Florürün kuyu ve artezyen sularında, deniz ürünlerinde, çayda bulunan bir element olduğunu belirten uzmanlar vücudumuzun belli bir miktarda florüre ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Florürün kuyu ve artezyen sularında, deniz ürünlerinde, çayda bulunan bir element olduğunu belirten uzmanlar vücudumuzun belli bir miktarda florüre ihtiyacı olduğunu söylüyor. Florürün antimikrobiyal özelliği sayesinde dişin tedavi gereksinimini azalttığını ifade eden Çocuk Diş Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Şebnem N. Koçan, gerekli görüldüğü takdirde her yaşta florür uygulaması yapılabileceğine dikkat çekiyor. Koçan, gerekenden fazla florür alımının ise birtakım sorunların ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor.
Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Şebnem N. Koçan, çocuklarda florür uygulaması hakkında bilgi verdi.
Her yaşta florür uygulanabilir
Florürün kuyu ve artezyen sularında, deniz ürünlerinde, çayda bulunan bir element olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Çocuk Diş Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Şebnem N. Koçan, “Vücudumuzun belli bir miktarda florüre ihtiyacı var. Diş hekimleri çürük aktivitesi, tüketilen su ve gıdaların içeriğindeki florür miktarı gibi bireysel koşulları göz önüne alarak, profesyonel flor uygulamasına karar verir. Gerekli görüldüğü takdirde her yaşta florür uygulanabilir. Ancak florürün uygulanma yolu ve dozu çocuğun yaşı ve genel durumuna göre değişiklik gösterebilir.” dedi.
Florür gerekenden fazla olursa sorunlar ortaya çıkabilir
Uygun dozda ve zaman aralıklarında olduğunda florür uygulamalarının herhangi bir zararı ya da yan etkisi olmadığını dile getiren Koçan, “Günlük alınan florür miktarı gerekenden fazla olduğunda, alınan doz miktarına bağlı olarak birtakım sorunlar ortaya çıkabilir. Dişlerde lekelenmeler, kemiklerde fazla florür birikmesi, tiroid hastalığı, büyüme geriliği, böbrek fonksiyonlarında bozulma, sinir ve beyin gelişiminin etkilenmesi gibi problemler görülebilir.” açıklamasını yaptı.
Florür uygulaması dişin tedavi edilme gereksinimi azaltır
Florürün uygulanma şekline göre 1-2 saat kadar yemek yenmemesi ve su içilmemesi gerektiğine dikkat çeken Koçan, “Dişler fırçalanmamalı veya silinmemelidir. Dişlerde geçici bir renk değişikliği olabilir. Florür, dişlerdeki mineral kristallerinin içine girerek, çürüğe neden olan bakteriler tarafından salgılanan asitlere karşı dişlerin daha dirençli olmasını sağlar. Aynı zamanda florürün antimikrobiyal özelliği vardır. Çürüğe neden olan bakterilerin ürettiği asit miktarının azalmasını sağlar. Yeni başlayan çürüklerin ilerleme hızını ya da tamamen durdurarak dişin tedavi edilme gereksinimi azaltır. Profesyonel florür uygulamalarının 6 ayda bir yapılması önerilir.” şeklinde konuştu.
Çocuk 12 yaşına gelene kadar ebeveynler ağız ve diş bakımını takip etmeli
Çocukların ilk süt dişi sürdükten sonra 6 ay içinde ya da 12 aylık olmadan önce ilk diş hekimi kontrolünün yapılması gerektiğinin altını çizen Çocuk Diş Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Şebnem N. Koçan, “Çocuk için gerekli olan diş bakımı eğitimi aileye ilk diş muayenesi sırasında verilir. Çocuklar 12 yaşına gelene kadar ağız ve diş bakımını ebeveynler takip etmeli. 6 yaşından önce çocuğun el becerisi kendi dişlerini etkin biçimde temizleyecek kadar gelişmemiş olur. El becerisinin gelişebilmesi için önce kendi dişlerini fırçalaması sağlanmalı, ardından ebeveyn tekrar fırçalamalı.” dedi.
6-12 yaş arası dönemde ise çocukların kendi dişlerini temizleyebilecek el becerisine sahip olduğunu ifade eden Koçan sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak dişlerin tam olarak temizlendiğinden emin olunması için çocukların ebeveyn gözetiminde diş fırçalaması önerilir. Bu nedenle çocukların kendi kendilerine diş fırçalamaya başladıkları yaş olan 6 yaş civarında diş hekimi tarafından, mümkünse birebir olarak diş hekimi kliniğinde veya okullarda toplu olarak diş sağlığı eğitimi verilmesi yararlı olacaktır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı