enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,2020
EURO
35,0069
ALTIN
2.504,53
BIST
10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
22°C
Salı Az Bulutlu
25°C
Çarşamba Az Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
SON DAKİKA
19:37 Düzce’de trafikte yarış kazayla sonuçlandı!
19:36 Bursa Gemlik’te TOKİ’deki üniversitelilere tahliye şoku!
19:22 TBMM’de kanun teklifi görüşmeleri sürecek
18:50 Fırat Kalkanı’nda 5 terörist etkisiz
18:36 İzmir’i dünyaya, dünyayı İzmir’e bağlamada havadan yeni hedef
17:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milli sporcu ile güldüren diyalogu
15:50 Konut fiyatlarında yüzde 52 artış
15:42 Başkan Tugay Samsun’da Bandırma Vapuru’nu ziyaret etti
15:40 Başkan Tugay: “İzmir ve Samsun kadersel olarak bağlı iki şehir”
15:39 LÖSEV’in iyileşmiş gençleri, 19 Mayıs’ta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak ve saygılarını iletmek amacıyla Ulus’ta Atatürk Anıtı’na çelenk koydu
15:28 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. Yıl dönümü, 19 Mayıs 2024 Pazar günü Malkara’da düzenlenen tören ve etkinlikler ile coşkuyla kutlandı
15:27 Başkan Özarslan Samsun’dan Gelen Türk Bayrağını ve Toprağı Teslim Aldı
15:20 878 milyon TL’lik SED ödemeleri tamamlandı
14:40 Çiğlili Bisikletseverler 19 Mayıs için Pedal Çevirdi
14:39 Dönem Sonu Toplantısını Yapan Konya Büyükşehir Çocuk Meclisi Üyeleri Beyşehir’de Kamp Yaptı
14:38 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Karaman’da da törenle kutlandı
14:36 Türkiye yüksek hızlı trenlerle taşındı
14:27 Tohum Takas Şenliği’ne “tasarruf tedbiri” iptali
14:26 İzmir’de 19 Mayıs coşkusu Cumhuriyet Meydanı rengarenk
14:25 Kartepe Dağ Deresi Islah Çalışmalarında Son Aşamaya Gelindi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Sosyal medyada ahlaki sınırlar, son derece yüzeysel ve kaygan! 

En kısa yoldan para kazanmak ve yüksek makamlara gelmek için her stratejinin mübah olduğuna yönelik bir toplumsal değişim süreci gerçekleştiğine dikkat çeken uzmanlar, bunun sosyal medyadaki yansımasının, para ve tanınırlık kazanmanın bir yolu olarak daha fazla abone, tıklanma, izlenme veya reklam alma sayısına ulaşmak için cinsiyetçi, ırkçı ve istismarcı içeriklerin fütursuzca üretilmesi şeklinde olduğunu söylüyor.

Sosyal medyada ahlaki sınırlar, son derece yüzeysel ve kaygan! 
05.12.2023
0
A+
A-
Sosyal medyada ahlaki sınırlar, son derece yüzeysel ve kaygan! 

İçerikler haz, eğlence ve duygu sömürüsü odaklı üretiliyor

En kısa yoldan para kazanmak ve yüksek makamlara gelmek için her stratejinin mübah olduğuna yönelik bir toplumsal değişim süreci gerçekleştiğine dikkat çeken uzmanlar, bunun sosyal medyadaki yansımasının, para ve tanınırlık kazanmanın bir yolu olarak daha fazla abone, tıklanma, izlenme veya reklam alma sayısına ulaşmak için cinsiyetçi, ırkçı ve istismarcı içeriklerin fütursuzca üretilmesi şeklinde olduğunu söylüyor. Haz, eğlence ve duygu sömürüsü odaklı üretilen içeriklerle sosyal medyanın, henüz görece yeni bir etkileşim alanı olduğunu ve buradaki ahlaki sınırların, son derece yüzeysel ve kaygan bir görünüm oluşturduğunu vurgulayan Sosyolog Dr. Berat Dağ, “Toplumsal kurumlar ve sosyal medya, eşzamanlı olarak insani değerler çerçevesinde yenilenmedikçe ahlaki sınırların belirginleşmesi son derece güç olacaktır.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araş. Gör. Dr. Berat Dağ, sosyal medyada son dönemde görülen ve ahlaki sınırları aşan bazı paylaşımları değerlendirdi.

Tıklanma uğruna cinsiyetçi, ırkçı ve istismarcı içerikler fütursuzca üretiliyor

Dr. Berat Dağ, sosyal medya içerikleri ile toplumun arasındaki ilişkinin tek yönlü olmadığına işaret ederek, “Yani bu tip sosyal medya içeriklerinin süreklileşmesi aynı zamanda toplumsal anlamda büyük sorunların olduğunu gösteriyor. Bugün en kısa yoldan para kazanmak ve yüksek makamlara gelmek için her stratejinin mübah olduğuna yönelik bir toplumsal değişim süreci gerçekleşiyor. Bunun sosyal medyadaki yansıması, para ve tanınırlık kazanmanın bir yolu olarak daha fazla abone, tıklanma, izlenme veya reklam alma sayısına ulaşmak için cinsiyetçi, ırkçı ve istismarcı içeriklerin fütursuzca üretilmesi şeklinde oluyor. Bu da belirtilen bu içeriklere maruz kalan bireylerin ahlaki açıdan daha büyük bir krize girmesi anlamına geliyor.” dedi.

