enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,8399
EURO
35,1774
ALTIN
2.449,37
BIST
10.471,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
30°C
İstanbul
30°C
Açık
Salı Açık
29°C
Çarşamba Az Bulutlu
29°C
Perşembe Az Bulutlu
30°C
Cuma Az Bulutlu
29°C
SON DAKİKA
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’ de her yıl 2000 kişi AIDS tanısı almaktadır!

Dünya çapında son 40 yılda yaklaşık 40 milyon insan HIV/AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine şu an dünyada yaklaşık 39 milyon insan HIV ile enfekte olup bu sayının yaklaşık 25 milyonunu Afrika kıtasındaki hastalar oluşturmaktadır. 2022 yılında yeni vaka sayısı 1.3 milyon olup küresel anlamda enfeksiyon hızında azalma söz konusudur. Ancak ülkemizde her yıl yaklaşık 2000 kişi HIV/AIDS tanısı almaktadır. Ve bu sayı her yıl artma eğilimindedir.

Türkiye’ de her yıl 2000 kişi AIDS tanısı almaktadır!
29.11.2023
0
A+
A-

Türkiye’ de her yıl 2000 kişi AIDS tanısı almaktadır!

Dünya çapında son 40 yılda yaklaşık 40 milyon insan HIV/AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine şu an dünyada yaklaşık 39 milyon insan HIV ile enfekte olup bu sayının yaklaşık 25 milyonunu Afrika kıtasındaki hastalar oluşturmaktadır. 2022 yılında yeni vaka sayısı 1.3 milyon olup küresel anlamda enfeksiyon hızında azalma söz konusudur. Ancak ülkemizde her yıl yaklaşık 2000 kişi HIV/AIDS tanısı almaktadır. Ve bu sayı her yıl artma eğilimindedir.

HIV ve AIDS nedir?

İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü olarak tanımlanan HIV bir virüs olup insandan insana cinsel yolla, konta mine olmuş ortak enjektör kullanımı veya enfekte tıbbi gereçlerin bütünlüğü bozulmuş deri ve mukoza teması ile veya anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilmektedir.

HIV virüsü bazen bulaştan sonra ağır bir gribal enfeksiyon kliniği ile kendini gösterebileceği gibi, yıllar boyunca semptomsuz olarak da seyredebilir. HIV bağışıklık sistemimizde spesifik bir hücre grubunun sayı ve fonksiyonunu bozarak hastalığa neden olur.

HIV enfeksiyonu tanısı konulmamış hastalar aylar ve yıllar sonra AIDS olarak adlandırdığımız klinik tabloda karşımıza çıkabilmektedirler. Tanım olarak Edinilmiş Bağışıklık yetmezliği sendromu olarak tanımlanır ve belli bir bağışıklık hücre sayısının azalması, fırsatçı nadir bazı enfeksiyonlar ve kanserler ile birlikte görülebilir.

Artık ölümcül değil!

İlk olarak Amerika Birleşik Devletlerinde, 1984 yılında bazı kanser türleri ve fırsatçı enfeksiyonların belli bir grup genç hastada görülmesinin ardından HIV enfeksiyonuna bağlı bağışıklık yetersizliği vakaları tespit edilmiştir. Geride kalan yaklaşık 40 yılda HIV/AIDS konusunda birçok tanı tedavi olanakları meydana gelmiş olup hastalık ilk yıllarda olduğu gibi ölümcül bir enfeksiyon hastalığı olmaktan çıkmış düzenli takip ve tedavi gereken kronik bir hastalık haline gelmiştir. Düzenli takip ve tedavi altında olan olguların beklenen yaşam süreleri sağlıklı bireylere oldukça yakındır. Hastalarımız için kalıcı bir tedavi seçeneği olmayıp ömür boyu antiviral tedaviler almaktadırlar.

HIV enfeksiyonunda semptomlar nelerdir?

  1. Koltuk altı, kasık veya boyundaki lenf bezlerinin şişmesi
  2. Gece terlemeleri
  3. Aşırı yorgunluk
  4. Kilo kaybı
  5. Sık sık ateşlenme ve terleme
  6. Deri döküntüleri , mor renkte cilt lezyonları (Kaposi sarkomu)
  7. Ağızda ve vajinal bölgede tekrarlayan mantar enfeksiyonları
  8. İshal
  9. Kas ağrıları
  10. Akciğer enfeksiyonu (uzun süreli öksürük, balgam)
  11. Enfeksiyon ilerlediğinde tüberküloz ve menenjit gibi hastalıklarda gelişebilir.

 

İnsanları HIV’e yakalanma riskine sokan davranışlar ve koşullar  nelerdir?

  • Prezervatifsiz anal veya vajinal seks yapmak
  • Frengi, genital uçuk, bel soğukluğu gibi başka bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyona (CYBE) sahip olmak;
  • Cinsel davranış bağlamında zararlı alkol ve uyuşturucu kullanımında bulunmak;
  • Uyuşturucu enjekte ederken kontamine iğneleri, şırıngaları ve diğer enjeksiyon ekipmanlarını ve ilaç solüsyonlarını paylaşmak;
  • Güvenli olmayan enjeksiyonlar, kan nakli ve doku nakli ve steril olmayan kesme veya delmeyi içeren tıbbi prosedürler almak (Dövme/Piercing)
  • Sağlık çalışanları da dâhil olmak üzere kazara iğne batması yaralanmaları.

 

Kimler risk altında?

  • Çok partnerli bireyler
  • Homoseksüel bireyler
  • Seks İşçileri
  • Damar içi uyuşturucu bağımlıları
  • Korunmasız cinsel ilişkide bulunanlar
  • Cinsel saldırıya uğrayanlar
  • HIV enfeksiyonu olan hastaların cinsel partnerleri
  • Dövme/Piercing uygulamaları
  • Annesi HIV enfeksiyonu olan yeni doğanlar.

 

Yukarıda bahsedilen risk grubundaki hastaların HIV tanısı açısından tetkik edilmesi önemlidir. Erken tedaviye başlanması hastalığa bağlı fırsatçı enfeksiyon ve kanser oluşumunu engellemektedir. Bulaş yollarından en önemlisi cinsel yol olup kondom kullanımı hayat kurtarıcı olmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.