Süper Lig’de düşme hattında yer alan ve ligde kalması mucizelere bağlı olan Altay, sezonun tescil edilmemesi gerektiği belirtti. Altay’ın resmi …
Süper Lig’de düşme hattında yer alan ve ligde kalması mucizelere bağlı olan Altay, sezonun tescil edilmemesi gerektiği belirtti.
Altay’ın resmi sitesinden yaptığı açıklama şöyle:
“Bu satırları, UEFA Kupası’na katılan ilk Türk takımı ve müzesinde 2 Türkiye Kupası olan 108 yıllık bir çınar olarak yazmıyoruz.
Bu satırları, “Kupayı kaybettik, ama ahlak mücadelemizin meşalesini yaktık ve onu asla söndürmeyeceğiz” diyen unutulmaz başkanımız Rıdvan Burteçin’den devraldığımız mirasla yazıyoruz.
Çünkü biz Büyük Altay’ız ve gücümüzü, temsil ettiğimiz değerlerden alırız, teneke kupalardan değil.
Bu satırları ne yazık ki yıllar önce Diyarbakır’da, Antalya’da, İstanbul’da “adalet” duygusunu kaybetmesine rağmen küllerinden inatla yeniden, yeniden, doğan bir kulüp olarak yazıyoruz.
Türk futbolunda adalet, saygınlık, hakkaniyet, liyakat ve hukuk isteyen bu sese kulak verin. TFF Başkanı ve MHK Başkanı’nın istifa ettiği, 13 hakemin el çektirildiği, MHK Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg’in “8 Mart 2022 tarihi sonsuza kadar Türk hakemliğinde kara bir sayfa olarak kalacak” diyerek görevi bıraktığı bir ligi hangi hak, hukuk ve adalet duygusuyla tescil edeceksiniz.
Tam 13 farklı maçta aleyhimize çalınan düdükler nedeniyle puanları elinden alınan Büyük Altay’ımızın hakkını nasıl ödeyeceksiniz?
Türk futboluna kaybettirdiğiniz güven duygusunu nasıl geri kazandıracaksınız?
Kamuoyunun vicdanı olarak sesleniyoruz size. Derdimiz düşmek kalmak değil, bunlar geçici. Biz Büyük Altay’ız asla vazgeçmeyiz.
Fakat “Adalet” ve “güven” duygusunu yitirmiş bir kulüp olmak istemiyoruz. Bu düzenin bir parçası olmadığımızı haykırmak için yazıyoruz size.
Derdimiz, şampiyonluğu hak eden Trabzonspor değil. Ancak geri kalan diğer tüm kulüplerin haklarını da teslim etmek zorundasınız.
Türk futbolunda bembeyaz bir sayfa açacak güç ve yetkiniz var, inancınız da olsun.
Gün, Türk futbolundaki ahlak meşalesini yeniden yakma günü…”