Basın Konseyi eski Genel Sekreteri, ünlü reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu, son günlerde hem iktidar hem de 6’lı masa tarafından ortaya …
Basın Konseyi eski Genel Sekreteri, ünlü reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu, son günlerde hem iktidar hem de 6’lı masa tarafından ortaya atılan Anayasa tartışmalarını eleştirerek “Herkes kendi Anayasası’nı istiyor” dedi.
İSTANBUL İGFA- 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu açıklayan Basın Konseyi eski Genel Sekreteri ve ünlü reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu son günlerde hem iktidar hem de 6’lı masa tarafından ortaya atılan Anayasa tartışmalarını eleştirerek “Herkes kendi Anayasası’nı istiyor. Oysa Anayasalar toplum sözleşmesidir ve geniş katılımlı bir uzlaşma olmadan toplumun büyük bölümü tarafından kabul görecek bir Anayasa’yı oluşturmak mümkün değildir.” dedi.
Toplumsal bir uzlaşma olmadan yapılacak Anayasa değişikliklerinin uzun ömürlü olamayacağını ve toplumsal bütünleşmeye katkı sunmayacağını da savunan Ekşioğlu, 2017 referandumunu örnek göstererek, seçim sonuçlarının %51,41 evet oyu ile meşru bir şekilde hükümet sisteminin değişmesi yönünde olduğunu ancak toplumun bu sonuçla karpuz gibi ikiye ayrıldığını, güçlü bir toplum ve aydınlık bir gelecek isteniyorsa bugüne kadar yapılan hatalardan ders almak gerektiğini söyledi.
İktidarın da muhalefetin de 1982 Anayasası’nın yerine yeni sivil bir Anayasa vadettiğine dikkat çeken Abdullah Ekşioğlu, Anayasaların kurucu meclisler tarafından yapılabileceğini hatırlatarak 1982 Anayasası yerine yeni bir Anayasa yapmanın mevcut Anayasa’yı ilga etmeden mümkün olmadığını, darbelere karşı olduklarını sık sık dile getiren iktidar ve muhalefetin yeni bir anayasa vaadinde bulunurken içine düştükleri çelişkiyi göremeyecek kadar siyasi körlük içerisinde olduklarını söyledi.
1982 Anayasasının dili ve ruhu bakımından sorunlu olduğunu ve bugüne kadar 21 defa değiştirilmiş olması nedeniyle bütünlüğünün de bozulduğunu da değerlendiren Ekşioğlu, Anayasa değişikliğinin nasıl yapılabileceğinin Anayasa’da belirtildiğini bu çerçevede, siyasi partiler, üniversiteler ve sivil toplum kurumlarından oluşacak geniş katılımlı bir kurulun Anayasa’nın ilk 4 maddesi hariç diğer tüm maddeleri ele alarak uzlaşmayla kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlayan, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri önceleyen bütünlüklü, ruhu ve dili ile Türk halkına yaraşır bir metin oluşturabileceğini, her ne kadar oluşturulacak Anayasa’nın da 1982 Anayasası olarak anılacak olmasına karşın halkın tamamına yakını tarafından kabul göreceğini kaydetti.