Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Fransa Başkanı Cecile Coudriou, İsrail’in Filistinlilere karşı apartheid (sistematik ayrımcılık …
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Fransa Başkanı Cecile Coudriou, İsrail‘in Filistinlilere karşı apartheid (sistematik ayrımcılık) uyguladığına dair rapora yönelik antisemitizm suçlamalarının raporun özünden uzaklaştırma amacı taşıdığını belirtti.
Coudriou, Fransız Courrier de l’Atlas dergisine verdiği röportajda, raporun ciddi tepkiyle karşılaşacağını tahmin ettiklerini ancak buna hazır olduklarını söyledi.
“Argümanları hep aynı; İsrail politikalarına yönelik tüm eleştiriler, İsrail yönetimi tarafından antisemitik olarak nitelendiriliyor. Hatta İsrail’in varlığına karşıyız onlara göre, tabii ki de bu tamamen yanlış. Antisemitizm suçlamaları, sadece dikkatleri raporun özünden uzaklaştırma çabasına hizmet ediyor.” ifadesini kullanan Coudriou, İsrail’in Filistinlilere bu şekilde davranarak demokratik bir ülke kuramayacağını vurguladı.
Cecile Coudriou, raporun İsrail’in ihlallerine kapsamlı bir yaklaşım benimseyerek temel nedenlerini incelediğini ve arkasındaki sisteme ulaştığını, bu nedenle 4 yıl sürdüğünü anlattı.
Rapor tamamen bağımsız şekilde yazıldı
Raporun tamamen bağımsız bir şekilde, aşırı dikkatle, uluslararası hukuka uygun olarak tanıklar, hukuk uzmanları, İsrail ve Filistinli dernekler ile uluslararası kuruluşlarla yapılan mülakatlara dayalı olarak oluşturulduğuna işaret eden Coudriou, şunları kaydetti.
“İsrail’in uyguladığı tüm kanunları, pratikleri ve politikaları en ince ayrıntısına kadar inceledik ve Filistin halkına karşı sadece işgal ettiği bölgelerde değil aynı zamanda küresel bir istibdat ve kurumsallaşmış zulüm sistemi olduğu sonucuna vardık. İsrail’in Arap vatandaşları da, işgal altındaki bölgeler veya Gazze Şeridi’ndekiler kadar olmasa da bu baskıya uğruyorlar.”
Amnesty Fransa Başkanı, İsrail nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan Arapların vatandaşlıklarının bulunmadığını, seçim hakları olsa da 2018’de kabul edilen yasayla Arapçanın artık İsrail’de resmi dil olmaktan çıkarıldığını hatırlattı.
“Dönüş hakkının sadece Yahudilere tanınmasını kınıyoruz. 1950’de geçen bu yasa tüm dünyadan Yahudilerin İsrail’e göç etmesine izin veriyor ancak İsrail 1948’de topraklarını, evlerini bırakarak kaçmak zorunda bırakılan Filistinlerin dönmesine izin vermiyor.” ifadeleriyle İsrail’in sistematik zulmünü örnekleyen Coudriou, raporu Güney Afrika’daki apartheid rejimiyle paralellik kurulduğu gerekçesiyle eleştirenlerin metni okumadığını kaydetti.
“İsrail söz konusu olduğunda gözlerini kapayan uluslararası toplum”
Coudriou, Birleşmiş Milletler’in apartheid suçunu, “bir ırkın başkası üzerinde hakimiyet sağlamak ve baskı uygulamak için yaptığı insanlık dışı eylemler” olarak tanımladığını ve insanlığa karşı suç saydığının altını çizerek, ciddi bir uluslararası insan hakları yasası ihlali olan apartheidin sadece Güney Afrika’ya özgü olmadığını aktardı.
Coudriou, raporun sadece bir kınama olmadığını, her şeyin ötesinde değişime çağrı yaptığına dikkati çekerek, raporun 10 sayfalık tavsiyeleriyle İsrail’in apartheid sistemini parçalamaya başlamak için hukuki araçlara dayandığını ve çözüm aramak için yazıldığı bilgisini paylaştı.
Coudriou şunları kaydetti:
“Bu raporla, İsrail söz konusu olduğunda gözlerini kapayan uluslararası toplumun tepki vermesini sağlamayı umuyoruz. Filistin’deki durum kaçınılmaz değil. Evlerin yıkılmasına, Filistinlilerin hareket serbestliğine yönelik zalimce kısıtlamalar ve yasa dışı yerleşimlere son verilmesini talep ederek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İsrail’e silah satışına katı bir ambargo uygulamasını isteyerek somut eylem alabiliriz.”
Uluslararası Af Örgütü Fransa Başkanı Cecile Coudriou, rapor yayımlanmadan önce, tavsiyeler konusunda bilgilendirmek için İsrailli yetkililerle görüşmeyi talep ettiklerini ancak şu ana kadar kimseyle temas kuramadıklarını aktardı.
Togo Cumhuriyeti, Güney Afrika, Fransa, İsrail, Güncel, Haberler