İsveç’in başkenti Stockholm’deki alçak provokasyona ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ilginç bir kınama geldi. Caminin önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasını kınadığını ifade eden ABD, İsveç polisinin eyleme izin vermesini ise ‘ifade özgürlüğü’ saydı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin ardından NATO üyeliği isteyen İsveç, Macaristan ve Türkiye’den onay alamamasına rağmen alçak provokasyonların önünü kesmedi. İsveç’in başkenti Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika cami önünde, polis eşliğinde, Kur’an-ı Kerim yaktı. İsveç’ten bu eyleme ise izin çıktı. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeden sert tepkiler gelirken ABD bir süre sessiz kaldı.
”BUNU KINIYORUZ ANCAK…”
Son olarak sessizliğini bozan ABD, İsveç polisinin eyleme izin vermesine ‘ifade özgürlüğü’ derken Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, eylemin endişe verici olduğunu da dile getirdi. Miller, “Bunu kınıyoruz ancak ABD aynı zamanda ifade özgürlüğünü ve barışçıl toplanma hakkını demokrasinin unsurları olarak görüyor.” ifadelerini kullandı.
Miller, Kur’an-ı Kerim yakma eyleminin İsveç’teki Müslümanlar ve diğer dini azınlık grupları için “korku atmosferi” oluşturacağını ve özgürce ibadetlerini yerine getirmelerini etkileyeceğini belirtti.
”İZİN VERİLMESİ EYLEMLERİ ONAYLAMAK DEĞİL”
Dini azınlık grupları için daha “kapsayıcı” bir ortam oluşturulması için çaba sarf edilmesi gerektiğini kaydeden Miller, “Ancak aynı zamanda bu gösteriye izin verilmesini de ifade özgürlüğü olarak değerlendiriyoruz. İzin verilmesi eylemleri onaylamak anlamına gelmiyor.” diye konuştu. İsveç’te gösteri izinleriyle polisin ilgilendiğini belirten Miller, “Hem insanların bu eylemleri yapmaya hakkı olduğunu düşünüp hem de bunların talihsiz olduğunu savunabiliriz.” dedi.
Öte yandan Kur’an-ı Kerim’in birkaç sayfasını yırtarak yakan, “İslam’ı eleştirme” hedefi güttüğünü ileri süren ve kendisini sosyal medyada “laik ateist” olarak tanıtan Irak kökenli saldırganın daha önce Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemleri gerçekleştiren Rasmus Paludan’ı övdüğü ve İslam’ı İsveç değerlerine tehdit olarak gördüğü ortaya çıktı.
Saldırı sonrasında İsveç polisi eylemciye karşı nefret söylemi soruşturması başlattı.