ABD önderliğindeki NATO’nun doğuya doğru genişlemesi üzerine Rusya’nın sınır güvenliğini sağlamak amacıyla başlattığı operasyonun ikinci …
ABD önderliğindeki NATO’nun doğuya doğru genişlemesi üzerine Rusya’nın sınır güvenliğini sağlamak amacıyla başlattığı operasyonun ikinci haftasında, Ukrayna krizine yeni bir boyut kazandıran belgeler ortaya çıktı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın ele geçirdiği belgeler, Ukrayna’da biyolojik araştırmalar gerçekleştirilen bir laboratuvar olduğunu ve ABD Savunma Bakanlığı’nın bu çalışmaları finanse ettiğini doğrulamıştı.
Beyaz Saray yalanladı, ABD Dışişleri onayladı
Beyaz Saray’ laboratuvarları, ‘komplo teorisi’ ve ‘Rus medyasının dezenformasyonu’ olarak nitelendirilse de ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, ‘Ukrayna’da kimyasal ya da biyolojik silahlar var mı’ sorusuna, “Ukrayna biyolojik araştırma tesislerine sahip. Rus ordu birliklerinin onların kontrolünü ele geçirmeye çalışabileceklerinden endişe duyuyoruz, bu nedenle bu araştırma içeriklerinin herhangi birinin Rus kuvvetlerinin eline geçmesini nasıl önleyeceğimiz konusunda Ukraynalılarla birlikte çalışıyoruz” yanıtını vererek Rusya’nın açıklamalarını onaylamış oldu.
4 sene önce biyolojik laboratuvar sorusu soran gazeteci Avrupa Parlamentosu’ndan atılmıştı
Tam da bu noktada araştırmacı gazeteci ve Ortadoğu muhabiri Dilyana Gaytandzhieva, 4 yıl önce ABD’nin 25 farklı ülkede kurduğu biyolojik araştırma tesislerine ilişkin ABD Sağlık Bakan Yardımcısı’na sorduğu soruyu yeniden gündeme getirdi. Gaytandzhieva, biyolojik labaratuarlar hakkında soru sormasının ardından Avrupa Parlamentosu’ndan atılmıştı. Twitter’dan paylaşım yapan gazateci, “Haberim ABD medyası tarafından ‘sahte haber’ olarak ilan edilmişti. Yalan haber kim şimdi?” yazarak etkileşim rekorları kırdı.
4 years ago I was expelled from the European Parliament for confronting the US Assistant Secretary of health over Pentagon-funded biolabs in 25 countries accross the world. I was smeared by US media as "fake news". Who is the fake news now? https://t.co/jLzxVrZrP1
— Dilyana Gaytandzhieva (@dgaytandzhieva) March 10, 2022
2018 yılında yaşananları anlatan Bulgar gazeteci Dilyana Gaytandzhieva, şu ana kadar ABD’nin finanse ettiği biyo-laboratuvarlar hakkında yaptığı araştırmalarından bahsederek Sputnik’in sorularını yanıtladı.
‘Pentagon’un, başta ABD’nin başlıca rakipleri olan Rusya, Çin ve İran’a sınır komşusu olan 25 ülkede bio-laboratuvarları finanse ettiğini keşfettim’
Gürcistan’daki yerel bir gazetecinin, başkentlerinde bulunan 171 milyon dolarlık Lugar Merkez Laboratuvarı’nın Pentagon tarafından finanse edildiğini söylediğinden beri bu konuyu araştırdığını belirten Gaytandzhieva, “2018’den beri kapsamlı bir araştırma yaptım ve Pentagon’un, başta ABD’nin başlıca rakipleri olan Rusya, Çin ve İran’a sınır komşusu olan 25 ülkede bio-laboratuvarları finanse ettiğini keşfettim. Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda biyolojik silahlarla ilgili bir seminer vardı. Bu seminer için kayıt oldum, Brüksel’e gittim ve sorularımı ABD Sağlık Bakan Yardımcısı Robert Kadlec’e sordum. Seminerden ihraç edildim ve Parlamento binasını terk etmem istendi. ABD hükümeti kaynaklı belgelere ve içeriden alınan belgelere göre Pentagon, Gürcistan’da özel bir askeri birlik – ABD Ordusu Tıbbi Araştırma Birimi (USANRU-G)- konuşlandırdı. Bu birliğe, yerel nüfus üzerinde çalışılan antibiyotiğe dirençli bakteriler de dahil olmak üzere ölümcül virüsleri, bakterileri ve toksinleri araştırmak için diplomatik dokunulmazlık verilmiş” dedi.
