Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız şoklara karşı …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız şoklara karşı direncini defalarca test ettiğimiz sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız, katma değerli üretimdir. Rotamız, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz de dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya hiç olmadığımız kadar yakınız. Ekonomide çizdiğimiz rota ve geliştirdiğimiz araçlarla ülkemizi, geçmişte sürekli içine çekildiği kısır döngüden arasına sıkıştırıldığı istikrarsızlık çarkından, ezilmeye çalışıldığı güvensizlik dişlisinden kurtardık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’ne katıldı.
Ödül alan bilim insanlarının yaklaşık 3’te birine tekabül eden 21 ismin kadın olmasının kendisi için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Erdoğan, “İnşallah bu ödüller Türkiye‘de bilimsel faaliyet yürüten herkes için birer teşvik unsuru olacak. Bilimin yaygınlaşması ve benimsenmesinde önemli bir görev icra edecektir” diye konuştu.
2021 TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreninin bilim camiasına hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını tebrik etti.
İnsanlığa faydalı çalışmaların, ulaşılan medeniyet seviyesinin sembolü ve tüm insanlığın ortak değeri olduğunu ifade eden Erdoğan, ancak hak tesliminin de ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Batı Medeniyeti her ne kadar referans vermekten imtina etse de bugün bilimde varılan seviyenin temelleri Doğu Medeniyeti tarafından atılmıştır. Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarından sonra kaybolmaya yüz tutmuş bilimi, İslam Medeniyeti adeta yeniden ayağa kaldırmıştır. Tarihe kısa bir yolculuk yaptığımızda Batı’nın karanlık çağlarını yaşadığı dönemde Doğu’nun altın çağını yaşadığını görürüz. O dönemin dünya çapındaki bilim insanları hep bizim gönül coğrafyamızdan çıkmıştır. Ömer Hayyam’lar, Farabi’ler, İbn-i Sina’lar Biruni’ler bizim medeniyet bayrağımız altında tarih yazmıştır” ifadelerini kullandı.
“Geçmişten bugüne köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçmişteki başarılarla iftihar ederek bir yere varılamayacağını da belirterek, “Geçmişten bugüne köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz. Batı ilimde, fende teknolojide ileri noktalara ulaşırken bizim geride kalmamızda nice adaletsizlikler, nice zulümler yanında kendi hatalarımızın eksiklerimizin de payı vardır. Dolayısıyla hayıflanmak çözüm değildir. Yapmamız gereken, üzerimize düşenleri yerine getirmek, çalışmak, üretmek, yeniliklerin öncüsü olmaktır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi yiğit düştüğü yerden kalkar yitik kaybedildiği yerde aranır. Bu toprakların ruhuna, birikimine, bereketine güveniyoruz. İşte bu anlayışla son 19 yılda yaptığımız yatırımlarla, uyguladığımız politikalarla, bilimin ve özgür düşüncenin hamisi olduk, olmaya devam ediyoruz. İnovasyonun ve teknolojinin bel kemiği olan bilim, Türkiye‘nin siyasi bağımsızlığının da teminatıdır” açıklamasında bulundu.
“Biz sonu gelmeyecek bu fetih için yeni fetihler, yeni Fatihler yetiştirmenin derdindeyiz”
Bilimin teknolojinin ve inovasyonun ülkemizde 7’den 70’e benimsenmesi için milli teknoloji hamlesi ve vizyonu rehberliğinde kararlı adımlar atıldığını söyleyen Erdoğan, “Bilim ve teknolojide ilerleyebilmek için insan kaynağından altyapıya, verimlilikten araştırma geliştirmeye kadar her alanda projeler yürüttük. Yürütmeye devam ediyoruz. İnovasyonun özellikle üniversitelerin, özel ve kamu araştırma merkezlerinin teknoloji geliştirme bölgelerinin niteliğini de niceliğini de artırdık. Beşeri sermayeye bilim insanlarımıza, mühendislerimize, araştırmacılarımıza, hatta ilkokul çağındaki çocuklarımıza destek olabilmek için bu alana ayırdığımız kaynakları sürekli artırıyoruz. Rahmetli Cemil Meriç, ‘Bilgi sonu gelmeyecek olan bir fetihtir’ diyor. Biz sonu gelmeyecek bu fetih için yeni fetihler, yeni Fatihler yetiştirmenin derdindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler ülkemizden daha bir çok Aziz Sancar çıkacağının haber cisidir”
Kabiliyetli öğrencilerin Türkiye‘nin dört bir yanındaki dene yap teknoloji atölyelerinde kritik ve stratejik teknolojilere yönelik yeni nesil yöntemlerle eğitimler aldığını bildiren Erdoğan, “Dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’e yarışmalara katılan gençlerimiz, gelecekte dünyayı değiştirenler arasında yer alabilmek için yarışıyorlar, emek harcıyorlar. Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler ülkemizden daha bir çok Aziz Sancar çıkacağının haber cisidir. Safahat’ta Mehmet Akif Ersoy’un Asım’a seslendiği gibi biz de bilim insanlarımıza şöyle sesleniyoruz; O çocuklarla beraber, gece gündüz didinin, giden 300 senelik ilmi sık elden edinin. Fen diyarında sızan namütenahi pınarı hem için hem getirin. Yurda o nafi suları” dedi.
