İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Gündeme ilişkin …
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasında son dönemde Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan öğrenci intiharlarına da değinen Akşener, “Değerli dava arkadaşlarım; biliyorsunuz, Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan yurtlarda, yaklaşık 1 aydır, üst üste intihar vakaları yaşanıyor. 3 evladımızın, KYK yurtlarında, 1 evladımızın da, öğrenci evinde intihar etmesi, hepimizi derinden etkiledi. Öncelikle evlatlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine de baş sağlığı diliyorum.
“ÖĞRENCİLERİMİZİN BAŞIBOŞ YÖNETİMLERİN ELİNE BIRAKILMASINA GÖZ YUMAMAYIZ”
Ülkemizdeki ağır ekonomik koşullar nedeniyle, yorulan, bunalan ve yıpranan gençlerimizin, barınma imkânını bile, zor buldukları yurtlarda, neler yaşadıklarını, bilmek zorundayız. Eğer ortada, gençlerimizin hayatını baskılayan, özgürlüklerini kısıtlayan, onlara düşük kaliteli ve sağlıksız beslenme koşullarını dayatan şartlar varsa, bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin yaşadığı barınma sorunu; onları, dernek ve vakıflara ait, özel yurtlara mecbur bırakırken ve Enes’in acısı, hâlâ yüreğimizdeyken, KYK yurtlarının da, başıboş yönetimlerin eline bırakılmasına, göz yumamayız. O nedenle, yurtlarda yaşanan olayların, araştırılması, soruşturulması ve gerçeklerin, bir an önce gün yüzüne çıkarılması için, konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi çaresizliğe iten, karamsarlığa hapseden, yaşamaktan vazgeçiren sebeplerin peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Akşener’in grup toplantısındaki konuşmasından satır başları şu şekilde;
SEL FELAKETLERİ
“Değerli dava arkadaşlarım; geçtiğimiz hafta, ülkemizin çeşitli bölgelerinde, sel felaketleri meydana geldi. Zarar gören vatandaşlarımıza, geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Ankara’da yaşanan sel felaketinde hayatlarını kaybeden; İlkay Yiğit, Muhammed Şahin, Mustafa Demirel ve Ramazan Gök’e Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine de sabırlar diliyorum. Ülkemizde yaşanan doğal afetlerin, giderek artmasının bir sebebi var.
“DOĞAMIZIN BİZE BİR MESAJI VAR”
Dengesini bozduğumuz doğamızın, bize bir mesajı var. Yaşadığımız bu felaketlerle, bize fark ettirilmek istenen, bir gerçek var.2 gün sonra, yani 17 Haziran günü, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. İklim Krizi, tüm dünyayı, ama özellikle de, konumu nedeniyle, ülkemizi derinden etkileyen, acil sorunlarımızdan biri… Ülkemizin içinde bulunduğu, Akdeniz Havzası, Antropojenik, yani insan eliyle meydana gelen, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle, gittikçe, daha da kuru bir bölge hâline geliyor. Türkiye maalesef, ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke.
“BİZ İYİ PARTİ OLARAK ÜLKEMİZİN YENİ BİR KRİZİ KALDIRAMAYACAĞININ FARKINDAYIZ”
Kuraklığa, arazi bozulmasına ve çölleşmeye karşı, son derece kırılganız. Yapılan değerlendirmelere göre, topraklarımızın yaklaşık yüzde 60’ı, çölleşmeye eğilimli. Yağış dağılımında, İklim Krizi nedeniyle gerçekleşeceği öngörülen değişimler, daha aşırı yağış olaylarına ve uzun süreli kuraklıklara yol açarak, ülkemizin toprak erozyonuna karşı kırılganlığını, maalesef daha da arttıracak. Ayrıca, ısınma nedeniyle, göller ve akarsular gibi su kaynaklarımızdaki kayıpların, derin bir su krizine yol açması riskiyle de, karşı karşıyayız. Bu risk; artan maliyetlerden dolayı, toprağını boş bırakmak zorunda kalan, suya erişemeyen, ya da erişse bile, çok yüksek fiyatlarla erişen, çiftçilerimiz için, çok daha hayati… Biz, İYİ Parti olarak; ne ülkemizin, ne de milletimizin, yeni bir krizi daha kaldıramayacağının farkındayız. İşte o nedenle, buradan iktidar mensuplarına, açık bir çağrıda bulunmak istiyorum:
İklim Krizi meselesi, iktidar-muhalefet meselesi değildir. Bu mesele, el ele, kol kola hep beraber, Türkiye’nin geleceğini kurtarma meselesidir. Bu mesele, bizden sonraki nesillere, yaşanabilir bir Türkiye bırakma meselesidir. Biz, ülkemizin için hayati öneme sahip, İklim Krizi ile ilgili atacağınız, her türlü olumlu adımın yanında olacağız. Ama o adımı atmak, iktidar olarak sizin görev ve sorumluluğunuzda. Gelin, iktidarınız döneminde, bir ilke vesile olun. Gelin, bu sefer, bir krizin sebebi değil, önleyicisi olun. Gelin, bir kez olsun, cennet doğamızı katleden değil, koruyan tarafta olun. Gelin, bu hayati yol ayrımında, milletimiz ve memleketimiz için, üzerinize düşeni yapın!”