enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
10°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C

‘Adenovirüs’ yöntemiyle geliştirilen Türk aşısı geliyor

Türkiye’de Covid-19’a karşı ‘adenovirüs’ yöntemiyle geliştirilen ilk aşının tüm varyantlara karşı uzun süre koruyuculuk sağlaması hedefleniyor …

‘Adenovirüs’ yöntemiyle geliştirilen Türk aşısı geliyor
30.01.2022
185
A+
A-

Türkiye’de Covid-19’a karşı ‘adenovirüs’ yöntemiyle geliştirilen ilk aşının tüm varyantlara karşı uzun süre koruyuculuk sağlaması hedefleniyor. Faz-1 çalışması başlayan aşıyı geliştiren Ankara Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut “Tasarımdaki farklılık, aşımızın çok güçlü ve koruma süresinin uzun olmasını sağlıyor” dedi.

TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu’nca desteklenen 7 yerli aşı adayından Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü’nce geliştirilen aşının çalışmalarına, 17 Mart 2020’de başlandı. Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut öncülüğündeki 8 kişilik ekip, ‘adenovirüs’ yöntemiyle yerli aşıyı geliştirdi.

Laboratuvar ortamında üretimi yapılan aşının hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Sağlık Bakanlığı’nın izin vermesinin ardından ağız ve burundan da uygulanabilen aşının Faz-1 çalışması 3 gün önce Ankara Şehir Hastanesi’nde başladı.

‘KESİN SONUÇ İNSANLARDA KULLANILDIKTAN SONRA

Aşıyı geliştiren Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, geliştirdikleri aşının canlı olduğunu belirterek “Benzerleri var. Oxford Üniversitesi’nin geliştirdiği bir aşı var, yine ABD’de bir başka firmanın geliştirdiği adenovirüs aşısı, bir de Sputnik aşısı var. Ülkemizde bu tür aşılar uygulanmıyor. Bizim aşımızın diğer aşılardan bir farkı var.

Özellikle bizim ülkemizde kullanılan mRNA ve inaktif aşılardan da çok farklı. Öncelikle canlı bir aşı. Daha kuvvetli bir bağışıklık cevabı oluşturabilme potansiyeline sahip. Tasarımdaki farklılık, aşımızın çok güçlü ve koruma süresinin uzun olmasını sağlıyor. Bunları laboratuvar çalışmalarına dayanarak söylüyoruz. Kesin sonucunu ancak insanlarda kullandıktan sonra öğrenebileceğiz” dedi.

‘CORONAVİRÜSÜN MUTASYONLARINI TANIDIK’

Akbulut, coronavirüsün mutasyonlarını da hesaba katarak aşıyı ürettiklerini belirterek, “Neden uzun süre bir koruma sağlayacak? Çünkü Mart 2020’de aşıyı tasarlarken önce ekip arkadaşlarımla birlikte coronavirüsün mutasyonlarını tanıdık. O tarihe kadar 15-17 tane mutasyon bildirilmişti ve literatürde yayınlanan bütün virüsleri toparladık.

Virüsün hangi bölgeleri mutasyona uğruyor, ileri de bizi bekleyen ne tür varyantlar olabilir, hesaplarını yaptık. Coronavirüste bir grip virüsüne benzer olduğu için onun da bu şekilde mutasyona uğrayacağını tahmin ettik ve önceden hangi bölgelerden mutasyona uğrayabilir diye bir hesaplama yaptık.

Araştırmalarımızın sonucunda bazı bölgeler belirledik. Virüsün mutasyona uğrayabileceği sıcak noktaları saptadık ve ona göre oluşabilecek protein değişikliklerinin bilgisayar ortamında simülasyon yaptık. Bir anlamda doğal olarak virüsün izleyeceği yolu taklit ettik. İleride nerelerde mutasyon yapar, antijenik yapısını nasıl değiştirir, bunu önceden belirlemeye çalıştık ve ona göre de aşımızı tasarladık” diye konuştu.

‘ACİL KULLANIM ONAYI GÜNDEME GELEBİLİR’

Akbulut, üretilen aşının uzun süre koruma sağlayacağını ancak Faz-1 ve Faz-2 çalışmalarından elde edilen sonuçlarla kesinleşeceğini söyleyerek, şöyle konuştu:

“Hiç kimse insanlarda kullanmadan, denemeden bunun iki yıl ya da daha fazla koruyacağını iddia edemez. Bunu söylemek zaten zor. Ama diğer mevcut aşılar, bu şekilde tasarlanmadı. Onların uzun süre koruma sağlamayacağı en başından belliydi. Çünkü, yeni bir varyant çıktığı zaman önceki virüse karşı yapılmış aşıların etkili olmayacağı bilimsel olarak bilinen bir şeydi. Ancak yeni varyantları kapsayacak şekilde eğer tasarım yaparsanız, o zaman bu şansınız var.

Eğer, Faz-1 ve Faz-2 aşamasını geçersek çok kısa sürede bütün dünyada yaygın kullanım şansı olabilecek bir aşı. Şu ana  kadar bilinen etkili 4 varyantı da hesaba kattık. Bizim yaptığımız bir tasarım ve tasarladığımız her şey laboratuvar ortamında ürettik ve hayvanlarda da denedik. En sonunda en güçlü olan, bağışıklık cevabı oluşturan hangi tasarımsa onunla yolumuza devam edip, ve aşımızı geliştirdik. ‘İki yıl koruma sağlayan aşı geliyormuş’ deyip kimse diğer aşılarını yaptırmamazlık yapmasınlar.

Bizim aşımız henüz Faz-1 aşamasında. İlk çalışmanın sonuçlarını gördükten sonra Faz-2’ye geçeceğiz ve Faz-2’den sonra ancak elde edeceğimiz sonuçlara göre acil kullanım onayı gündeme gelebilir. Onun için biraz daha zamanı var.”

‘AŞI BURUNDAN VE AĞIZDAN KULLANILABİLİYOR’

Karabulut, aşının bir diğer özelliğini de şöyle açıkladı: “Aşımızın bir diğer farklı tarafı da canlı aşı olduğu için, ağızdan ve burundan uygulama özelliğine sahip. Neden diğer aşılar ağızdan ve burundan uygulanamıyor. MRNA aşıları veya inaktif aşılar ve de protein aşılarını ağızdan verdiğiniz zaman, bunlar tükürükle ya da burundan uyguladığınız zaman burun salgılarıyla dışarı atılır.

Hücrenin içeri girebilmesi lazım, aşının etkili olabilmesi için. Ama kullandığımız adenovirüs zararsız bir virüs,  herkesin karşılaştığı ve bağışık olduğu bir virüs. Adenovirüsler bugün için insanları pek hasta etmiyor. O nedenle de burundan ve ağızdan kullanılabiliyor.” Akbulut ayrıca Faz-1 çalışmalarında aşının coronavirüse yakalanmayıp aşı yaptırmamış 18-59 yaş arasındaki gönüllülerde uygulanacağını belirtti. (DHA)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.