Taşıyıcı annelik, Avrupa’nın neredeyse tamamında yasaklı durumda. Çok esnek yasalar ve ucuz olması sebebiyle Avrupa’nın taşıyıcı annelik merkezi …
Taşıyıcı annelik, Avrupa’nın neredeyse tamamında yasaklı durumda. Çok esnek yasalar ve ucuz olması sebebiyle Avrupa’nın taşıyıcı annelik merkezi konumuna gelen Ukrayna’da, süregelen kriz haline rağmen, ‘insan üretme merkezleri’ son hızda çalışmaya devam ediyor. Taşıyıcı anne arayanlara tavsiyelerde bulunan Avustralya merkezli yardım kuruluşu yetkilisi Sam Everingham 2018’te verdiği bir demeçte, Ukrayna’daki bu uygulamaya talebin “son birkaç yılda yüzde 1000 artmış durumda” olduğuna işaret ederek Rusya-Ukrayna krizinin başlamasından sonra “Dünyada muhtemelen embriyoları Ukrayna’da sıkışmış olan 2 bin çiftimiz var. Dünya çapında orada hamile kalan yaklaşık 800 çiftimiz var” diye konuştu.
Ukrayna’da bu sektörün gelişme nedeni ise, ‘üreme kliniklerinin’ kendi anlatılarına göre, ucuz olması. Bunun yanı sıra, 2015’ten bu yana yapılan eleştiriler, istismara çok yatkın olması ve aralarında çocuğun biyolojik aileleri tarafından terk edilmesi dahil olmak üzere yaşanan pek çok skandal sebebiyle Nepal, Hindistan ve Tayland’ın yabancılar için taşıyıcı annelik uygulamasını kaldırması da bu yöntemle çocuk sahibi olmak isteyenleri Ukrayna’ya yöneltmiş görünüyor.
Peki, nedir bu taşıyıcı annelik?
Bir üreme yöntemi olarak tanımlanan taşıyıcı anneliğin iki farklı çeşidi bulunuyor. Her iki yöntemde de laboratuvar ortamında taşıyıcı annelik yapacak olan kadına döllenmiş yumurta yerleştiriliyor. Bu yöntemin ilkinde, taşıyıcı anne olacak kadına, çocuk sahibi olmak isteyen çifte ait döllenmiş yumurta yerleştirilirken, ikincisinde taşıyıcı anne olan kadının kendi yumurtası da kullanılabiliyor.
Hangi ülkelerde yasal; Ukrayna ne zaman yasallaştırdı?
Bu yöntem Türkiye, Almanya, İtalya, İspanya ve Fransa’da tamamen yasakken, İngiltere bunu sadece kendi vatandaşlarını kapsayacak şekilde izin veriyor. Ukrayna’da ise taşıyıcı annelik 2007’den beri yasal. Ukrayna’da taşıyıcı annelik, ‘Tıbbi Yardımlı Üreme’ vakalarında ebeveyn ilişkisini belirleyen Ukrayna Aile Yasası’nın 123. Maddesi tarafından düzenlenmiş durumda. Bu madde, taşıyıcı annelik yapacak kadınların kriterlerini belirlerken, prosedürü sadece evli çiftlerle sınırlandırıyor. Ukrayna’da taşıyıcı annelik yapan kadınlara herhangi bir ebeveynlik hakkı verilmiyor, bebek doğduktan sonra bu ‘hizmeti satın almış’ olanların ismiyle doğum belgesi düzenleniyor.
Bu ‘hizmeti’ sunanlar ne kadar para alıyor?
Ukrayna’da 50’den fazla üreme tıbbi kliniği mevcut ancak bunların kaç tanesinin taşıyıcı annelik ‘hizmeti’ verdiği maalesef belli değil. Aynı şekilde, yumurta bağışı ve taşıyıcı annelik programlarının ulusal bir kaydı da mevcut değil. Bu sebeple, ülkede kaç kadının taşıyıcı annelik yaptığı ve kaç çocuğun bu yöntemle doğduğunun rakamları bulunmuyor.
Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri olan Ukrayna’da taşıyıcı annelik bir çıkış yolu olarak görülüyor. Zira, kişi başına düşen yıllık gelirin 4 bin dolar dahi olmayan ülkede, bu hizmeti sağlayan kadınlar 20 bin dolara kadar kazanabiliyorlar ve yumurtalarını da ‘bağışladıkları’ takdirde alacakları ücret de artıyor. Aracı olan şirketler de çocuk sahibi olmak isteyenlerden 65 bin dolara kadar ücret talep ediyor görünüyor.