“Bu projelerin sadece birinden çıkacak üst düzey ürün bile ülkemizde milyarlarca dolarlık katma değer oluşturabilir”
Erdoğan, TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile 127 öncü bilim insanının çalışmalarını ülkemize taşımasına ön ayak olunduğunu belirterek, “Bu çağrıyla ülkemize gelen yabancı hocalarımız da var. Yabancı demek hoşuma da gitmiyor. Küresel bazlı hocalarımız da var. Bu hocalarımız aynı zamanda doktora çalışmalarıyla genç bilim insanlarımızı yetiştiriyorlar. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programının yeni çağrısı ile inşallah daha fazla bilim insanını ülkemizin beşeri sermeyesine katmış olacağız. Aynı programın, bir benzerini Ulusal Lider Araştırmacılar adı altında Türkiye‘deki bilim insanlarımız için de tesis ettik. Ülkemize gelen ve ülkemize yerleşik bilim insanlarımız bioteknolojiden nanoteknolojiye, robotikten dijital teknolojilere kadar birçok alanda yüksek bütçeli projeler yürütüyorlar. Bu projelerin sadece birinden çıkacak üst düzey ürün bile ülkemizde milyarlarca dolarlık katma değer oluşturabilir. Hocalarımızın yetiştirdiği gençler, yakın zamanda milyar dolar değerlemeye sahip girişimlerle karşımıza çıkabilir. Bu sebeple ülkemizdeki üst düzey yetkinliklere sahip bilim insanlarımıza destek olmak hepimizin boynunun borcudur” diye konuştu.
“TÜBİTAK’ın araştırma alanındaki desteklerini önümüzdeki yıllarda yeni programlarla çeşitlendiriyoruz”
TÜBİTAK’ın araştırma alanındaki desteklerinin önümüzdeki yıllarda yeni programlarla çeşitlendirileceğinin müjdesini paylaşan Erdoğan, “Aziz Sancar hocamız adına verilecek doktora sonrası araştırma bursunu daha önce duyurmuştuk. Bu bursumuzu 2022 yılı Ocak ayında başlatıyoruz. Programda yer alacak araştırmacıları Aziz Sancar hocamız bizzat seçecek ve kendi laboratuvarında birlikte çalışma yürütecek” şeklinde konuştu.
“Böylece teknoloji üretiminin belkemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istiyoruz”
Yeni bir burs programını daha duyuran Erdoğan, “Bütün ömrünü bilime adayan ve bilim tarihi alanındaki çok kıymetli çalışmalarıyla dünyada çığır açan Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamız adına yeni burs programı başlatıyoruz. Bu burs aracılığıyla yüksek lisans doktora ve doktora sonrası süreçlerinde bilim tarihi alanında çalışmalar yapacak bilim insanlarımıza destek vereceğiz. Üniversite veya üniversitelerimizin, fizik, kimya, biyoloji veya matematik gibi temel bilimler alanındaki bölümlere ilginin istediğimiz seviyelerde olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Bu tablonun önüne geçmek için çeşitli tedbirleri hayata geçiriyoruz. Gençlerimizi temel bilimlere yönlendirmek üzere her yıl 2 bin 300 lisans öğrencisine başarı bursu veriyoruz. Araştırma geliştirme faaliyetleri yürütülen merkezlerde ve teknoparklarda temel bilimler mezunu istihdam eden firmalara maaş desteği sunuyoruz. Bu tür desteklerle gençlerimizin temel bilimlere olan ilgisini artırmayı hedefliyoruz. Böylece teknoloji üretiminin belkemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bilimsel araştırmanın sağlıklı yapılabilmesi için bilim insanlarının son teknoloji altyapılara erişimini sağlamanın da önemli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerine bu sebeple büyük çaplı yatırımlar yapıyoruz. Bir ülkenin, teknolojik yetkinliği araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ve uygulamalı araştırmalar baz olacak makaleler ve araştırma raporları ve temel teknolojiler sayesinde gelişiyor. Yüksek teknolojiye erişebilmenin ilk tohumu temel araştırmalarda atılıyor. Bunun için üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerini destekliyor ve bilimi tahkim edecek adımlar atıyoruz” dedi.
