Bir dizi çalışmadan ilki, bağırsak mikrobiyomlarının (bağırsaktaki bakterilerinin) Alzheimer olan ve olmayan hastalar arasında nasıl büyük …
Bir dizi çalışmadan ilki, bağırsak mikrobiyomlarının (bağırsaktaki bakterilerinin) Alzheimer olan ve olmayan hastalar arasında nasıl büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koydu
Bir diğeri, kemirgenlerin Alzheimer hastalarından dışkı nakli aldıktan sonra hafıza testlerinde kötü performans gösterdiğini belirledi.
Üçüncü çalışma, Alzheimer hastalarından alınan kanla tedavi edilen beyin kök hücrelerinin yeni sinir hücreleri üretemediğini saptadı.
Alzheimer’in sırrını çözmeye yönelik bu araştırmalardan, beyindeki bu bozukluğun bağırsak bakterilerinin vücuttaki iltihabı nasıl etkilediğiyle bağlantılı olabileceği, bunun beyne giden kan akışını etkiliyor olabileceği sonucuna varıldı.
İltihaplanmanın Alzheimer’ın gelişimine önemli katkıda bulunduğuna dair bir süredir görüş birliği oluşuyor.
Son çalışmaları yürüten Nörodejenerasyonda Mükemmeliyet Merkezleri projesi, Londra’daki King’s College Psikiyatri, Psikoloji ve Sinirbilim Enstitüsü, İrlanda APC Mikrobiyom ve İrlanda’nın College Cork Üniversitesi ile İtalya’daki IRCCS’in Biyolojik Psikiyatri Laboratuvarı’nın ortak uluslararası çabası.
King’s College araştırmacısı Dr. Edina Silajdžić, 68 Alzheimer hastasının kan örneklerini analiz edip aynı sayıda hastalığı olmayan kişinin kan örnekleriyle karşılaştırdı ve Alzheimer’lı kişilerde farklı bir bağırsak bakteri yapısı ve daha fazla iltihaplanma ortaya çıkardı.
Silajdžić, “Çoğu insan, bağırsak bakterilerinin beyin sağlığı üzerinde herhangi bir etkisi olabileceğine şaşırıyor, ancak bu yönde kanıtlar artıyor ve bunun nasıl meydana geldiğine dair bir anlayış geliştiriyoruz” dedi.
College Cork’tan profesör Yvonne Nolan, beyindeki hastalıkla doğrudan mücadele etmenin zor olduğunu, ancak bağırsakların potansiyel olarak farklı bir tedavi yolu oluşturduğunu ve burasının ilaçlar veya diyet değişiklikleriyle etkilenmesi daha kolay bir alan olabileceğini söyledi.
Ancak Britanya Alzheimer Araştırmaları’nın araştırma direktörü Dr. Susan Kohlhaas, hastalığın gelişiminde hangi etkenlerin rol oynadığına dair daha iyi bir resim oluşturmak için bu bulguların üzerine tedavi inşa edilmesini sağlayacak yeni incelemelere gerek olduğunu belirtti.
Halihazırda tedavisi olmayan Alzheimer’e karşı sadece hastalıkla ilişkili beyin lezyonlarını azaltan bir tür immünoterapi olan aducanumab ilacı kullanılıyor.