enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5590
EURO
36,0695
ALTIN
3.007,83
BIST
9.435,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
11°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
10°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C

‘ABD’nin senaryosu aynı, Tayvan Uzak Doğu’nun yeni Ukrayna’sı olabilir’

ABD Başkanı seçildikten sonra ilk Asya ziyareti kapsamında Güney Kore’nin ardından Japonya’da temaslarda bulunan Joe Biden, bölgede yeni bir …

‘ABD’nin senaryosu aynı, Tayvan Uzak Doğu’nun yeni Ukrayna’sı olabilir’
24.05.2022
139
A+
A-

ABD Başkanı seçildikten sonra ilk Asya ziyareti kapsamında Güney Kore’nin ardından Japonya’da temaslarda bulunan Joe Biden, bölgede yeni bir gerilimin fişeğini ateşledi.

Tayvan konusunda Çin’in ‘ateşle oynadığını’ ima eden Biden, Tayvan’ın işgali halinde ABD’nin müdahale edip etmeyeceği sorusuna, “Bu yönde taahhüt verdik. Tek Çin politikasını kabul ettik, üzerine imzamızı attık… Ama Tayvan’ın güç kullanılarak alınması münasip değil” yanıtını verdi.

Bir gazetecinin, “Açık nedenlerden dolayı Ukrayna çatışmasına askeri olarak dahil olmak istemediniz. Konu buna gelirse, Tayvan’ı savunmak için askeri olarak müdahil olmaya istekli misiniz?” sorusuna Biden, “evet” yanıtını verdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı ise Biden’ın bu meselede sözlerine ve hareketlerine dikkat etmesini tavsiye etti. ABD’yi Tek Çin’ politikasına ve Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemeyeceğine dair taahhütlerine bağlı kalmaya çağıran Dışişleri Sözcüsü Vang Venbin “ABD, Çin halkının, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını hafife almamalıdır” dedi. Vang, ABD’nin Tayvan’daki bağımsızlık yanlılarına yanlış mesajlar göndermemesini de istedi.

Tayvan da Biden’ın, ‘Çin’in Ada’ya saldırması durumunda askeri karşılık vereceklerine’ yönelik sözleri için teşekkür etti.

Tayvan sorunu nedir?

Tayvan sorununun temelleri 1950’lere dayanıyor.

Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele alması ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay Şek liderliğindeki Çin çi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a kaçtı. Çan Kay Şek liderliğindeki kişiler, 1912’de kurulan ‘Çin Cumhuriyeti’nin bağımsız olarak adada devam edeceğini savundu.

1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Çin’i temsil eden yapı Pekin yönetimi tarafından en başından beri reddedildi. 1949’dan itibaren birçok ülkenin Çin olarak Pekin merkezli Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanımasının ardından 1971’deki BM’de yapılan oylamada Pekin merkezli Çin Halk Cumhuriyeti, Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edildi.

Pekin, ‘Tek Çin’ ilkesini benimseyerek Çin’i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini ifade ediyor ve Tayvan’ın dünya ülkeleriyle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. Pekin, Tayvan’ı diplomatik olarak tanıyan ülkelerle ilişkilerini donduruyor.

Tek Çin politikasını tanıyan ülkelerden biri olan ABD ise uzun yıllardır Çin’e karşı Tayvan’ı silahlandırıyor ve bölgedeki bir üssü gibi kullanıyor.

Tayvan sorunu Asya-Pasifik’te nelere gebe?

Biden, bu ziyaretinde ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya’nın oluşturduğu Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) Zirvesi’nde liderlerle de bir araya geliyor. Peki, Tayvan sorunu Asya-Pasifik’te nelere gebe, ABD’nin bölgedeki strateji ve hedefleri neler? Bölgeyi yakından takip eden Dumlupınar Üniversitesi’nden Dr. Barış Adıbelli, Sputnik’e değerlendirdi.

Tayvan’ın Amerikan çıkarları açısından Asya-Pasifik’te batmayan bir uçak gemisi olarak tanımlandığını hatırlatan Adıbelli, şunları söyledi:

“ABD’nin Tayvan’dan vazgeçmesi düşünülemez. Tayvan, ABD için jeopolitik ve stratejik bir koz olarak her zaman elinde duruyor. Çin ise başından beri Tayvan’da barışçıl birleşmeyi her zaman savunmuştur. Biden bir şekilde Tayvan’da kuvvet kullanılarak statükonun değiştirilmesine yönelik cevabımız Ukrayna’da Rusya’ya karşı nasıl olduysa, Asya’da da Tayvan nedeniyle Çin’e karşı böyle olacaktır gibi bir paralellik kurdu. Ve bu paralellik ile birlikte Ukrayna’dan sonra da ikinci kriz noktası Tayvan mı diye tartışılmaya başlandı. Benim değerlendirmeme göre ise Asya’da yeni bir Ukrayna krizi başlayabilir. Tabii ABD Tayvan’dan ölümü göstererek sıtmaya razı etme arayışı içerisinde. Sürekli diyor ki ‘Çin size saldıracak, sizi işgal edecek’ her yıl aynı senaryolar üzerinden Tayvan’a muazzam silah satışı yapıyor.”

