Çiftçinin başı şimdi de kullanmadığı tarımsal sulama suyu sebebiyle kendilerinden istenen ücretle derde girdi. İzmir Kınık’taki çiftçilerden …
Çiftçinin başı şimdi de kullanmadığı tarımsal sulama suyu sebebiyle kendilerinden istenen ücretle derde girdi. İzmir Kınık’taki çiftçilerden Kestel Sulama Birliği’ne ait sulama sisteminden su kullanmadıkları halde 5-10 bin TL aralığında sulama ücreti talep edildi.
Son bir yıl içerisinde artan girdi maliyetleri ve banka borçları nedeniyle ekonomik krizin içerisine giren ve bu yıl tarlasına yeni mahsul etmekte zorluk yaşayan çiftçinin başı şimdi kullanmadığı tarımsal sulama suyu sebebiyle kendilerinden istenen ücretle derde girdi.
İzmir Kınık ilçesinde faaliyet gösteren Kestel Sulama Birliği’ne ait sulama sisteminden su kullanmadıklarına rağmen kendilerinden 5 bin ile 10 bin lira sulama ücreti talep edildiğini ifade eden çiftçiler, geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek yaşanan duruma tepki gösterdi.
Kınık ilçesinde bir düğün salonunda bir araya gelen yaklaşık 60 çiftçi, avukatlar Orçun Çelik ve Ertan Güngör eşliğinde kendilerine kullanmadıkları tarımsal sulama suyu için gelen ücretleri görüştü.
Toplantıda gelen ücretleri ödeyemeyeceklerini ifade eden çiftçiler, önümüzdeki günlerde kendilerine gelecek olan icra tebligatlarına da itiraz edeceklerini ifade etti.
‘KENDİ SONDAJIMIZINDAN PARA TALEP EDİLİYOR’
İzmir Kınık ilçesinde çiftçilik yapan Sefa Köken, 140 dekarlık tarım arazisinde kendisine ait sulama sondajı ile sulama yaptığını, ancak Kestel Sulama Birliği’ne ait sulama sistemini kullanmamasına rağmen 8 bin 400 liralık şahsına borç gönderildiğini ifade etti.
“İlçemizde tarımsal sulama Sağ ve Sol Sahil Sulama diye ikiye ayrılmış durumda. Sağ sahildeki çiftçilere tarımsal sulama suyu çok iyi gelirken, bizim bulunduğumuz sol sahildeki çiftçilere tarımsal sulama hiç gelmiyor” diyen Köken, “Çünkü Kestel Sulama Birliği’ne ait sistemden hiç su gelmiyor. Bu nedenle biz de kendi çabalarımızla yaklaşık 100 bin lira harcayarak sondaj yaptırdık” dedi.
“Geçtiğimiz yıl sulama sondajı için 70 bin lira elektrik faturası ödedik. Birliğe ait sistemden hiç su kullanmadık. Ancak birlik ben ve birçok çiftçiye 5 bin ile 10 bin lira arasında tarımsal sulama borcu gönderdi” diyen Köken, “Benden 8 bin 400 lira para istiyor. Şu anda ilçede yüzlerce çiftçi bu konudan mağdur. Parayı ödemeyenlere ihtarname gönderilmeye başladı. Birlik şimdi parayı ödemeyenlerin devletin bankaya yatırdığı mazot ve gübre desteğine el koyup alacağını kesiyor. Birliğin yaptığı bu işlem de hukuksuz” diye konuştu.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’
Köken ayrıca, ilçedeki sol sahil bölgesinde 82 bin dekarlık tarım arazisinin bulunduğunu ve bölgede arazisi bulunan çiftçilerin tamamının birliğin haksız uygulamasından mağdur olduğunu belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumların yaşanan soruna bir an önce çözüm bulması konusunda çağrıda bulundu.
Kestel Sula Birliği’nden mağdur olan çiftçilerin avukatı Orçun Çelik, üreticilere kullanmadıkları sudan borç çıkartılmasının haksız bir kazanç olduğunu ifade ederek, önümüzdeki günlerde yaşanan sıkıntıyla ilgili yasal süreç başlatacaklarını ifade etti.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Av. Çelik şu ifadelere yer verdi:
‘VANAYI AÇTIKLARINDA KULLANACAKLARI SU YOK’
‘2011’de bir kanun değişikliği yapılarak Sulama Birlikleri Kanunu çıkartıldı. Sulama işlerini önceden DSİ yapıyordu. Bu kanunla birlikte sulama işlerini sulama birliklerine devretti. Kınık ilçesindeki Kestel Sulama Birliği ise kanun gereği bu işi üstlenmesine karşı çiftçilere su göndermiyor.
Çiftçiler vanayı açtıklarında kullanabilecekleri bir su yok. Ama birlik çiftçilerden kullanmadıkları su için 5 bin ile 10 bin arasında değişen haksız ücret talep ediyor. Bu nedenle çiftçilere tebligatla borç belgesi göndermiş. Çiftçilerimiz de doğal olarak kullanmadıkları bu suyun bedelini ödemek istemiyor.
Bu durumla ilgili gerekli adımları atacağız. Eğer icra takibi açarlarsa bunlara itirazlarımız olacak. Önümüzdeki günlerde çiftçinin borçlu olmadığının tespiti konusunda dava açılacak. Ayrıca birlik başkanı ve yöneticileri hakkında ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçundan suç duyurusunda bulunacağız. Hizmet verilmiyorsa ortada işin layıkıyla yerine getirilmediğinin ve paraların ne gerekçe istendiğinin araştırılmasını talep edeceğiz.”
