enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5478
EURO
36,0565
ALTIN
2.992,79
BIST
9.510,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
11°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Koku alamama Parkinson belirtisi olabilir

Genelde 65-70 yaşlarında ortaya çıkan Parkinson hastalığı, hareketlerde yavaşlama olarak kendini göstererek hasta ve yakınlarının da hayatını olumsuz etkiliyor.

Koku alamama Parkinson belirtisi olabilir
10.04.2023
55
A+
A-

Genelde 65-70 yaşlarında ortaya çıkan Parkinson hastalığı, hareketlerde yavaşlama olarak kendini göstererek hasta ve yakınlarının da hayatını olumsuz etkiliyor.

Daha genç yaşta da ortaya çıkabilen Parkinson hastalığında hastalığın nedeninin araştırılması gerektiğinin altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Nörolojik Bilimler Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Parkinson olmadan hastalarda ‘premotor’ denen, ileride Parkinsonun gelişebileceğini düşündüren bulgular olabiliyor. Parkinson hastalığı aslında hasta olmadan 10-15 yıl önce belirti veriyor.

En önemli ön belirti ise kabızlık. REM uykusu davranış bozukluğu dediğimiz uyku bozukluğu, uykuda bağırma, korku, kol ve bacaklarda hareket de Parkinson belirtisi olabilir. Ayrıca koku alma bozukluğu da hastalığın ön belirtisi olabilir.

Parkinson hastalarının geçmişine baktığımızda çoğunda bu tarz belirtiler olduğunu görüyoruz. Bu kişilerde Parkinson riski daha yüksek” açıklamasında bulundu.

Parkinsonda en önemli bulgunun hareketin yavaşlaması olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nörolojik Bilimler Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “İkinci bulgu ise titreme. Özellikle istirahat halinde görülen titremelere dikkat edilmeli. Üçüncü bulgu kol ve bacakta ‘katılık’ olarak tanımlanan sertliğin meydana gelmesi. Hastalar hareketleri daha zor yapar, kolunu bacağını kullanırken zorlanır. Son bulgu ise denge sorunları. Parkinson hastaları maalesef çok sık düşerler” dedi.

Parkinson hastaları hareket ettikçe yaşam kaliteleri yükselir

Parkinson hastalarına mümkün olduğu kadar hareketli olmaları tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Parkinson hastaları yürüyüşler yapmalı, günlük işlerini yapmalı ve hareket etmeli. Yoga veya Tai Chi gibi denge egzersizlerinin de büyük yararı var. Hareketle alakalı bir hastalık olduğu için hastalar hareket etmekten kaçınıyor ancak biz bunun tersini yapmalarını söylüyoruz. Yaşam kaliteleri hareket ettikçe yükselir” diye konuştu. 

Parkinson hastalığının seyri ve tedavi aşamasında hastaların halüsinasyon görebildiğini de belirten Prof. Dr. Kütükçü, “Parkinson hastalarının diğer halüsinasyon görenlerden farkı, halüsinasyon gördüğünün farkında olması. Halüsinasyonlar çok hafif başlayıp sonrasında hastayı çok rahatsız edecek noktaya kadar gidebiliyor. Ayrıca tansiyon düşüklüğü görülebiliyor. Ayağa kalkınca baş dönmeleri, düşmeler olabiliyor. Bu yüzden tansiyonları kontrol altında olmalı” dedi.

İleri evre hastalarda beyin pili tedavisi 

Parkinson hastalarına ilaç tedavisi uygulandığını belirten Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “6 grup ilacımız var, onları kullanıyoruz. İleri evre hastalarda beyin pili dediğimiz bir yöntem de uygulayabiliyoruz. Bu yöntemde, beyinde Parkinson ile alakalı çekirdeklere elektrot yerleştirip, dışarıdan bu elektrotu uyararak şikayetlerini gidermeye çalışıyoruz. Beyin piliyle bu hastaların titreme ve yavaşlık gibi şikayetleri çok azalıyor, yaşam kaliteleri yükseliyor. Ayrıca ileri evre hastalarda bağırsaktan verdiğimiz bazı ilaçlar da var” açıklamasında bulundu.

Parkinsonun seyrinin durdurulması ile ilgili çalışmalar sürüyor

Parkinsonun kronik ve uzun süreli bir hastalık olduğunu ve devamlı bir doktor kontrolünde olunması gerektiğinin altını çizen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Her evrede hem hastalıkla hem ilaçlarla ilgili ortaya çıkan yeni bulguları değerlendirip tedaviyi düzenlemek gerekiyor” şeklinde konuştu. Parkinson ile alakalı çalışmaların çok fazla olduğunu vurgulayan Prof. Kütükçü, “Parkinson aşısı ve eksik dopamin üreten hücrelerin beyne tekrar verilmesi gibi kök hücre çalışmaları üzerinde çalışılıyor. Kök hücrelerle beynin tekrar dopamin üretmesi amaçlanıyor. Ayrıca hastalığın seyrini durdurmakla ilgili çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki 10-15 sene içerisinde bu konu ile alakalı çok önemli çalışmalar olacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

Yaş ve genetik Parkinsonda engellenemeyecek risk faktörlerinin başında geliyor

Parkinsonun ileri yaş ve genetik gibi engellenemeyecek risk faktörlerinin bulunduğunu ancak bunun yanı sıra kuyu suyu kullanımı gibi çevresel etkenlerin de önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Özellikle tarım ilaçları ve böcek ilaçlarına maruz kalmanın Parkinson’a neden olabileceği söyleniyor. Ayrıca demir, alüminyum, manganez gibi ağır metalleri yüksek dozda alanlarda Parkinson daha fazla görülüyor. Kafa travmasının da Parkinsona yol açabileceğine dair çalışmalar var” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.