‘Asya Pasifik’te yeni bir güç merkezi oluşturma arayışı var’

Bölge açısından durumu da değerlendiren Adıbelli, “Japonya’nın da Tayvan’ı öne sürerek yeni bir silahlanma Asya Pasifik’te yeni bir güç merkezi oluşturma arayışı içerisinde olduğunu görüyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“Dikkat ederseniz, son Ukrayna kriziyle birlikte Amerika, Avrupa’da bulunan Almanya’ya göz yumdu ve Almanya, savunma harcamaları için 100 milyar avro Almanya bütçe ayırdı ve F-35 uçakları satın alıyorlar. Benzer bir de Japonya da nükleer silah arayışı içerisinde. ‘Bize de en azından emanet de olsa bir nükleer silah verin, vermezseniz izin verin biz bir gecede nükleer başlıkları yaparız’ diyorlar. ABD bu konuda Avrupa’da Almanya’ya, uzak doğuda da Japonya’nın yeniden askeri gücü olmasına göz yumacak gibi. İkinci Dünya Savaşı’nın arifesinde olduğu gibi bir yeniden revizyonist ülkelerin ortaya çıkması ki bu ülkelerin rövanşist olmayacağını garanti altına da alamazsınız. Çünkü bu ülkelerin İkinci Dünya Savaşı’ndaki kayıplarının intikamını alma adına hareket edebileceğini de düşünmek lazım. Uzak Doğu’da özelikle Çin, Kuzey Kore, Güney Kore’nin, Japonya ile geçmişten gelen, hatta diğer Asya ülkelerinde bir takım tarihsel kötü anıları, problemleri var. Bu bile Güney Kore’nin QUAD’ın içerisinde yer almamasının ana nedenlerinden biri.”

‘ABD ateşle oynuyor, büyük bir kumar oynuyor’

Biden’ın bu ziyaretinde Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi (IPEF) adında yeni bir ekonomik ortaklık ilan edileceğini ifade eden Adıbelli, “Bunun da Çin’in Kuşak ve Yol projesine bir alternatif olduğu söyleniyor. Bunun bir güvenlik boyutunun da olacağı söyleniyor ama ABD’liler bunu reddediyorlar. Ancak ben önümüzdeki günlerde bunun güvenlik boyutunun da olacağını düşünüyorum. QUAD’ı da bu yapının içine eklemleyebilirler” dedi.

Güney Kore ve Avustralya’daki iktidar değişimlerine de dikkat çeken Adıbelli, bölgedeki gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

‘Savaş Ukrayna’da başladı ama Asya-Pasifik’te devam edecek gibi gözüküyor’

“ABD ateşle oynuyor, büyük bir kumar oynuyor. Zaten Biden ziyaretinin başlamasıyla Güney Çin Denizi’nde Çin de bir askeri tatbikat başlattı. Şimdi Kuzey Kore’nin bir nükleer silah deneme ihtimalinden hala bahsediliyor” ifadelerini kullanan Dr. Barış Adıbelli, şunları ekledi:

“Dolayısıyla Tayvan, Uzak Doğu’nun yeni Ukrayna’sı olabilir. ABD’nin amacı zaten Avrupa’nın kapılarını Rusya’ya kapatmak, Rusya’nın kapılarını da Çin’e kapatmak ve ikinci aşamada esas mücadele alanı olan Asya-Pasifik’te Çin’le mücadele etmek. Savaş Ukrayna’da başladı ama Asya-Pasifik’te devam edecek gibi gözüküyor. ABD’nin Çin’i Tayvan’a saldırması yönünde bir kışkırtma arayışı içerisinde olduğunu da görüyoruz. Ukrayna’daki senaryo ile Tayvan’daki aynı. Yani bir şablon gibi Amerika getirdi, Ukrayna’ya koydu. ABD’nin Ukrayna’daki hesaplaması tutmadı. 2014’ten bu tarafa yaptırımlardan dolayı ekonomisi zayıflayan Rusya bir noktadan sonra geri adım atar diye düşünüldü. Ancak bekledikleri olmadı. Ancak ABD ne Asya Pasifik’te ne de Avrupa’da aynı anda iki cephede farklı savaş veremez. Onun için ABD savaşı bir şekilde Rusya topraklarına taşıyıp hatta Karadeniz’e getirerek Türkiye ve Yunanistan’ı bu işin içine bulaştırıp Kafkaslarda ve Batı Asya da bir çatışma çıkarıp, Uzak Doğu’da da Çin’i Japonya, Tayvan gibi yerlerle meşgul edip aradan sıyrılıp kendi küresel hakimiyetini daha da kuvvetlendirme yoluna gidebilir.”

‘NATO’yu küresel bir örgüt yapmak istiyorlar’

Dr. Adıbelli, “ABD aynı zamanda önümüzdeki Madrid zirvesinde NATO’nun bölgesellikten çıkıp, hatta tabiri caizse Avrupa’dan kurtulup küresel bir örgüt haline gelmesini istiyor. NATO’nun bir kanadını da Asya Pasifik’teki bu ülkelerin oluşturmasını istiyor. Onun için hatırlarsanız törende Dışişleri Bakanı Pompeo ‘QUAD’ı Asya’nın NATO’su yapacağız’ demişti. Fakat Biden ona AUKUS’u (15 Eylül 2021 tarihinde Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD tarafından ilan edilen üçlü bir güvenlik paktı) da ekledi. Önümüzdeki günlerde bunları göreceğiz. ABD orada bambaşka yeni bir dünya inşa ediyor” ifadelerini de ekledi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.