Fundanur Öztürk | Ankara Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni yayımlanacak bir düzenleme ile asistan hekimlerin ayda en fazla 8 nöbet tutacağını …
Fundanur Öztürk | Ankara
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni yayımlanacak bir düzenleme ile asistan hekimlerin ayda en fazla 8 nöbet tutacağını söyledi. 12 Ağustos’ta resmî gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne göre ise Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan asistan hekimler 7 bin 500 TL ek ödeme alacak.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, asistan hekimlere ayda en fazla 8 nöbet verilmesine ilişki yeni yönetmeliğin haftaya yayımlanacağını bildirdi.
AK Parti 21. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda konuşan Koca, “Sistemin yükünü çeken asistan arkadaşlarımız. Yeni dönemde asistan arkadaşlarımıza pozitif ayrımcılık yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. 8 nöbetten fazla olmayacak. 8 nöbete indirdik, haftaya yönetmelik yayınlanıyor” dedi.
Bakanlığın ek ödeme yönetmeliği, YÖK’e bağlı tıp fakültelerinde çalışan asistan ve uzmanları yönetmelik kapsamı dışında bırakıyor.
Üniversite hastanelerinde çalışan asistan ve uzman hekimler, eğitim ve araştırma hastanelerindeki meslektaşları gibi aylık 7.500 TL ek ödeme hakkından faydalanamayacak.
Yönetmelik bu haliyle sağlık meslek örgütleri tarafından eleştirilirken, bakanlığın tüm asistan ve uzman hekimleri kapsayacak bir güncelleme yapması talep ediliyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri dün yayımladıkları bir imza metniyle, yönetmeliğin hekimler arasında gelir eşitsizliği yarattığını söylüyor:
“Hekimlere yine, geçinebilecekleri bir ücreti vermek için sonsuz/sınırsız bir çalışma temposu dayatılmakta, üstelik branşlar arasındaki dengeler ve YÖK’e bağlı tıp fakültelerinde görev yapanlar yine gözetilmemektedir.
“YÖK’e bağlı bizim gibi tıp fakültelerinde çalışmakta olan öğretim üyelerinin yanı sıra, asistanlarımızın ve uzmanlarımızın özlük haklarını, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde ve bu hastanelerle afiliye olan yeni kurulmuş tıp fakültelerinde çalışanların özlük haklarından belirgin ölçüde geriye düşürmüş, eşitsizliklere yol açmıştır.”
“Sağlıkta işler iyi gitmemektedir” diyen öğretim üyeleri, hekimliğin Türkiye’de artık tercih edilen bir meslek olmadığını, mezunların yurtdışına gitmeye çalıştığını YKS 2022 ilk yerleştirmelerinde tıp fakültesi kontenjanlarının 600’den fazlası boş kaldığını kaydediyor.
Öte yandan Bakan Koca’nın “asistan hekimlere ayda en fazla 8 nöbet” açıklaması sağlıkçılar arasında olumlu karşılanmış olsa da uygulanabilirlik konusundaki soru işaretlerini de getiriyor.
Mevcut yönetmelik zaten “bir hekimin 3 günden daha kısa aralıklarla nöbet tutamayacağını”, yani ayda 10 nöbetin üzerine çıkılamayacağını söylüyor ancak pek çok hastanenin personel yetersizliği gibi gerekçeler sunarak bu kuralı ihlal ettiği biliniyor.
Konuştuğumuz asistan hekimler, ayda 8 nöbet uygulamasının pratikte uygulanabilir olacağından tereddüt ediyor.
BBC Türkçe’ye konuşan bir asistan hekim, İstanbul’da geçinebilmek için özel hastanelerde kayıt dışı olarak nöbet tuttuğunu ve birçok asistan hekim arkadaşının da benzer yolu izlediğini söylüyor.