Aile, eğitim, ekonomi, siyaset ve din gibi kurumlarının dönüşümü hayati önem taşıyor

Tüm bunlara karşı aile, eğitim, ekonomi, siyaset, din ve gündelik hayat kurumlarının hem düşünce hem de eylem açısından eşitlik, özgürlük, kardeşlik, adalet ve dayanışma değerlerine uygun bir biçimde dönüştürülmesinin hayati olduğunu vurgulayan Dr. Dağ, “Böyle kapsamlı bir dönüşüm, sosyal medya içeriklerinin de buna uyum sağlamasına neden olacaktır. Hatta bunun sonucunda sosyal medya içerikleri, sözü edilen bu olumlu değerlerin yaygınlaşması ve çeşitlenmesine de katkı sunar bir hale gelebilecektir.” diye konuştu. 

Bu mecrada dolandırıcılar, çeteler, teşhirciler, röntgenciler serbestçe dolaşıyor

Sosyal medyanın, henüz görece yeni bir etkileşim alanı olduğunu kaydeden Dr. Dağ, “Bu saikle buradaki ahlaki sınırlar, son derece yüzeysel ve kaygan bir görünüm oluşturuyor. Özellikle sosyal medyanın anonim ve aşırı hızlı bir etkileşim imkânı sunması nedeniyle her türden nefret ve şiddet suçunun bu alanda yaygınlaşması ve ivmelenmesi söz konusu olabiliyor. Bugün bireyciliğin kutsanması bağlamında zaten bu tip suçlara karşı ciddi bir toplumsal duyarsızlığın hâkim olmaya başladığı malumdur. Sosyal medyada troller üzerinden yoksullar, göçmenler ve azınlıklara yönelik olarak sürdürülen linçler de bir nevi malumun ilanıdır. Dahası bu mecrada dolandırıcılar, çeteler, teşhirciler, röntgenciler ve ısrarlı takipte bulananlardan yayılan düşünce ve eylem biçimleri serbestçe dolaşıma giriyor. Bunun sonucunda toplumsal güvensizlik, tedirginlik ve korku halesinin yayılması işten bile değildir. Bu sürece karşı toplumsal kurumlar ve sosyal medya, eşzamanlı olarak insani değerler çerçevesinde yenilenmedikçe ahlaki sınırların belirginleşmesi son derece güç olacaktır.” dedi.

İçerikler haz, eğlence ve duygu sömürüsü odaklı üretiliyor

Toplumsal sorunların somut bir çıktısı olarak fenomen içeriklerinin, bu sorunların artması ve çeşitlenmesi noktasında genelde etkili olduğunu da anlatan Dr. Berat Dağ, şöyle devam etti:

“Tamamen haz, eğlence ve duygu sömürüsü odaklı bir biçimde üretilen içeriklerin gençler üzerinde olumsuz bir etkide bulunacağı açıktır. Zira bugün gençlerin büyük bir çoğunluğu işsiz, yalnız ve yoksul. Üstelik gençler, kendisini ifade etme konusunda da sürekli olarak haddi bildirilen bir kesimi oluşturuyor. Bu sömürü, baskı ve ötekileştirmenin sonuçlarından biri de gençlerin kendisi ve çevresine karşı yıkıcı eylemlere yönelmesiyle ilişkilidir. Bugün gençler, fenomen olmak veya fenomenliğini sürdürmek için cehalet, ciddiyetsizlik, laubalilik, lakaytlık ve hatta küfür ve hakaret içeren birçok ifadeyi sosyal medyada sürekli olarak kullanıyor. Bütün bunlar toplumsal geleceğin ciddi bir risk altında olduğunu gösteriyor.”   

Böyle içeriklerin üretilmemesine yönelik bir farkındalığın nasıl oluşacağı ele alınmalı

Sosyal medya platformlarının üretilen içerikleri mutlak bir şekilde denetlemesinin mümkün olmadığını kaydeden Dr. Dağ, çünkü bu platformlarının elde ettiği gelirlerin önemlice bir kısmının, bu içeriklerin sürekli bir biçimde tüketilmesine endeksli olduğunu söyledi.

Dolayısıyla sosyal medya tekellerinin kârını arttırması için düzenli reklam geliri sağlayan seçkinci veya popüler içeriklerin üretilmiş olması gerektiğini de anlatan Dr. Dağ, “Bu nedenle mevcut politik ekonomi yapısı, seçkinci ve popüler içerikleri değerlendirme yetisini haiz bağımsız bilirkişilerden yeterince faydalanmıyor. Aslına bakıldığında veri paradoksu nedeniyle bu denetleme sürecinde en nihayetinde bilirkişilerin de yeterli olamayacağını ifade etmek gerekiyor. Zira sosyal medyaya sürekli olarak insani yeterlilikleri aşacak büyüklükte bir veri yüklendiği ortadadır. Bu nedenle sosyal medya içeriklerini denetlemekten çok böyle içeriklerin üretilmemesine yönelik bir farkındalığın nasıl oluşacağını tartışmak daha anlamlı görünüyor.” diye sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.