enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,8375
EURO
35,1392
ALTIN
2.448,60
BIST
10.771,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
28°C
İstanbul
28°C
Açık
Cumartesi Açık
28°C
Pazar Açık
29°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C
Salı Az Bulutlu
29°C
SON DAKİKA
19:27 Büyükşehir zabıtası bayramda da görev başında
19:26 UCLG Başkanı Altay BRICS+ Şehirler ve Belediyeler Birliği Kuruluş Toplantısına Katıldı
19:10 TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul-Berlin arasında imzalanan ‘kardeş şehir’ anlaşmasının 35. Yıldönümünde, Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner ile bir araya geldi
17:20 Ukrayna Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Baykar’ı ziyaret etti
17:06 SASKİ’den yoğun bayram mesaisi
16:28 Kurban Bayramı tatilinde ziyaretçi akınına uğrayan Ayvalık’ta Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, üç vardiya halinde 24 saat mesai yaparak tonlarca çöp topladı
16:27 Başkan Topaloğlu Abdal Musa Anma Etkinliğine katıldı
16:26 Karabağlar’da bayram boyunca 3148 ton evsel atık toplandı
15:50 Pençe-Kilit’ten acı haber
13:10 Canik’ten Kadın İstihdamında Atak
13:09 Buca’da yangın riskine karşı kosa önlemi
13:06 Manisa Akhisar’da korkutan yangın kontrol altında
12:50 İpsala’da 100 dekar buğday tarlası yandı
12:48 Yoga tutkunları Bayraklı’da buluştu
12:46 İZSU, enerji ihtiyacını güneşten karşılayacak
12:45 Karşıyaka Belediyesi’nin ücretsiz tamir hizmetine yoğun ilgi
12:44 ASAT Teomanpaşa’da kanalizasyon hatlarını temizliyor
12:43 Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, tüm hemşehrilerini 22 Haziran Cumartesi günü Anıtpark’ta dev ekranda milli heyecanı birlikte yaşamaya davet etti
12:42 Konak Belediyesi’nde veri kaybına karşı yedekli önlem
12:40 Karnesini alan teleferiğe koştu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bülent Arınç mektup yazmıştı! Hayatını kaybeden FETÖ tutuklusu Nusret Muğla’nın oğlundan şoke eden sözler

Cezaevinde koronavirüse yakalanan 86 yaşındaki FETÖ hükümlüsü Nusret Muğla’nın vefatının ardından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Twitter …

Bülent Arınç mektup yazmıştı! Hayatını kaybeden FETÖ tutuklusu Nusret Muğla’nın oğlundan şoke eden sözler
16.02.2022
171
A+
A-

Cezaevinde koronavirüse yakalanan 86 yaşındaki FETÖ hükümlüsü Nusret Muğla’nın vefatının ardından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Twitter hesabından “Nusret Ağabeyin ardından…” başlıklı 2 sayfalık mektubunu paylaşmıştı. Bülent Arınç gündeme oturan o mektupta “Nusret Ağabey hakkını helal et. Senin ve senin durumunda olanlar için kamuoyunun şahit olabildiği ve olamadığı tüm mecralarda, sesimin ve gücümün yettiğince bildiğim doğruları söyledim. Ama gözler kararmıştı” ifadelerini kullanmıştı.

“ARINÇ’TAN GELEN CEVAPLA ŞOKE OLDUM”

“Bülent Arınç’la babamın ilişkisi samimi, dostane, abi-kardeş gibiydi. Ancak bu süreç başladığından beri bazı şeyler de bizim kulağımıza küpe oldu. Ben saygı duymuyorum.

Babam ‘Bülent abini ara, 65 yıllık dostluğun karşılığı bu mu? diye sor’ demişti. Aradım kendisini, söylediklerim karşısında kendini ön plana koyup kendi ızdıraplarını, kendi problemlerini, damadıyla ilgili problemleri dile getirdi. Sanki çaresizmiş gibi, yapacak bir şey yokmuş gibi. Karşılığı bu oldu, biz de şoke olduk. Ben kendi adıma söyleyeyim şoke oldum.