‘Asistan hekimler geçinebilmek için başka hastanelerde kayıt dışı nöbet tutuyor’
Türk Tabipleri Birliği Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu üyesi Dr. Fatma Naime Kırlı, “Biliyoruz ki birçok fakültede, hali hazırdaki 10 nöbet kuralını çiğneyip 15 nöbet tutturula arkadaşlarımız var” diyor:
“Ve bu hekim yetersizliğine dayandırılarak yapılıyor. Bu şartlar aynıyken, arkadaşlarımızın 8 nöbetle kalacağına inanmak çok güç. Bununla ilgili çok daha derinlemesine bir düzenlemeye ihtiyaç var.”
Devletin ayda en fazla 7 nöbet ücreti ödediğini söyleyen Kırlı, 10 ve üzeri nöbet tutan asistan hekimlerin en fazla 7 nöbet ücreti alabildiğini aktarıyor:
“Bir asistan hekimin bundan sonra ayda sadece 8 nöbet tutabilecek olması gelirinde bir kayıp yaratmayacak çünkü normalde de en fazla 7 nöbetinin ücretini alabiliyordu.”
Asistan hekimler ise esas problemin “geçim sıkıntısı” olduğunu söylüyor.
İstanbul’da bir üniversite hastanesinde asistan hekimlik yaparken aynı zamanda bir özel hastanede kayıt dışı olarak gece nöbetlerine gittiğini söyleyen Okan, geçinebilmek için bunu yapması gerektiğini söylüyor.
Kendi hastanesinde yapabileceği maksimum nöbet sayısı ve alacağı nöbet ücretine ek olarak, bunu yapmak zorunda olduğunu anlatıyor.
İzmir’de bir üniversite hastanesinde asistan hekim olan Merve de bu sistemin asistan hekimler arasında “oldukça yaygın” olduğunu söylüyor.
Merve, kendi branşının özel hastanelerde nöbet tutarak ek gelir elde etmeye müsait olmadığını söylüyor:
“Bazı branşlarda bu çok yaygın, birçok asistan hekim özel hastanelerde kayıt dışı nöbet tutarak ek gelir elde ediyor. Özel hastanelerde sık ihtiyaç duyulan bölümlerdeki asistan hekimler bunu yapabiliyor.
“Yabancı uyruklu asistanlar da bunu çok sık yapmak durumunda kalıyor çünkü onların maaşları çok düşük, bizimkileri neredeyse yarısı… Bunun çok yaygın olduğunu hastaneler de biliyor, herkes biliyor ama yasal değil.”
Merve, asistan hekimliğinin sonlarına yaklaştığı için bir ayda tuttuğu nöbet sayısının 6’ya düştüğünü ama uzun süre boyunca, gün aşırı 36 saatlik mesailer şeklinde nöbet tutarak çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.
“Normalde gün aşırı nöbet tutmak aslında yasak ama pratikte böyle olmuyor” diyen Merve, asistan hekimlerin ayda en fazla 8 nöbet tutacağına inanmıyor:
“Mesela resmi olarak ayda 15 nöbet tutulamaz ama bazı bölümlerde çalışan asistan hekimler hala ayda 15 nöbet tutuyor.
“Hekimlerin nöbet sonrasında izinli olması gerekirken, Ege Üniversitesi’ndeki çoğu bölümde nöbet ertesi izin uygulaması hala yok. Dolayısıyla 36 saat çalışma sistemi devam ediyor.”
Asistan hekimlerin bu zorlu çalışma şartlarına “geçici bir dönem” gözüyle bakarak katlanmak zorunda kaldığını söyleyen Merve, asistan hekimlikte mobbingin çok yaygın olduğunu düşünüyor:
“Bir hoca ayda 15 tutulacak dediyse bitmiştir, buna karşı çıkamayız. Aksi halde o hocadan alacağımız eğitim etkilenebilir. Bu da asistanların kendi hakları için mücadele edebilmelerinin önünde engel oluşturuyor.”