Ülkemizde bilim denildiğinde ilk akla gelen kurumların başında Türkiye Bilimler Akademisinin olduğunu bildiren Erdoğan, TÜBA’nın yaptığı her bilimsel etkinliğin bilim hayatına önemli katkılar sağladığını kaydetti. Erdoğan, Türk İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesinin bunlardan biri olduğunu belirterek, “Bu kapsamda 2021 yılında 12 eser basıldı. Yazımında önemli mesafe alınan bilim terimleri sözlüğü de titizlikle üzerinde durduğumuz bir diğer önemli eserdir. Bu sözlük, bilimin kendi dilimizde üretilmesine ciddi katkı sağlayacaktır. TÜBA’yı bu doğrultuda gösterdiği gayretler sebebi ile özellikle tebrik ediyorum. Türkiye’nin bilhassa son zamanlarda bilime, bilim insanına ve teknolojiye çok büyük yatırımlar yaptığını gören her göz, hakkı konuşan her dil, kabul etmektedir. Ülkemiz bu sayede teknolojisini daha üst seviyelere taşıyarak gayretlerinin meyvesini alma yolunda ilerlemektedir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ekonomisinin önemli bir yerde olduğunu söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:
“Bu gerçeğe inanmayanların da itimat edeceklerini düşündüğüm birkaç örnek vermek istiyorum. Türkiye, küresel yenilik endeksinde bu yıl 10 basamak birden yükselerek ulaştığı 41. sırayla ilk 50 liginde en büyük artış kaydeden ülke oldu. Avrupa Komisyonu’nun 2021 yılı ilerleme raporunda inovasyon ekosistemimiz ‘Türkiye’nin bilim ve araştırma alanlarındaki hazırlıkları çok ileri düzeyde’ denilerek takdirle ifade edildi. Buradan bütün dünyaya seslenerek diyorum ki; bizi izlemeye devam edin. Teknolojik bağımsızlığın, siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek çalışmaya devam edeceğiz.”
“Ülkelerin gücü artık yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçülüyor”
Ülkelerin gücünün artık yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçüldüğüne vurgu yapan Erdoğan, “Savunma sanayinde geldiğimiz nokta bugün bütün dünyanın dilindedir. Türkiye’nin bölgenin geleceğini şekillendiren ülkelerin başında geldiği analizleri giderek daha çok paylaşılıyor. Ülkemizi bu noktaya getirmek için çok çalıştık, çok azmettik, çok fedakarlık yaptık. Bize dayatılan şartlara, yıllarca boyun eğmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesini gösterdik. Artık, sanayinin tüm sektörlerinde parmakla gösterilen ülkelerden biri olmak hedefiyle sürekli vites yükselterek yolumuza devam ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin korona virüs salgınının zorlu ikliminde geçtiğimiz sene olduğu gibi bu seneyi de dünyanın önde gelen ülkelerinden pozitif yönde ayrışarak büyümeyle kapattığını bildiren Erdoğan, “İhracatta geçen ay sonu itibari ile yıllık 221 milyar dolar rakamını yakaladık. Cari fazla vermeye başlayacağımız günler inşallah yakındır. Salgının tetiklediği sıkıntılar, küresel piyasalardaki etkisini sürdürüyor. Tedarik zincirlerindeki kırılmalar sebebi ile enflasyon dahil birçok alanda ekonomiler sınanmaya devam ediyor. Global piyasaların bir parçası olan Türkiye ekonomisi de elbette bu sıkıntıların süreçlerin etkisini hissediyor. Ama biz bu fırtınaya son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız şoklara karşı direncini defalarca test ettiğimiz sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız, katma değerli üretimdir. Rotamız, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz de dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya hiç olmadığımız kadar yakınız. Ekonomide çizdiğimiz rota ve geliştirdiğimiz araçlarla ülkemizi, geçmişte sürekli içine çekildiği kısır döngüden arasına sıkıştırıldığı istikrarsızlık çarkından, ezilmeye çalışıldığı güvensizlik dişlisinden kurtardık” dedi.
