TÜİK bugün Türkiye’de genç nüfusta işsizliğin yüzde 1,6 oranında azalarak yüzde 20,8 olduğunu açıkladı. Yaşanan ekonomik kriz, işsizlik patlaması …
TÜİK bugün Türkiye’de genç nüfusta işsizliğin yüzde 1,6 oranında azalarak yüzde 20,8 olduğunu açıkladı. Yaşanan ekonomik kriz, işsizlik patlaması özellikle gençleri yurtdışında yaşamaya iten en önemli etkenlerin başında geliyor. Durumun tersine çevrilebileceğine de inanan gençler, “Bu ülkenin bütün gençliğinin içinde, Mustafa Kemal’in yaktığı ateş var” sözleriyle umudun hiçbir zaman bitmeyeceğini belirtiyor.
Kamera: Sinan TUNÇ
Türkiye’nin özellikle son yıllarda başta ekonomi ve adalet alanında yaşadığı sorunlar, gençlerin çoğunun tüm gelecek planlarını yurtdışında kurmasına neden oluyor. Eskiden üniversiteyi okumak, sonrasında geri dönüp ülkesi adına çalışmayı planlayan gençler; artık daha lise çağındayken yurtdışına gitmeyi ve bir daha geri dönmemeyi bile düşünüyor. Çünkü onların deyişiyle, ‘bir kafede çay, kahve içmek dahi lüks oldu.’
İktidarın, genç nüfusun önemini anlamadığını ve gereken yatırımı ve ilgiyi kendilerine göstermediğini belirten gençlerin çoğu, şimdilik tek ‘çıkış yolunun’ yurtdışına gitmek olduğunu düşünüyor. Ancak bu durumu tersine çevirmenin mümkün olduğuna da inanıyorlar. Bir genç, “100 yıl önce nasıl sarı saçlı, mavi gözlü bir insan bu ülkeye geldi, bu ülkeye güzel günleri vaat etti ve o güzel günleri yaşattıysa; emin olun bu ülkenin bütün gençliğinin içinde, Mustafa Kemal’in yaktığı ateş var” diyerek her şeye rağmen ümitlerinin var olduğunu söylüyor.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Beşiktaş Meydanı’nda vatandaşa mikrofon uzattı, “Yurtdışına gitme seçeneğine ilgi duyanların sayısı sizce de artıyor mu? Bu gidişatı tersine çevirmek mümkün mü?” diye sordu. Verilen yanıtlar şöyle oldu:
“İNSANLAR YURTDIŞINDA YAŞAMANIN HAYALİNİ KURUYOR”
Aykut Görgülüer: “Çok fazla arttı. Ülkede hiçbir şekilde geleceğe dair bir beklenti kalmadı. Özellikle genç neslin bütün hayali, bir an önce yurtdışına gidip orada hayatlarını kurabilmek, orada okuyabilmek, orada yaşantılarını sürdürebilmek. Çünkü insanların bu ülkeye dair artık hiçbir umudu kalmadı ne ekonomik anlamda, ne sosyal yaşantı anlamında. Artık bir kafeye gidip çay, kahve içmek dahi lüks oldu bu ülkede. Sokağa çıkarken bile insanlar artık, ‘Cebimdeki para yetebilecek mi? Ay sonunu getirebilecek miyim?’ diye düşünüyor. Bunlar insanların canını çok sıkıyor. İnsanlar her gece eve gittiğinde, ‘Hayatım ne olacak? Geleceğim ne olacak?’ düşüncesiyle uyuyamıyor, sinire, strese giriyor.
“GENÇLİĞİN İÇİNDE, MUSTAFA KEMAL’İN YAKTIĞI ATEŞ VAR”
Herhangi bir adım atılacak mı, herhangi bir umut var mı diye; bırakın o umutları, sadece kafalarımızı başka yöne çevirebilmek için suni gündemler oluşturuyorlar. Örnek, geçen gün Samsun’da (Atatürk Onur Anıtı’na yapılan saldırı) olan gibi. Bildiğiniz cambaz oynatıyorlar, arkamızdan cüzdanlarımızı çalıyorlar. Biz bunların farkındayız. Tek çaremiz, tek ümidimiz de yurtdışına gidebilmek. (Bu durumu tersine çevirebilmek mümkün mü?) Tersine çevirmek mümkün. 100 yıl önce nasıl sarı saçlı, mavi gözlü bir insan bu ülkeye geldi, bu ülkeye güzel günleri vaat etti ve o güzel günleri yaşattıysa; emin olun bu ülkenin bütün gençliğinin içinde, Mustafa Kemal’in yaktığı ateş var.”
