SP’li Karamollaoğlu’nun Batı medyasına bildirmesiyle kukla cumhurbaşkanı planları ortaya çıkmıştı. Planlara ateş püsküren AK Partili Alpay Özalan, “Koskoca Türkiye’nin başına bir kukla getirmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun eğer iktidara gelebilirlerse 6 genel başkanın oluşturduğu bir ‘konsey’ güdümünde kukla cumhurbaşkanı olacağına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.
MUHALİF MEDYA VAHİM PLANLARI ÖNE ÇIKARMAMAYA ÖZEN GÖSTERDİ
SP’li Karamollaoğlu’nun kukla cumhurbaşkanı planlarını Batı medyasına bildirmesinin ardından muhalif medya ve sosyal medyadaki ajans destekli trol ordusunun muhalif seçmenin duyacağı tonda gündeme getirmemesi dikkat çekti.
ÖZALAN ÇOK SERT KONUŞTU: PARTİ BİNASINDA SİNEK AVLAYAN DAVUTOĞLU VE BABACAN EMİR VERECEKMİŞ, SİSTEME BAKIN
AK Partili Özalan’ın altılı masaya kullandığı sert ifadeler şöyle:
“Temel Karamollaoğlu, “Adayımız cumhurbaşkanı seçilirse, masadaki genel başkanlar onu yönetecek.” dedi.
Koskoca Türkiye’nin başına bir kukla getirmek istiyorlar. Parti binalarında sinek avlayan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, cumhurbaşkanına emir verecekmiş. Sisteme bakın!”
KUKLA CUMHURBAŞKANI EĞER İKTİDARA GELEBİLİRSE KONSEY’İN SÖZÜNDEN ÇIKAMAYACAK
SP lideri Temel Karamollaoğlu, altılı masa toplantıları sonrasında yayımlanan bildirilerde yer almayan ‘yönetim şekli’ni Batı medyasının Türkçe servislerine açıkladı. Sözde ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ adı altında eskiye dönüleceğini ve 6 genel başkanın oluşturduğu bir ‘konsey‘ güdümünde bir “kukla cumhurbaşkanı” tanımladı.
KARAMOLLAOĞLU’NUN MUHALİF BASINDA ÖNE ÇIKARILMAYAN İFŞAATLARI
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ifşaatları muhalif medyada pek öne çıkarılmasa da, başta CHP-İYİ Parti ittifakının oluşturduğu altılı masa ortaklarından cumhurbaşkanı adayının, 6 genel başkanın oluşturduğu “Eşgüdüm Kurulu” ile birlikte “koalisyon” olarak yönetim sözü vereceğini; bakanların, bürokratların birlikte atanacağını; aday cumhurbaşkanı seçilir ama sözünde durmazsa bunun “büyük bir karaktersizlik” olacağını bildirdi.
Karamollaoğlu’nun açıklamaları, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’in aksine, TBMM’nin ve Cumhurbaşkanının da üzerinde herşeyi belirleyecek bir ‘konsey’ ve onun güdümünde çalışacak bir ‘kukla cumhurbaşkanı‘nı tarif ediyor.
YABANCI BASININ TÜRKÇE YAYIN YAPAN ORGANLARINA KONUŞTU
SP’li Karamollaoğlu, altılı masanın yol haritasını, ABD ve İngiltere resmi medya organlarının Türkçe servisleri Voice of America (VOA-Amerika’nın Sesi) ve BBC Türkçe ile muhalefetin propagandasını yapan internet sitesi Gazete Duvar muhabirlerine yuvarlak masada mutabık kalınan konulara dair birtakım açıklamalarda bulundu.
Karamollaoğlu, cumhurbaşkanı adayı profili ile eğer ortak adayları seçilirse nasıl bir yönetim şekli olacağına dair gündemi sarsacak şu sözleri sarf etti:
“BAKANLARI GENEL BAŞKANLARLA BİRLİKTE BELİRLEYECEK”
Yönetim nasıl olacak? Yani cumhurbaşkanı seçildi, seçildikten sonra, “Ben bildiğimi yaparım, 5 sene içinde de değişiklikleri yaparız” derse ne olacak? Cumhurbaşkanı bu süreçte nasıl çalışacak? İstişareyle. O kadar… Yani cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Bakanlar birlikte belirlenecek. Bu konuda herhangi bir paylaşım yapılmadı. Vardığımız şey şu; seçim neticesine göre cumhurbaşkanı parti genel başkanlarıyla görüşerek, bakanları onlardan gelen bilgilerle belirleyecek. Ama o bakanlar da bir istişare mekanizmasının içinde karar alacaklar. İmzayı cumhurbaşkanı atacak.