“LİSE YILLARINDAN BERİ DOSTLARDI”

Benim gördüğüm kadarıyla AK Parti’nin iktidara gelmesine kadar ciddi ilişkileri vardı. Çok sık olmasa da bir araya geliyorlardı. İktidar olduklarında da belli bir yoğunluk, tempo içerisinde arada görüşüyorlardı. Dostlukları gençliklerinden başlıyor, zaten ailece de görüşürdük. Ben annesi Sevdiye teyzeyi çok iyi bilirim. Evlerinde, bahçelerinde çocukluğumuzda çok oynardık. Yani aralarındaki ilişki lise yıllarında bir dostluk, kardeşlik olarak başladığını babam da anlatırdı zaten.”

ARINÇ MEKTUPTA NELER YAZMIŞTI?

“Nusret Ağabey ile lise yıllarımda tanışmıştım” sözleriyle mesajına başlayan Bülent Arınç, Nusret Muğla için, “Kendisi gibi pırıl pırıl insanlarla kitap okur, sohbet yapardık. Sonra berberlikten ayrıldı ve küçük bir kavaf dükkanı açtı. Aynı hizmetine orada devam etti; artık Kavaf Nusret Ağabey olmuştu. Sonra ‘Hizmet Hareketi’ olarak bildiği yolda eğitim faaliyetlerine destek olmaya başladı. Kısıtlı imkânlarını bu yolda kullandı. Topladığı zekat, fitre ve çiftçilerden aldığı ayni yardımlar ile okulların yapım masrafına destek oluyordu. Kendisini sevenlerin Nusret Ağabeyi artık eğitim gönüllüsüydü” ifadelerini kullanmıştı.

“BANKAYA PARA YATIRMAK SUÇUNDAN HÜKÜM GİYİP TAHLİYE EDİLMİŞTİ”

Arınç mektubunun devamında ise şu ifadeleri kullanmıştı;

“15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi ülkemizin üzerine bir felaket gibi çöktü. Uçaklar, helikopterler, tanklar bomba ve kurşun yağdırdı, meclisimiz bombalandı… Bu hain girişim, onlarca şehit ve gazimizin canını fedakarca hiçe saymasıyla ancak önlenebildi. Bugünden hemen birkaç gün sonra Nusret Ağabeyin de birçok arkadaşı gibi ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ iddiası ile tutuklandığını öğrendim. Bırakın silahı, eline bir gün çakı dahi almamış, kimseye kaba bir söz söylememiş, her defasında ‘Biz muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yok.’ diyen o güzel insan, bankaya para yatırmak, eğitim vakfında görev almak, gençlerle ilgilenmek gibi malum suçlamalar ile hüküm giymiş ve ardından tahliye edilmişti.

“ELİMDEN GELENİ YAPMAMI İSTEMİŞTİ”

Kendisine 2 yıl önce geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştum. Kimseye kırgın ya da küskün değildi. 15 Temmuz hain darbe girişiminin bir felaket olduğuna inanıyor ve kendisinin ve arkadaşlarının haksız yere terörist olma iddiası ile yargılandığını, bunun aileler için büyük travmalara neden olduğunu düşünüyordu. Haksızlıkların giderilmesi için benim de elimden geleni yapmamı istemişti. Hakkındaki karar onandıktan sonra cezaevine alındı. Kalp ve çeşitli rahatsızlıklardan dolayı çok sayıda ilaç kullanıyor, kendi başına hayatını idame ettirmekte güçlük çekiyordu. Maalesef tam teşekküllü üniversite hastanesinden alınan raporlar Adli Tip Kurumu tarafından onanmadığı için cezaevi şartlarında kalmaya devam etti.