24 saat nöbetin ardından bir de ertesi gün poliklinikte yanlarında uzman hekim olmadan hasta bakabildiklerini söyleyen Merve, asistan hekimlik konusunda daha kapsamlı iyileştirmeler yapılması gerektiğini düşünüyor:
“Bu durum ertesi günkü performansınızı da etkiliyor, belki ameliyata giriyorsunuz o şekilde. Eğer nöbet kötü geçtiyse, ertesi gün oldukça zor geçiyor. Nöbetten eve, evden nöbete gibi bir döngü oluyor hayatında.”
Üniversite hastaneleri ek ödemenin dışında tutuldu
Türkiye’de hekimlerin maaşı hastane döner sermayesinden alınan pay ile birkaç kalemden oluştuğu için, hangi hastane/hangi branş ya da ayda kaç nöbet tuttuğunu bilmeksizin bir hekimin maaşını söyleyebilmek oldukça güç.
Fakat yeni yayımlanan ek ödeme yönetmeliğinin YÖK’e bağlı üniversite hastanelerinde çalışan asistan hekimleri dışarıda bıraktığı kesin.
“Şu anda eğitim araştırma hastanesindeki arkadaşlarımıza bu ek ödemeler yattı ama üniversite hastanesindeki arkadaşlarımıza hiçbir iyileştirme yansımamış oldu.
“Bunun daha vahim durumunda olan arkadaşlarımız ise aslında özel vakıf üniversitelerinde olup eğitim alan asistan arkadaşlarımız. Onlarla ilgili hiçbir umut ışığı dahi belirmemiş oldu. Aksine bir yıldır verilen mücadeleyle kazanılan iyileştirmelerin hiçbirinden faydalanamadılar.
“Günümüzde devletin açıkladığı enflasyon oranlarının bile çok altında kalan bir iyileştirme bu. Bağımsız araştırma şirketlerinin açıkladığı enflasyon oranları çok daha yüksek. O oranlara göre yoksullaşmamız çok derin bir şekilde devam ediyor.”
İzmir’de bir üniversite hastanesinde çalıştığı için 7.500 TL’lik ek ödeme hakkından faydalanamadığını söyleyen Merve, en hafif tabirle hayal kırıklığına uğradığını söylüyor:
“Asistan hekimlerin çalışma şartları çok ağır. Hem de Türkiye’de buna bir de maddi kaygılar ekleniyor. Çalışma motivasyonunu daha da düşürüyor.
“Birçok ay geçinmekte zorluk yaşıyorum. Maaşımız bölümden bölüme, tutulan nöbet sayısına ve yerine göre değişiyor. Örneğin yoğun bakım nöbetinde daha yüksek, servis nöbetinde daha düşük ücret alınıyor.
“Benim çalıştığım bölümde biz iki kişi nöbet tutuyoruz. İki kişi de aynı işi yapıyor ama sadece bir kişi yoğun bakım girilebiliyor, sistem ona izin veriyor. İki kişiden biri normal servis ücreti alırken, diğeri yoğun bakım ücreti alıyor ve ikisinin arasında neredeyse 4 bin TL oynuyor.”
BBC Türkçe’ye konuşan hekimler, asistan hekimliğin aslında yönetmelikteki tanımı itibariyle bir “eğitim süreci” olması gerekirken, daha çok “hizmet verme” şeklinde gerçekleştiğini belirtiyor.
Hastanelerdeki iş yükünün fazlalığı sebebiyle sağlık hizmetinde kritik bir role sahip olduklarını belirten asistan hekimler, bu durumun eğitimlerini aksatan bir yönü olduğunu değerlendiriyor.
Poliklinikler dahil hiçbir bölümde asistan hekimlerin tek başına hasta göremeyeceğini ve sadece eğitimlerinin bir parçası olarak hocayla birlikte bakabileceklerini söyleyen hekimler, birçok hastanede bu işi tamamen kendilerinin yaptığını söylüyor.