Türk Tabipler Birliği (TTB) öncülüğünde Tabip Odaları ile sağlık meslek örgütlerinin desteklediği “Emek Bizim, Söz Bizim” mücadelesi çerçevesinde …
Türk Tabipler Birliği (TTB) öncülüğünde Tabip Odaları ile sağlık meslek örgütlerinin desteklediği “Emek Bizim, Söz Bizim” mücadelesi çerçevesinde 17 -18 Şubat Perşembe ve Cuma günleri ülke genelinde Aile Hekimleri iş bırakacak. TTB Aile Hekimliği Kolunun (AHEK) SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, iş bırakmanın gerekçeleri anlatılarak, toplumun desteği istendi.
Aile Hekimleri; İş güvencesizliğine, sağlık alanında yaşanan şiddete, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, emeklerinin sömürülmesine karşı tüm Türkiye’de iki günlük greve gidecek. Tüm sağlık meslek örgütleri ile her kesimden vatandaştan 17-18 Şubat tarihlerinde Aile Sağlığı Merkezlerine gelmeyerek destek beklediklerini belirten AHEK’den SÖZCÜ’ye yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
CEZA YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİLSİN
“30 Haziran’da yürürlüğe giren ceza yönetmeliği ile iş güvencemiz iki bürokratın iki dudağı arasına bırakıldı. Aralık ayında bu yönetmelik ile Türkiye’nin dört bir yanında aile hekimi arkadaşlarımızın sözleşmesini fesih etmeye kalktılar. Gerekçeleri gelen kişinin istediği ilacı yazmamışsın, İstanbul trafiğinde işe 20 dakika geç kalmışsın gibi akla hayale sığmayacak olaylardı. Bu sene ilk denemelerini yaptılar, eğer yönetmelik geri çekilmezse seneye yüzlerce arkadaşımız bu infaz komisyonları vasıtasıyla işten atılacak. Bu nedenle iş bırakıyoruz.
AMAÇ HASTALARIN ÖZEL HASTANELERE SEVK EDİLMESİ
Aynı yönetmelik ile Hastalık Yönetim Platformu diye bir uygulama hayatımıza girdi. İş yükümüzü 2 kat artıracak bu uygulama ile bizden istenen tüm hastalarımızın verilerini bir özel şirketin yazılımına yüklememiz. Tespit edilen hastalar için ne yapılacak, nasıl yapılacak sorusuna yanıt yok. Gerekli gereksiz onlarca tetkik yapılması ve hastaların şehir hastanelerine sevk edilmesi. Hastalarımızın güvenliği ve sağlığına zararlı, aile hekimliğine aykırı bu uygulama iptal edilsin diye iş bırakıyoruz.
Aile hekimlerinin gelirlerinde yüzde 10 kesinti yapan, basına konuşmayı yasaklayan toplumun bilgi edinme hakkını kısıtlayan bu ceza yönetmeliği iptal edilsin diye iş bırakıyoruz.
Yoksulluk sınırının 14 bin, açlık sınırının 4 bin lira olduğu ülkemizde açlık sınırında bir maaşla ebe, hemşire, doktor çalışmasın diye iş bırakıyoruz.
Emekliliğimizde aç kalmayalım, bu ülkeye, yurttaşlarımıza onlarca yıl hizmet etmiş sağlık çalışanları olarak ömrümüzün son 10-15 yılını insan onuruna yaraşır şekilde yaşayabilelim diye iş bırakıyoruz.
Kamu hizmeti kamu binalarında verilir, kiralık binalarda çalışmayalım, elektrik faturaları, çalışan maaşları, jeneratör tamiri ile değil hastalarımızın sağlığı ile ilgilenebilelim diye iş bırakıyoruz.
GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMI İSTENİYOR
Sağlıkta şiddet sona ersin, başımıza ne gelecek korkusu ile işimize gelip, şükür bugün de sağ salim eve dönebildik demediğimiz güvenli çalışma ortamlarımız olsun diye iş bırakıyoruz.
Toplumun sağlığı ve emeğimizin karşılığını alabileceğimiz, sağlığın ticarileştirilmesine yönelik hükümet politikalarından toplumun korunduğu sağlıklı bir ülkede işimizi sürdürebilmek, bunun için yurt dışına gitmek zorunda kalmamak için iş bırakıyoruz.
Eğer gerekli önlemler alınmazsa, 22 Şubat’ta yeni eylem programımızı açıklayacağız. 17-18 Şubatta tüm sağlık çalışanlarının ve toplumun desteğini bekliyoruz.”