ABD, MİLGEM’lerin beşinci fazı olan TCG İstanbul firkateyninde kullanılacak Mk-41 Dikey Atım Sistemi (VLS)’nin satışına onay vermeyince, Türk mühendisler Milli Dikey Atım Lançer Sistemi (MİDLAS)’ni geliştirdiler.
ROKETSAN’ın, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde, Türk Deniz Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda, Mayıs 2020 itibarıyla başlattığı “Dikey Atım Lançer Sistemi Projesi”nde sona gelindi.
Türkiye’nin deniz platformları dikey atım lançer sistemi ihtiyacında dışa bağımlılığa son verecek MİDLAS’ın ilk atışlı testi, Aksaray Atışlı Test Alanı’nda başarıyla gerçekleştirildi. MİDLAS’ın karadan atışlı testlerinin tamamlanmasıyla, sistemin, inşası devam eden MİLGEM İ Sınıfı fırkateynlerin ilki olan TCG İstanbul’a entegrasyonu için de önemli bir aşama geride bırakıldı.
İlk etapta Hisar-D RF ile Türk Deniz Kuvvetleri platformlarına bu lançer ile hava savunma yeteneği kazandırılacak. Devamında ise Siper Blok-1, Atmaca ve diğer milli füzeler de MİDLAS’a entegre edilecek. Böylece Türk donanması platformlarında birçok savunma ve taarruz mühimmatı da kullanabilir hale gelecek.
Dünya üzerinde bu sistemler ağırlıklı olarak gemilerde kullanılabiliyor. Ancak ilerleyen süreçlerde üs ve liman korunması için karada konuşlu versiyonlar üzerinde de çalışmalar sürdürülüyor.
TÜRKİYE DÜNYADAKİ SAYILI ÜLKELERDEN BİRİ OLACAK
HİSAR-D RF füzesinin de sisteme entegrasyonu ile Türkiye, kendi tasarlayıp ürettiği gemisinden, kendi lançeri ve kendi hava savunma füzesini kullanabilen dünyadaki sayılı ülkelerden biri olarak tarihe ismini yazdıracak.
TCG İSTANBUL’A YERLEŞTİRİLECEK
MİDLAS’ın TCG İstanbul’a yetişeceğini dile getiren Murat İkinci, “İstanbul fırkateyninin Deniz Kuvvetlerinin hizmetine girmesiyle beraber MİDLAS’ın hayata geçmesini, orada kullanılmasını hedefliyoruz. Şu anda onunla ilgili bir sıkıntımız yok.” diye konuştu.
MİDLAS’ta kullanılacak füzelere ilişkin de bilgiler veren İkinci, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle hava savunma füzelerini ilk etapta MİDLAS üzerinden atmayı planlıyoruz. Daha sonra özellikle Atmaca gemisavar füzemizin de MİDLAS üzerinden başarıyla atılması için entegrasyon çalışmalarına devam edeceğiz. Bu, bize deniz platformlarından kullanabileceğimiz her tür füzeyi, ROKETSAN’ın milli olarak geliştirdiği füzeleri dikey olarak atma olasılığı sağlayacak. Kardeş şirketlerimiz tarafından savaş platformlarımızın Savaş Yönetim Sistemi de milli olarak geliştiriliyor. Orayla entegre bu tür lançer sistemlerinin milli mühimmatları kullanır aşamaya gelmesi bu konuda artık Türkiye’nin tamamen bağımsız olarak hareket etmesinin önünü açmış oluyor. Hedefimiz Hisar-O’nun denize uyarlanmış olan Hisar-D RF’i ilk aşamada atmak ki bu atış başarıyla tamamlandı. Bundan sonra Siper Blok-1’in MİDLAS üzerinden atılmasını hedefliyoruz. Atmaca ve muadili füzeler gündemimizde. Bunu Deniz Kuvvetlerimizin önceliğine göre belirliyoruz. Şu anda hala daha Deniz Kuvvetlerimizle, SSB ile bu konudaki görüşmelerimiz devam ediyor. Onların önceliğine göre bundan sonraki aşamalarda yapılabilecek bütün faaliyet ve entegrasyonlar ROKETSAN tarafından gerçekleştirilecek.”
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ ‘SOFT-LAUNCH’
Su üstü savaş gemileri ve denizaltı platformları tarafından yoğun olarak tercih edilen Dikey Atım Sistemleri; çoğunlukla hava savunma, seyir, balistik ve anti-balistik füzeleri dikey olarak fırlatan platformlar olarak görev yapıyor. Bunun yanında örneğin ABD’nin kıyı muharebe gemilerinde (LCS) kullandığı Hellfire Anti-Tank Güdümlü Füze (ATGM)’yi fırlatan Dikey Atım Sistemleri de bulunuyor. Sistem 360 derece angajman sağlayabildiği için diğer ‘lançer’lerden ayrılıyor.
Deniz platformları özelinde ise farklı füze tiplerinin kullanımına uygun olmaları, klasik tip lançerlere göre daha az yer kaplamaları, düşük radar kesit alanına (RKA) ve yüksek füze kapasitelerine sahip olmaları da sistemin avantajları içinde yer alıyor. Dikey Atım Sistemlerinde, füze angajmanın başlatılması için farklı teknikler kullanılıyor. Bunlardan en yaygın olanları ise Cold Launch, Hard-Launch ve Soft-Launch. Türkiye de Milli Dikey Atım Sistemi için Cold-Launch ve Soft-Launch alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
Deniz Araçları Daire Başkanı Alper Köse, yaptırımlar üzerine Türkiye’nin kendi fırlatma sistemini yapma kararı aldığını bildirdi:
“FMS (ABD Savunma Bakanlığı Yabancı Askeri Satış Programı), Mk-41’in MİLGEM’in beşinci gemisinde kullanılmasına onay vermedi. Böylece Roketsan ile bir anlaşma imzaladık ve sözleşmeyi Roketsan’ın geliştireceği Dikey Atım Sistemi’ne göre yeniden düzenledik.”
Savunma sanayinden bir kaynak ise MİDLAS’ın Mk-41’e benzediğini fakat bazı yapısal farklılıkları olduğunu söyledi. “MİDLAS 8 metre uzunluğunda. Yani Mk-41’den 30 santimetre daha uzun.” diyen kaynak, şu bilgileri paylaştı:
“Sistem, HİSAR ailesi ve ATMACA füzeleri dahil olmak üzere yerli füzeleri fırlatabilecek. Türkiye, son 10 yılda yerli bir füze fırlatma sistemi geliştirmek için yeterli bilgi birikimini kazandı.”