Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara’nın bir binanın 7. katından atlayarak yaşamına son vermesi, Türkiye’nin …
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara‘nın bir binanın 7. katından atlayarak yaşamına son vermesi, Türkiye’nin gündemine oturdu. 20 yaşındaki öğrenci, olaydan önce çektiği videoda kaldığı yurtta baskılara maruz kaldığını ve psikolojik olarak yorulduğunu söylemişti. Olayın ardından Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da dahil olmak üzere pek çok siyasi ve ünlü isimden sosyal medyada açıklamalar yapıldı. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “Etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım” çıkışında bulundu.
Parti genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuşan DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise Enes Kara‘nın intiharının ardından bu tür yurtların kapatılmasına yönelik tepkileri eleştirilere yanıt verdi.
“GERİYE SON BİR MEKTUP VE VİDEO KALDI”
Enes’ten geriye son bir mektup ve video kaldığını ifade eden Babacan, “Genç bir tıp öğrencisi arkadaşımız Enes Kara canına kıydı. Enes’ten bize, ülkenin gençlerinin sesi niteliğinde son bir mektup ve video kaldı. Enes’in son konuşması mevcut durumun ifşasıydı. Kötü yönetim nedeniyle hayalleri elinden alınan, yarınları ipotek altına alınan gençlerin sistematik bir şekilde dışlandığı bir düzenin ifşasıydı. Kantinde çay içemeyen, kitap almaya harçlığı yetmeyen, arkadaşlarıyla kafede oturamayan gençlerin hapsedildiği hayatın ifşasıydı.” ifadelerini kullandı.
“ÖZEL YURTLARIN TAMAMI DENETLENMELİDİR”
İktidarın gençlerin barınma sorununu çözmesi gerektiğini belirten Babacan, Ucuz ve nitelikli yurtlara erişim sağlanmalıdır. Ayrıca özel yurtların tamamı denetlenmelidir. Devletin görevi, gençlere kaliteli ve hesaplı yurt imkânı sunmaktır. İki lafın başında üniversite sayısını artırmakla övünen hükûmet, üniversiteler için yeterli yurt imkanını niçin hazırlamadığını da izah etmek zorundadır.” dedi.
“SİZ KAPATMAKTAN, YASAKLAMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY BİLMİYOR MUSUNUZ?”
Sosyal medyada bu tür yurtların kapatılması konusundaki tepkilere ise Babacan, “Ancak meseleye bunun ötesinde bir yaklaşım, başka türlü bir otoriter yönetime davetiye çıkarmaktır. Biri çıkıp ‘Anayasa Mahkemesini, Tabipler Birliği’ni kapatalım’ diyor; öteki çıkıp ‘Vakıfların, derneklerin yurtları kapatılsın’ diyor. Ya siz kapatmaktan, yasaklamaktan başka bir şey bilmiyor musunuz? Doğru dürüst politikalarla kuralların işlemesini, kurumların iyi çalışmasını sağlayamaz mısınız? İşte biz, bu iki kutup arasındaki sıkışmışlıktan ülkeyi kurtaracağız.” diyerek yanıt verdi.