la çalıştın? Ver bakalım bunun cevabını. Ali Babacan, 2009’da istifa mektubunu verdiğinde, 2011’de ayrılmak istediğinde, 2019’da partiden istifa ettiğinde niçin ‘Kal’ diye ısrar ettin adama’ diye soruyor insanlar. Bakanlıklar da Merkez Bankası da hikaye. Onun için bu ülke, bir krizden bir başka krize geçiyor” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN’LA GEÇMİŞ YARIŞMASINA KALKMAYACAĞIM”
Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Erdoğan değmez. Üç günlük dünya için değmez. Haklının hakkını teslim edeceksin. Adil yönetim budur. Bugün devlet yönetiminde ne ortak akıl arayışı var ne de istişare var. İnadına karar alan bir tek kişi var. Başka bir şey yok. Hepsi hikaye. Bakanlıklar da Merkez Bankası da hikaye. Onun için bu ülke, bir krizden bir başka krize geçiyor ama arkadaşlar merak etmeyin. Ben Sayın Erdoğan’la böyle bir geçmiş yarışmasına kalkmayacağım. Takdir milletindir. Bizim artık gözümüz, bu ülkenin yarınlarında. Bu ülkenin yarınlarına bakacağız biz. Seçim sonrasını hayal ediyorum. Seçim sonrasında nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı hayal ediyorum. Özgürleşmiş ve zenginleşmiş bir Türkiye’nin hayalini kuruyorum ben. Mutlu bir Türkiye hayal ediyorum. Tek bir ailenin bile yoksulluğun pençesinde yaşamadığı bir Türkiye hayal ediyorum. Barışın diyarı bir Türkiye hayal ediyorum. Barışın diyarı bir Türkiye. Türk Kürt, Sünni Alevi, sağcı solcu, ocu bucu hiç fark etmez.”