“5 SENE BÖYLE İDARE EDECEĞİZ”
(Parlamenter sisteme geçiş) Ne olursa olsun en az 6 ay gerekli; 6 ay 1.5 yıl arasında. Meclis’in kanaatleri ortaya konulacak. Arkasından kanun teklifleri, anayasa değişikliği teklifi haline getirilecek. Bu teklifler komisyonlarda görüşülecek. Tabii buradaki süreci şimdiden tahmin edemiyoruz. 400’ün üzerinde milletvekili çıkarılırsa, hemen anayasayı referanduma götürmeden değiştirebileceğiz. 360-400 arası olursa referanduma götürme mecburiyeti var. 360 yakalanamazsa belki 5 sene böyle idare edeceğiz.
“KOALİSYON HÜKÜMETİ VARMIŞ GİBİ YÖNETECEĞİZ”
Türkiye’yi sanki bir koalisyon hükümeti varmış gibi yöneteceğiz. Ancak, birlikte yöneteceğiz de cumhurbaşkanı anayasa değişmediği için layüsel (sorumsuz). Nasıl olacak? Cumhurbaşkanı adayı, seçiminden önce, parti genel başkanları ile birlikte “Ben bundan sonra, bu değişiklik (anayasa değişikliği) sağlanana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek Türkiye’yi yöneteceğim” diye taahhütte bulunacak, o kadar.
“‘EŞGÜDÜM KURULU’ DENİLEBİLİR”
Cumhurbaşkanı taahhüt edecek, genel başkanlar da bunu benimseyecek. Mesela buna teklif olarak ‘Eşgüdüm Kurulu’ denilebilir. Eğer cumhurbaşkanı ‘böyle çalışacağım’ diye kamuoyuna deklare etmesi bir taahhüttür. Cumhurbaşkanlığı makamına gelecek kişinin de bu taahhüdüne güvenilir. Görüş bu. Bunu önümüzdeki toplantıda net bir şekilde ifade edeceğiz. Diğer arkadaşların da görüşü farklı değil. Benim yaptığım bu açıklama istikametinde bir açıklama olacak.
SEÇİLDİKTEN SONRA SÖZÜNDE DURMAZSA “KARAKTERSİZLİK OLUR”
Cumhurbaşkanı seçildi, bütün bunları da yazdı, ‘Teşekkür ediyorum bana da yetkiyi verdiniz. Ama aceleye ne ihtiyaç var, 5 yıl içinde bunu gerçekleştiririz’ diyebilir mi, diyebilir. Ama bu karaktersizlik olur. Seçildikten sonra cumhurbaşkanının böyle bir tavır sergilemesi tam bir karaktersizlik olur.
HEM MİLLETVEKİLİ HEM DE CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OLAMAYACAKLAR
Şunu söylüyorlar, ‘parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun’. Olamaz ki. Mesela milletvekiliyse milletvekilliği düşer.
BAKANLIKLAR SEÇİMDEN SONRA PAYLAŞILACAK
(Bakanlıkların, kurumların nasıl paylaşılacağı) Gündeme gelmedi, görüşülmedi. Bu toplantıda da bunun kararının alınacağını düşünmüyorum. Ama seçimden sonra o konu gündeme getirilir.
İLLA MECLİS SEÇSİN EKİYE DÖNÜŞ OLARAK YORUMLANABİLİRDİ
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi biraz daha bugünkü sistemle de milletin görüşünün yansıması babında faydalı olur diye düşündük. İlla Meclis seçsin diye bir kanaat, o eskiye dönüş olarak yorumlanabilirdi.
“ADAYI ÖNÜMÜZDEKİ SENE BAŞLARINDA AÇIKLAMAK GEREKEBİLİR”
Cumhurbaşkanı adayı seçim kararı alındıktan sonra açıklanır. Bu konu son zamanlarda gündeme fazla getirildiği için belki de önümüzdeki sene başlarında bunu açıklamak gerekebilir.
“HDP BELİRLEYİCİ FAKTÖR, İNŞALLAH BİRİNCİ TURDA BİTMESİ İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILIR”
HDP’nin tavrı çok önemli. Yani belirleyici faktör olacak ister istemez onlar da kendi politikalarını dikkate alarak bir politika belirliyorlar, çalışıyorlar. Nasıl bir karar verirler onu bilemiyorum. Ama bu seçimin birinci turda bitmesi çok önemli. İkinci tura kalmaması lazım. Birinci turda bitmesi için inşallah gerekli adımlar atılır.”