“ÜLKENİN BAZI YERLERİNDEKİ İNSANLAR, GENÇLERİN DEĞERİNİN FARKINDA DEĞİLLER”
Hamdullah Tekin: “Günümüzde maalesef birçok genç bunu istiyor. Çünkü gençler çokluklar çağında doğdular ve temel ihtiyaçlarını artık burada karışlayamayınca yurtdışına gitmeyi mecburi olarak istiyorlar. (Sizce bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?) Aslında mümkün olması gerekir. Çünkü Avrupa’nın en genç nüfuslarından olan Türkiye’de bu çok değerlendirilebilir. Gençler Türkiye’ye kazandırılıp, çok güzel yerlere gelinebilir. Ama bunu değerlendiremiyoruz maalesef. Ülkenin bazı yerlerindeki insanlar, gençlerin farkında değiller ya da gençleri değerlendirmenin ne kadar önemli olacağını bilmiyorlar. Maalesef bunun üzerine düşmüyoruz. Değerimizin farkında değiliz. Elimizdekinin kıymetinin farkında değiliz aslında. Yoksa gençlerimiz çok güzel şeyler yapabilirler.”
“İNSANLAR İŞ BULAMIYOR, BULSA BİLE MAKUL MAAŞLARLA VE ŞARTLARLA ÇALIŞAMIYOR”
Rabia Çal: “Evet, fazlasıyla arttı. Beyin göçü var ülkemizde. Çünkü herhangi bir meslek sahibi olan burada iş bulamıyor. İş bulsa bile makul fiyatlarda çalışamıyor. Az ücretle, çok saatler çalışıp fazlasıyla yorulabiliyor. Yurtdışının avantajlarından dolayı da orayı tercih ediyorlar. (Bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?) Gerekli avantajları, çalışanların haklarını verirseniz tabi ki de mümkün. Fakat bu durum ileri zamanlarda pek mümkün gözükmüyor ülkemizde. Bu şekilde devam ederse bunlar iyi günlerimiz.”
“YURTDIŞI HAYALLERİNİN EN BÜYÜK SEBEBİ ÖZGÜRLÜKLER VE EKONOMİ”
Burak Öztürk: “Evet git gide artıyor. Üniversite öğrencisiyim, bölüm fark etmeksizin oluyor bu. Hukukçular, tıp okuyanlar, eczacılık okuyanlar bile gitmek istiyor. Ben çok sayıda artı görüyorum açıkçası. (Neden sizce?) Ülkedeki özgürlükler bence birinci sebep. Daha sonra ekonomik özgürlükler geliyor. Bu sebeplerden dolayı çoğu arkadaşımız ülkeden gitmek istiyor. (Bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?) Bence bir iktidar değişikliğiyle mümkün. Çok zor olacağını sanmıyorum.”
“TÜRKİYE’DE BANKACI OLMAK DEĞİL, AVRUPA’DA GARSON OLMAK İSTİYORUM”
Batuhan Çoban: “Ben bankacılık okuyorum, Türkiye’de bankacı olmak istemiyorum. Avrupa’da garson olmaya ‘okeyim’ (tamamım) şu anda… Çünkü ülkede refah yok, özgürlük yok. İmkanım olsa ben de gitmeyi düşünürüm. Bu durumu tersine çevirmek aslında mümkün. İktidar değişikliği ve eğitim seviyesinin değişmesiyle birlikte mümkün.”
“MEVCUT YÖNETİM BİZİ EN AZ 10 YIL GERİYE GÖTÜRDÜ”
Metin Altun: “Arttı tabi ki. Çünkü buradaki durum iyice kötüye gitmeye başladı. Yurtdışındaki şartlar şu anda daha uygun. Bu durumu tersine çevirmek tabi ki mümkün. Ama bazı şeylerin değişmesi lazım. Şu andaki mevcut yönetim bizi en az 10 yıl geriye götürdü. Bunu kapatmak kolay olmayacak.”
“BURADA FAZLA ÇALIŞMA OLANAĞI YOK”
Beyzanur Ballıkaya: “Arttı. Mesleki yönden bence daha çok arttı. Burada çalışma olanağı fazla yok. (Bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?) Bilemiyorum. Şu anki mezun fazlasıyla mümkün mü hiç bilmiyorum. Artık ona da devlet karar verecek…”
Menekşe Sevim: “Evet artıyor. Bu durum, ülkenin ekonomik kriziyle alakalı. Şu an durum içler acısı.”
“ÜLKE ÇÖKÜYOR”
Murat bey: “İllaki artıyor. (Neden?) Ülke çöküyor. (Bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?) Ülkeyi kalkındırırsan mümkün.”
“DURUMU TERSİNE ÇEVİRMEK İÇİN HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ GEREKLİ”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Arttı. Çünkü ülke kötü. Durumu tersine çevirmek için hükümet değişikliği gerekli. Tek çare o.”