2014 yılının Mayıs ayında, aşırı milliyetçi görüşlere sahip Andriy Biletsky’nin kurduğu Azov Taburu, ismini Azak Denizi’nden alıyor. Azak Denizi …
2014 yılının Mayıs ayında, aşırı milliyetçi görüşlere sahip Andriy Biletsky’nin kurduğu Azov Taburu, ismini Azak Denizi’nden alıyor. Azak Denizi kıyısındaki Mariupol kentini, 2014 yılında ayrılıkçı Rus yanlısı milislerden kurtarmaları sebebiyle bu bölgenin savunması da taburun kontrolündeydi.
“KURT KANCASI” GİZEMİ
Andriy Biletsky’nin görüşleri, “beyaz insanı yücelten” yazıları ve kullanılan logodan ötürü Azov Taburu’nun yeni bir Nazi yapılanması olduğuna dair iddialar vardı. Özellikle logolarındaki “kurt kancası” işareti, bizzat Nazi kuvvetlerinde de (Waffen-SS, Wehrmacht) kullanılıyordu.
Biletsky ise, logodaki işaretin “N” ve “I” harflerinin birleşiminden oluştuğunu, bunun da ulusal görüş (National İdea) anlamına geldiğini savunuyordu. Birliğe “Nazi” odaklı eleştiriler artınca, Andriy Biletsky buradaki görevini bırakıp siyasete atıldı.
GÜRCİSTAN’DAN SUBAYLAR GETİRİLDİ
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “aşırı ırkçı grup” şeklinde tanımlanan Azov Taburu, “The Patriot of the Ukraine – Ukrayna’nın Patriotu” partisinden onlarca ismi kadrolarında görevlendirdi. Fakat birlikteki çoğu kişi, yerel halktan katılıyordu. Diğer bir ifadeyle, daha önce savaş görmemiş kişilerden oluşma bir milis kuvveti söz konusuydu.
Taburun eğitimiyle yakından ilgilenen Ukrayna’nın eski İçişleri Bakanı Arsen Avakov, Gürcistan’ın emekli subaylarından oluşma bir grubu Kiev’e getirdi. Bakan Avakov’un bu subayları tercih etmesindeki asıl unsur, 2008 yılındaki Rusya Gürcistan savaşıydı. O dönem, ufuktaki Rusya savaşına dair tahminlerde bulunan İçişleri Bakanı, Kiev’deki bir tesiste Azov Taburunun eğitimi için Gürcistanlı subaylarla anlaşmıştı.
2014 yılındaki iki başarıdan sonra, Azov Taburunun yapısı değiştirildi. O dönem, Ukrayna Ulusal Muhafızlarına katılan birlik, Ukrayna Hükümeti tarafından “Azov Özel Harekat Müfrezesi” şeklinde tanımlandı. Daha sonra, Ukrayna’nın oligarkları ve İçişleri Bakanlığı tarafından bir dizi destek verildi. Bu destekler arasında ağır silahların yer aldığı da düşünülüyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Azov Taburu hakkındaki soruyu “Onlar bizim askerlerimiz. Resmi ordumuz. Aralarında siyasetle uğraşmak isteyenler siyasetçi oldu. Silahlı kuvvetlerde hizmet etmek isteyenler devletin askeri oldu” diye cevaplandırmıştı. Zelensky’in bu cevabıyla beraber, Azov Taburunun yapısı da netlik kazandı.
Azov Taburu, kendilerine sıklıkla gelen “ırkçılık” temalı mesajlara geçtiğimiz ay cevap verdi. Amerikan CNN’e konuşan yetkililer, birliklerinde her milletten insanların yer aldığını vurgulayarak; Ukrayna’nın Patriotları ile (Yeni adı Ulusal Birlik Partisi) hiçbir ilgilerini olmadığını söyledi. Açıklamada, kamuoyundaki “Azov” karşıtı söylemlerde Rusya’nın etkin rol üstlendiği, sıklıkla dezenformasyon yoluna başvurdukları belirtildi.
2019 yılında, Mariupol kentinin ayrılıkçılardan kurtuluşu sebebiyle tabur üyeleri ve Ukrayna kuvvetleri, şehir meydanında askeri geçit töreni düzenlemişti.
TAHLİYELER BAŞLADI
2017 yılından bu yana Denys Prokopenko tarafından yönetilen Azov Taburunun, 17 Mayıs Pazartesi günü Rus birliklerine esir düştüğü iddia edildi. Reuters’ın haberinde, Azov Taburunun esir düştüğü yazılırken; 264 ağır yaralı askerin tahliye edildiği söylendi.
Ukrayna Savunma Bakanı Yardımcısı Hanna Maliar yaptığı açıklamada, 53 ağır yaralı askerin Novoazovsk bölgesindeki hastaneye, 211 askerin de Olenivka’ya götürüldüğünü aktardı. Her iki bölgenin de Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde olduğu biliniyor.
Yabancı kaynaklara göre, Azov Taburunun 900 ile 2 bin 500 kişiden oluştuğu düşünülüyor.