Sınırsız cinsiyet seçimi veriliyor, taşıyıcı annelerin burçlarına varana kadar sitelerde bilgiler yer alıyor
Mesela, ülkenin en büyük ‘insan üretme merkezi’ olduğunu söyleyen Kiev merkezli BioTexCom, müşterilerine 3 farklı paket sunuyor. Eğer sınırsız cinsiyet seçimi ve 4 aya kadar ‘garantili’ pakedi seçerseniz neredeyse 65 bin dolar ödemeniz gerekiyor. Ülkede fiyatlar için bir düzenleyici sistem yok, bu nedenle rekabet arttıkça fiyatlar düşüyor.
Bu hizmeti sunan tesislerin ayrıca taşıyıcı anneleri ‘gösterdiği’ bir database de bulunuyor. Örneğin, Ukrayna’da bulunan New Hope merkezi taşıyıcı annelik yapan kadınların yaşını, boyunu, fiziksel özelliklerini ve hatta burçlarına kadar müşterilere sunuyor.
Kriz zamanlarında dahi durmayan hizmet; bebekleri aşırı çi milisler ‘koruyor’
Pandemi döneminde Ukrayna’nın sınırlarını kapatmasıyla çocukları ‘ailelerine’ gönderemediğini söyleyen BioTexCom, 2020’nin Mayıs’ında yayınladığı video ile yetkililerden seyahat kısıtlamalarını gevşetmelerini de istemiş ve hatta bunu kısmen başarmıştı. Pandemi krizinde sorunu çözen klinik, Ukrayna’nın mevcut durumunda da hizmet vermeyi sürdürüyor. Yayınlanan videoda bu kriz zamanında doğan ancak biyolojik ailelerine ulaştırılamayan bebekleri aşırı çi Karpatska Sich milislerinin ‘koruyacağı’ ve güvenli bir alana yerleştirildiğinin garantisi veriliyor.
Sicili temiz olmayan kliniklerden, sağlıklarını kaybeden kadınlara
Bu sicili pek de temiz olmayan klinik, daha önce embriyoları karıştırmak ve taşıyıcı annelerin kanser olmalarına ve rahimlerinin alınmasına kadar varabilecek sağlık sorunlarına neden olmaları gerekçesiyle pek çok ceza soruşturması geçirdi. The Guardian’da Haziran 2020’de çıkan bir habere göre, 2015 yılında bu tesis aracılığı ile taşıyıcı annelik yapan Tetiana Shulzhynska, BioTexCom’a sağlığına zarar verdiği iddiasıyla şikayette bulundu. Yapılan sözleşmelerin “sadece bebekleri” koruduğunu ve taşıyıcı anneleri “umursamadığını” söyleyen Shulzhynska, kadınları taşıyıcı annelik yapmamaları için ikna da etmeye çalışmış.
Ancak bu merkezin adının karıştığı en büyük skandal bu değil. 2011 yılında, bu merkez aracılığı ile çocuk sahibi olan İtalyan bir çift yaptırılan DNA testi sonucunda bebeğin biyolojik anne babası olmadığını keşfetti. Bunun üzerine BioTexCom’un sahibi Albert Tochilovsky “Burada hata yapanın sadece biz olduğunu düşünmüyorum. Birisi DNA’yı kontrol etmeye başlarsa, bir sürü skandal çıkacak” ifadeleriyle merkezi ‘savundu’. Bu tesise 2018 yılında Ukrayna adli makamları aynı zamanda ‘insan ve organ ticareti’ şüphesiyle soruşturma da başlattı. 2 yıl önce France24’te yayınlanan bir haberde, bir taşıyıcı anne bu işi yapan kadınların sıklıkla paralarının almakta zorlandığını ve ‘sağlığını para için sattığını’ söylüyor ve “normal bir işim olsaydı, elbette yapmazdım” ifadelerini de kullanıyor.
Ülkedeki bu uygulamaya içeriden de eleştiriler geliyor. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Çocuk Hakları Komiseri Mykola Kuleba ülkenin bir ‘çocuk süpermarketine dönüştüğü’ söylüyor ve kadınların sömürülmesini durdurmaya çağırıyor.
Türkiye’de, taşıyıcı annelik yasal olarak uygulanabilir değil. Zira, ülkenin kanunlarına göre, doğuran kadın her zaman çocuğun annesi kabul ediliyor ve doğumu yapan kadın ile çocuğun arasında genetik bir bağın olmaması Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmemiş durumda.