‘Ukrayna’da 4 bin 400, Gürcistan’da bin asker üzerinde biyolojik araştırma programı yürütülüyor’
Gaytandzhieva, bunların söylenildiğinin aksine bir komplo teorisi değil, Gürcistan ve Ukrayna’da gerçekleştirilen faaliyetleri kanıtlayan belgelerden elde edilmiş salt bilgiler olduğunun altını çizdi. Ayrıca Gaytandzhieva, Gürcistan’da Hepatit C teşhisi konan kişilerin tedavisine ilişkin bir ABD deney programı kapsamında, birkaç yıl önce 248 ölüm vakası kaydediliğini söyleyerek şunları ifade etti:
‘Pentagon’un finanse ettiği şey; biyolojik silah olarak kullanılabilecek biyolojik ajanlar üzerinde çalışmak’
Gaytandzhieva, laboratuvarların amaçları ile ilgili konuşarak, ABD’nin konuya dair açıklamalarına tepki gösterdi:
‘Pentagon neden bu tehlikeli patojenlere ihtiyaç duyuyor? Hangi amaçlar için?’
Dünya Sağlık Örgütü’nün bu araştırmaların farkında olup olmadığına dair şüphelerinin olduğunu aktaran gazeteci, “Örneğin Ukrayna’da, ABD Savunma Bakanlığı ile Ukrayna Sağlık Bakanlığı arasındaki 2005 Anlaşmasına göre, bu programla ilgili belirli bilgiler hassas bilgilerdir. Ukrayna hükümeti bu hassas bilgilerin kamuya açıklanmasını yasaklamıştır. Ayrıca, Ukrayna tehlikeli patojenleri ABD Savunma Bakanlığı’na aktarmakla yükümlüdür. Peki ya Pentagon neden bu tehlikeli patojenlere ihtiyaç duyuyor? Hangi amaçlar için?” şeklinde konuştu.
‘Bunlar basit patojenlerse, o zaman ABD’li yetkililer neden bunların Rusya’nın eline geçmesinden bu kadar endişeleniyor?’
Gaytandzhieva, Avrupa’nın ve ABD’nin totaliter hale geldiğini söyleyerek şunları ifade etti:
‘COVID’in Wuhan’daki ABD ve NIH tarafından finanse edilen araştırma sızıntısının sonucu olabileceğine dair kanıtlar keşfedildi’
Sputnik’in, Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov’ın “Ulaşılan belgelere göre, Ukrayna’da kurulan ve finanse edilen biyoloji laboratuvarlarında, yarasa koronavirüsü örnekleriyle deneyler yapılıyordu” sözlerini hatırlatması üzerine konuşan Gaytandzhieva, “COVID kökenlerine gelince, giderek daha fazla bilim insanı, COVID’in Wuhan’daki ABD ve Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finanse edilen koronavirüs araştırması sırasında bir laboratuvar sızıntısının sonucu olabileceğine dair kanıtlar keşfetti. Soruşturma sırasında herhangi bir şüphem olmadı çünkü soruşturma tamamen gerçeklere ve belgelere dayanıyordu” dedi.
‘Bu tür riskli deneyler yasaklanmadığı takdirde yeni bir pandemi yaşama riskimiz var’
Başlangıçta insanların kendisinin araştırmasına dikkat etmediğini dile getiren Gaytandzhieva, “ABD medyası tarafından yalan haber yaptığım yönünde iftiraya uğradım. Çalışmalarım sadece belgelere ve gerçeklere dayansa da bir komplo teorisi olarak görmezden gelindi. Pandeminin üzerinden iki yıl geçtikten sonra insanlar COVID-19’un bir laboratuvarda çalışmanın sonucu olabileceğini anlamaya başladılar. Bu nedenle, tüm bu biyo-laboratuvarlar, tüm riskli araştırmaları durdurmalı ve şeffaf hale gelmelidir. Bağımsız uluslararası kontrol altında çalışmalıdırlar. Aksi takdirde bu tür riskli deneyler yasaklanmadığı takdirde yeni bir pandemi yaşama riskimiz var” açıklamasında bulundu.