Birbirinden çok uzakta olmalarına rağmen, ilginç bir şekilde bu iki ülkenin isimleri çok benzer. Bu nedenle sık sık karıştırılabiliyorlar …
Birbirinden çok uzakta olmalarına rağmen, ilginç bir şekilde bu iki ülkenin isimleri çok benzer. Bu nedenle sık sık karıştırılabiliyorlar.
Benzerliğin nedenini anlamak için bu isimlerin kökenine inerek etimolojinin nimetlerinden faydalanmak gerekiyor. İşte bu benzerliğin olası sebebi:
İlk olarak Avusturya isminin nereden geldiğine bakalım:
Ülkenin tarihi MS 996 yılına kadar gider ancak isminin tarihi çok daha eskiye dayanır. Orta Çağ Latincesinde Marchia Austriaca “doğu sınırı” anlamına gelir. Avusturya bize göre batıdadır ancak Almanya’ya göre doğudadır.
Eski Yüksek Almanca, Latin köklerini takip ettiği için bu bölgeden “Ostarreich” olarak bahsedilmiştir:
Ostar: Doğu
Reich: Krallık
Ostarreich: Doğu Krallığı
Şarlman hanedanlığı esnasında kullanılan bu isim, modern Almancada Österreich olarak kullanılmaktadır. “Öst” kelimesi pek çok ülkeye “Aust” olarak geçmiştir, telaffuz olarak da kolaylık sağlamıştır.
Gelelim Avustralya’ya… Peki bu kelimenin kökeni ne olabilir?
15. ve 16. yüzyıllardan kalma haritalarda “Terra Australis Incognita” adındaki bir kıtadan bahsedilir. Kaşifler, Dünya’nın güneyine ulaşmadan önce burada bir toprak kütlesi olduğunu düşünmüştür.
Bu varsayımsal kıtaya verilen “Australis” ismi, Latincede “güney rüzgarı” anlamına gelen “auster” kelimesinden türemiştir. Avusturya’ya ismini veren “öster(doğu)” kelimesine benziyor ancak farklı kelimelerdir.
1814 yılında kıtaya ulaşan kaşif Matthew Flinders, kıtanın isminin “Terra Australis” olarak kısaltılmasını sağlamıştır. Hollandalı kaşifler ise buraya “Yeni Hollanda” ismini vermek isteseler de başarılı olamamışlardır.
Hollandalı kaşif Richard Hackluyt’un bir yazışmasında kıtanın ismi bir imla hatası nedeniyle “Australia” olarak yazılınca bu hatalı isim resmi olarak benimsenmiş ve 1824 yılından beri “Avustralya” ismi kullanılır olmuştur.
Yine de bu iki ismin arasında bir bağ olabilir.
Dilin evrimi binlerce yıl öncesine uzanır. MÖ 4500-MÖ 2500 yılları arasında Avrupa ve Asya kıtalarında ortak bil dil konuşulmaktaydı: Ön-Hint-Avrupa dili. Bu dile dair yazılı bir kanıt yoktur ancak dilin tekrar kurulması için fonetikten yararlanılarak araştırmalar yapılmıştır.
Doğu Avrupa steplerinde doğan bu dilde öyle bir kelime vardır ki “parlamak”, “şafak” anlamlarına gelir ve Latince, Yunanca, Sanskritçe vb. birçok dilde kullanılır: aus.
Bu kelime sadece yön amacıyla da kullanılmış olabilir. Güneş doğudan doğduğu için “şafak”, “parlamak” anlamına gelen “aus”un bu anlamda kullanılması mantıklı görünüyor. Hollandalı kaşifin, kıtaya giderken ekvatoru geçmesi gerekiyordu. Burada Güneş’in etkisini yoğun bir şekilde hissettiği için “şafak” ve “parlamak” anlamındaki “aus” kelimesini güney yönünü anlatmak için kullanmış olabilir.
Hint-Avrupa dil ailesinin alt birimlerinden biri olan Germen dillerinde kelime “doğu” ile, Latin dillerinde ise “güney” ile ilişkilendirilmiştir.
Kaynaklar: 1, 2, 3