Aile Hekimlerinin 5 gün sürecek iş bırakma eylemi yüksek katılımla başladı. Sağlık Sen dışında bir çok sendika ve TTB’nin desteklediği eylem nedeniyle birinci basamak hizmetleri aksadı.
Aile Hekimlerinin 5 gün sürecek iş bırakma eylemi yüksek katılımla başladı. Sağlık Sen dışında bir çok sendika ve TTB’nin desteklediği eylem nedeniyle birinci basamak hizmetleri aksadı.
Aile Sağlığı Merkezlerinde Türkiye genelinde başlatılan iş bırakma eylemi, ilaç yazdıran, rapor alan, bebeğini aşıya getiren hastaları ve anne babaları mağdur etti. Eylemde sağlık çalışanlarının ‘Bakan İstifa’ yazılı şemsiye taşımaları ise dikkat çekti. Aile Hekimliği Yönetmeliğini kabul etmeyen hekim örgütleri ve sağlık profesyonellerini temsil eden sendikalar, yağmur ve kış koşullarına rağmen eyleme destek verdi. Türk Tabipler Birliği eylemle ilgili şu açıklamada bulundu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütlerinin, birinci basamak sağlık hizmetlerinde mevcut sorunları çözmek bir yana yeni sorunlara yol açacak olan ve bu nedenle “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirilen yönetmelik değişikliğine karşı aile sağlığı merkezlerinde (ASM) başlattığı beş günlük iş bırakma eyleminin ilk günü geride kaldı. Hekimler ve sağlık çalışanları ülkenin dört bir yanındaki binlerce ASM’de iş bırakarak kent meydanlarında, il-ilçe sağlık müdürlüklerinin ve ASM’lerin önlerinde basın açıklamaları düzenledi. TTB Merkez Konseyi üyeleri de bulundukları illerdeki basın açıklamalarına katıldı. İstanbul’da il sağlık müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında söz alan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip şöyle konuştu:
Eziyet Yönetmeliğine Karşıyız Çünkü Bu Yönetmelik Halk Sağlığına Zararlıdır
“Eziyet Yönetmeliği’ne karşıyız. Çünkü bu yönetmelik halk sağlığına zararlıdır. Hekim ile hastayı karşı karşıya getirmekte, reçetelere ve sevklere karışmakta, iyi hekimlik uygulamalarını yapamamamıza yol açmakta, hekimlik onurumuza yakışmamaktadır. Biz; birinci basamak sağlık hizmetlerinin ticarethaneye dönüşmesini, halkın cebinden para ödemesini istemiyoruz. Yüzyıllar öncesinden kalma, bilimsel olmayan uygulamaları istemiyoruz. Ücret karşılığı ve uygunsuz raporlar verilmesini, sağlıkta şiddetin artmasını istemiyoruz. Emeğimizin karşılığını ve emekliliğe yansıtan yek kalem ücret istiyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamu binalarında verilmesini, aile hekimliği çalışanlarının ücretlerinin kamu tarafından ödenmesini istiyoruz. Tüm bu nedenlerle Eziyet Yönetmeliği geri çekilene kadar mücadelemize devam edeceğiz”
Eziyet Yönetmeliği de Yasa Teklifi de Geri Çekilene Kadar Mücadelemiz Sürecek
Gaziantep’te il sağlık müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında da TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla söz aldı. Eziyet Yönetmeliği’ne karşı tepkiler ve eylemler sürerken, hiçbir bilimselliği olmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının aile hekimleri tarafından yapılmasının önünü açan bir kanun teklifinin TBMM’ye sunulduğuna dikkat çeken Ateş Tarla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, sağlık alanında hizmet veren hekim, hemşire, ebe, sağlık emekçileri olarak; halkın nitelikli sağlık hizmeti almasını engelleyen, hastaları müşteri gibi gören, meslek onurumuzu yok sayan, halk sağlığına hiçbir katkısı olmayan düzenlemeleri kabul etmiyoruz. Eziyet Yönetmeliği de, yasa teklifi de geri çekilene kadar mücadelemiz sürecek”
Sorun Yumağına Dönüşmüş Sağlık Sistemi
Basın açıklamalarında Eziyet Yönetmeliği’nin yanı sıra Aile Hekimliği Kanunu’nda değişiklik içeren torba yasa teklifinin yaratacağı olası sonuçlar anlatılırken, hem hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hem de halkın yaşadığı sorunların derinleşeceğine dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı’na “Sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak ve yok sayarak, ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz” çağrısının yapıldığı açıklamalarda beş talep şöyle sıralandı: