Kırklareli merkezinde bulunan Doku Derneği Başkanı Göksal Çidem, dağların önemini ve korunması gerektiğini hatırlatmak için her yıl 11 Aralık’ın Uluslarası Dünya Dağ Günü olarak kutlandığını belirtti.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Doku Derneği Başkanı Göksal Çidem, dağların yaşamın temel kaynağı olduğunu belirterrek, dünya nüfusunun yüzde 12’si dağlarda yaşadığını ve yaban hayatının ise tamamına yakınının dağlarda ve eteklerinde yaşam bulduğunu belirterek, “Dünyadaki içilebilir su kaynaklarının yarısından fazlası ve temiz hava dağlardadır.” dedi.
Istranca Dağları’nın enerji ve madencilik projeleri nedeniyle paramparça olduğunu belirten Çidem, “Istrancalar, Bulgaristan’da 28 yıldır Biyosfer Rezervi olarak korunuyor. Bizde ise adına yatırım denen projelerle para(m)parça. Istrancalarda sular kirleniyor. Sular ve orman barındırdığı hayat verdiği canlarla yok oluyor. Türler kayba uğruyor. Habitatlar parçalanıp orman bütünlüğü bozuluyor.” dedi.
Koruma ve kullanma dengesi yok sayıldığı için sermayenin dağa çıktığını, domuzların ise İstanbul’a indiğini belirten Çidem, “Sermaye dağa çıktığı için, domuzlar İstanbul’da Boğaza, Kırklareli’nde pazara iniyor. Bodrum şehir merkezine geliyorlar. Yaban hayatı yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlar yok edildikçe gidecek yeri kalmadı.” dedi.
Dünya Dağ Günü’nde, dağlarda yaşayanların temiz bir geleceklerinin olması dileklerinde de bulunan Çidem, açıklamasında şunları kaydetti:
“Dağların yok edilmesi insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Dağlar, sadece yaşadığımız yeri güzelleştiren birer manzara değil, aynı zamanda yaşamımızın temel kaynağıdır. Dağların yok edilmesi, temiz su kaynaklarının azalmasına, iklim değişikliğinin artmasına ve yaban hayatının yok olmasına neden olacaktır. Bu nedenle, dağların korunması için hepimize büyük görev düşüyor.”
Bu arada ormanın ortasına, doğal ve kültürel varlıklarımızın üzerine, ortasına ve tepesine dikilen RES ve Maden projelerine karşı olduklarını da vurgulayan Göksal Çidem,“Bölgede yaşayan insanlarımızla birlikte, bilim ve hukukun destek ve katkılarıyla karşı olmaya devam edeceğiz. Istrancalar Yaklaşık 3 milyon km2. 1/3 Bulgarristan’da, 2/3 ise Ülkemizde. Sınırın diğer tarafı 28 yıldır Biyosfer rezervi olarak korunuyor. Bizde ise adına yatırım denen projelerle para(m)parça. Istrancalarda sular kirleniyor. Sular ve orman barındırdığı hayat verdiği canlarla yok oluyor. Türler kayba uğruyor. Habitatlar parçalanıp orman bütünlüğü bozuluyor. Özetle Bulgaristan Istrancasına girdiğinizde tabelalarda “Dikkat Hayvan Çıkar” yazar. Türkiye tarafında ise “Dikkat Kamyon Çıkar” yazıyor. Aynı ormanın bir tarafında KAMYON, diğer tarafında ise HAYVAN çıkar yazıyor. Koruma ve kullanma dengesi yok sayıldığı için de ‘Sermaye dağa çıktı, domuzlar istanbul’a indi” diye konuştu.