Türkiye’nin hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi 19 yılda nasıl böylesine güçlü bir demokrasi ve kalkınma altyapısına kavuşturduysak bundan sonraki hedeflerimize aynı şekilde ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz. Bu mücadelede başarıya ulaşmak için teknolojiye ve teknolojinin itici gücü olan bilimin desteğine ihtiyacımız var. Bilimi anaokulu çağındaki çocuklardan başlayarak her yaştaki, her uğraştaki tüm insanlarımızın gündeminde ön sıralara çıkarmamamız şarttır. TEKNOFEST Kuşağını da gümbür gümbür büyütmeye devam ediyoruz. Bütün bunları gerçekleştirecek insan gücüne, azme ve iradeye sahibiz. Ülkemizi 2023 hedeflerine olduğuna gibi 2053 vizyonuna da bilim insanlarımızın çalışmaları ve gayretleri sayesinde ulaştıracağız” ifadelerini kullandı.
Bakan Varank: “Ülkemizi karşılaştığı her türlü sıkıntıdan, gizli açık tuzaklardan, operasyonlardan ustalıkla çekip, güvenli şekilde yoluna devam ettiren sağlam bir irade yönetimdedir”
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, “Ülkemizi karşılaştığı her türlü sıkıntıdan, gizli açık tuzaklardan, operasyonlardan ustalıkla çekip, güvenli şekilde yoluna devam ettiren sağlam bir irade yönetimdedir. İşte döviz kurları üzerinden ekonomimize yapılan dayatmalara da aynı ustalıkla cevap veren bu irade sayesinde aylardır masa başından üretilen kara propaganda da birkaç saatte yok olup gitti. Her seferinde muhalefete, döviz kurları üzerinden ekonomimizi ölçmenin nasıl büyük bir hata nasıl büyük bir haksızlık olduğunu ifade etsek de gerçeğe dönmeleri çağrısında bulunsak da bizi dinlemediler. Döviz kuru üzerindeki köpük önemli ölçüde ortadan kalkınca şimdi gerçeğin acı tokadıyla neye uğradıklarını şaşırmış durumdalar. Hala meselenin ne olduğunu anlamayıp, iktidar şapkadan tavşan çıkardı diyerek meseleyi illüzyona, sihirbazlığa bağlıyorlar. Hayır, ortada bir illüzyon yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasetteki 40 yıllık tecrübesiyle, milletine olan sevdasıyla, devlet yönetimindeki ustalığıyla şapkadan tavşan çıkartmadı, aksine bir kez daha herkese şapka çıkarttırdı” dedi.
Varank yerlilik vurgusu yaparak, “Son dönemde savunma sanayinde yakaladığımız başarıların yanında sanayinin diğer alanlarında da özlenen neticeleri elde etmeye başladık. Ülkemizin kaderini değiştiren Milli Teknoloji Hamlesi ışığında politikalarımızı belirledik. Tasarladığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı ile Türkiye’nin ithal ettiği ürünleri yerlileştiriyoruz. Bugün makine sektöründe servo motorlardan CNC tezgahlara kadar Türkiye’de üretilmeyen pek çok ürün yerli imkanlarla üretilebiliyor. Şimdi bu programı diğer sektörlere yaygınlaştırarak 919 kritik ürünün yerlileştirilmesine destek olmaya başladık. Ülkemiz bu sayede dışa bağımlılığını her geçen gün azaltacak. Yüksek teknolojili ürün kapasitesini artırarak cari açığı tersine çevirecek” açıklamasında bulundu.
Türkiye Bilimler Akademisi tarafından verilen toplam ödül sayısının 817’ye ulaştığını aktaran TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ise, “TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri sahipleri, alanının önde gelen bilim insanlarından oluşan 20 kişilik Ödül Komisyonunun değerlendirmeleri ile 123 hakem görüşü alınarak belirlendi. 2021 yılında TÜBİTAK Ödüllerine kişisel başvuruda bulunan veya aday gösterilen 182 aday arasından 12 farklı üniversiteden bilim insanına; 3 Bilim Ödülü ve 14 Teşvik Ödülü verilmesine karar verildi. Ülkemizde yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunan bilim insanları, Bilim Ödülü’nü almaya hak kazanmaktadır. Ödüllerin ilk kez verildiği 1966 yılından bugüne kadar 182 Bilim Ödülü, 19 Özel Ödül, 87 Hizmet Ödülü, 536 Teşvik Ödülü ve 2019 Yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü ile toplam 825 bilim insanı ödüllendirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda ödüle layık görülen isimlere ödüller Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edildi. – ANKARA