Ticari şirketlerin veya ünlü kişilerin kendileriyle özdeşleşmiş isimleri bir marka haline getirmesi oldukça duyulmuş bir olay; ancak bu durum …
Ticari şirketlerin veya ünlü kişilerin kendileriyle özdeşleşmiş isimleri bir marka haline getirmesi oldukça duyulmuş bir olay; ancak bu durum bazen ticari amaçlar sebebiyle bir tık saçma bir noktaya gidebiliyor. Mesela, daha öncesinde Kylie Jenner adını markalaştırmaya çalıştığı için ünlü şarkıcı Kylie Minogue ile tartışmış; viral olan bir trendin ardından “rise and shine” sözünü markalaştırmaya çalıştığı içinse sosyal medyada oldukça sert eleştirilere maruz kalmıştı.
Şimdiyse benzer bir durum, dünyanın en değerli şirketi olan teknoloji devi Apple’da yaşandı. Apple, ‘isim benzerliği’ sebebiyle bir müzisyene dava açtı. Üstelik bu vaka Apple’ın ilk ‘saçma’ davası değil. Şirket daha önce de ‘armut’lu bir logoya itiraz ederek soluğu mahkemede almıştı.
Apple, benzer olmayan bir ismi ‘isim benzerliği’ sebebiyle dava etti
Apple, Spotify’da aylık sadece 7 dinleyicisi bulunan, sahne ismi Frankie Fineapple olan Stephanie Carlisi isimli bir indie müzisyen ile davalık oldu. The New York Times’ın haberine göre teknoloji devi, ‘ananas’ anlamına gelen Pineapple’ın, ‘elma’ anlamına gelen Apple ile oldukça benzer olduğunu ve bu durumun şirketin itibarını zedelediğini gerekçe göstererek durumu yargıya taşıdı.
Şirket tarafından sunulan dava dosyasına göre Apple, iki ismin de “hem meyve isimleri hem de benzer ticari izlenimler taşıdığı”nı ifade etti. Sadece bu olsa neyse, gelen bilgilere göre Apple, bunun haricinde Carlisi’nin logosu olan patlayan ananas bombasını bile dava etmeyi düşündü.
Buna karşılık yaptığı açıklamada “Bu bir elma bile değil, “ diyerek açık bir şekilde ortada olan durumu belirten Carlisi, “İnsanlara, dev şirket olan Apple ile bağlantısı olan herhangi bir meyveyi ya da herhangi bir şeyi kendilerine mal edemeyeceklerini söylüyorsunuz” ifadeleriyle Apple’a tepki gösterdi.
Bu, Apple’ın bir şirkete önemsiz gerekçelerle ilk dava açışı değil
Öte yandan bu olay, Apple’ın küçük bir işletmeye, projeye veya markaya son derece zayıf ve hatta gülünç gerekçelerle daha açtığı ilk sefer de değil. Ancak The New York Times’ın bildirdiği üzere davayı kazanan Carlisi’nin aksine şimdiye kadar pek çok şirket veya kişi, Apple gibi bir şirket ile karşı karşıya gelmeye maddi kaynaklarının ve durumlarının yetmeyeceğini düşünerek geri çekilmek zorunda kaldı.
Bu tabii ki de önemli markaların ve yeteneklerin ticari markalar için başvuruda bulunamayacağı anlamına gelmiyor; ancak siz de takdir edersiniz bir şirketin “apple” gibi yaygın bir kelimeyi veya “Kylie” gibi yaygın bir ismi marka haline getirmeye ve bunu böyle küçük düşürücü gerekçelerle yapmaya çalışması kulağa oldukça saçma geliyor.