“KENDİSİNE AİT ANILARIMI KALBİMİN EN MÜSTESNA KÖŞESİNDE TAŞIYACAĞIM”

Hastalığı şiddetini artırdı ve maalesef Kovid’e yakalanarak dün 84 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bu güzel insanla olan hikayemin kısaca özeti budur: kendisine dair anılarımı kalbimin en müstesna köşesinde saklayacağım. Peki ardından söylenmesi gerekenler nedir? Cezaevi şartları hasta mahkumların tedavileri ve tedavi süreçlerinde gerekli koşullar açısından uygun değildir. Kalp ameliyatı olması gerekenler var, kanser hastaları var. Tedavileri mevcut şartlar altında mümkün değil. Bu insanların cezaevinde kalmasının kamuya hiçbir faydası yok. Cezalarının büyük bölümünü zaten cezaevinde geçirmiş insanlar. İnfazlarının ertelenmesinin kamusal faydalarının olduğu gibi bu insanların daha kolay şifa bulabilmelerine de imkan sağlayacaktır. Anayasamızın 17. maddesine göre cezaevlerinde dahi olsalar vatandaşların mutlaka insan onuruna yaraşır bir hayat yaşamaları gerekiyor.

“ADLİ TIP KURUMU YETKİLERİNİ MAKAM VE MEVKİDEN KORKMADAN KULLANSA…”

Çoklu ilaç kullanan, çocukları ile birlikte cezaevinde kalan kanser hastaları var, üstelik Kovid riski altındalar. Bunların infazının ertelenmesi Adli Tip Kurumunun raporları onaylamasına bağlı. Eğer kurum, söz konusu raporları onaylar ise cezaevinden infazları ertelenerek çıkacaklar, belki iyileşmeyecekler ama ev ya da hastane şartları altında tedavileri mümkün olabilecek. Doktorlar inançlı olur, merhametli olur, adaletli olur. Onlar, Hipokrat yemini etmiş insanlardır. Bu insanların cezaevinde kalıp ölüme terk edilmesinin size, yargıya, toplumsal bütünlüğümüze ne gibi bir zararı olabilir? Lütfen bunları düşünün ve bu şekilde hareket edin. Burada sadece Anayasa’nın 17. maddesi değil, Cumhurbaşkanının da af yetkisi önem taşıyor. Sayın Sezer de, Gül de, Erdoğan da bazı hükümlüler için de bu yetkilerini kullanmışlardı. Kaldı ki Adli Tıp Kurumu, kendisine kanun ve yönetmelikler ile verilen yetkiyi hiçbir makam ve mevkiden korkmadan, hukuka uygun şekilde kullansa Cumhurbaşkanın af yetkisini kullanmasına dahi gerek kalmayacaktır.

“NUSRET AĞABEY HAKKINI HELAL ET”

Bu konudaki tek muhatabım 15 Temmuz gecesi eline silah almamış, hiçbir şekilde silahlı eylemde bulunmamış, kendi hallerinde Türkiye’nin her yerinde imamı, müezzini, öğretmeni, doktoru, esnafı, emeklisiyle ‘Sen bu örgütün üyesisin’ denerek cezaevine doldurulmuş insanlardır. Sonsöz; Nusret Ağabey hakkını helal et. Ben, senin ve senin durumunda olanlar için kamuoyunun şahit olabildiği ve olamadığı tüm mecralarda, sesimin ve gücümün yettiğince bildiğim doğruları söyledim. Ama gözler kararmıştı, köşebaşlarını tutan zebaniler kan ve intikam ateşiyle yanıyorlardı. Doğru bildiklerimi söylediğim için ben de hakaret gördüm, azarlandım, horlandım, Fetöcü olarak hedef gösterildim. Sana ve arkadaşlarına faydalı olamadığım gibi kendime de faydalı olamadım. Ama inanıyorum ki bu da geçer ya hu. Göz yaşarır, kalp mahsun olur. Fakat biz Rabbimizin razı olacağı şeylerden başkasını söylemeyiz.”

Bülent Arınç, FETÖ, Politika, Güncel, Haberler

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.