enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

Akdeniz Tipi Belenme Astımda Koruyor !

Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı.

Akdeniz Tipi Belenme Astımda Koruyor !
31.03.2023
71
A+
A-

Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu artıştan çevresel etmenler, modern yaşam tarzı ve beslenmedeki değişiklikler sorumlu tutuluyorHazır ve işlenmiş besinlerin yüksek oranda tüketimine dayanan Batı tipi beslenme modelinin çocuklarda astım sıklığını artırdığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca, buna karşın Akdeniz tipi beslenmenin astımdan koruduğunu vurguladı. 

Bağırsaklarımızda bizimle dost olarak yaşayan, bağışıklık sistemimize omuz veren mikrobiyatamız, yaşamın ilk yıllarında anne sütüyle beslenme ile zenginleşerek gelişmeye başlar.  Bağırsakları adeta bir kale duvarı gibi mikroplardan ve alerjenlerden koruyan mikrobiyatamız; besinlerin sindirimi, vitaminlerin sentezi, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi, zararlı mikropların dışlanması, toksinlerin ve kanserojenlerin uzaklaştırılması gibi görevleri yerine getirir. Modern yaşam tarzında özellikle işlenmiş ve hazır gıdaların, bağırsak mikrobiyatasını olumsuz yönde etkileyerek çocuklarda alerjik hastalıkların artışına sebep olduğunu belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca bu durumu ortaya koyan bilimsel çalışmaları ve astımdan koruyan beslenme önerilerini paylaştı.  

Bağırsak Mikrobiyatasının Çeşitliliğinin Azalması Alerjenlere Duyarlılığı Artırıyor

Bağırsak mikrobiyatamızı ve bağışıklığımızı destekleyen en önemli besinlerden biri lifli gıdalardır. Amerika’da yapılan bir çalışmada haftada 30 farklı çeşit bitkisel besin tüketenlerin en zengin bağırsak mikrobiyatasına sahip oldukları ortaya koyuldu. Bağırsak mikrobiyatasının içeriğinin değişmesi bağışıklık sistemini etkiliyor, zararlı mikrop ve alerjenlere duyarlılığın artışına neden olabiliyor.

Akdeniz Tipi Beslenme Astımdan Koruyor

Pediatric Allergy and Immunology dergisinde yakın zamanda yayınlanan bir makalede Batı tipi beslenme dediğimiz hazır besinlerin yüksek oranda tüketiminin çocuklarda astım sıklığını arttırdığı, aksine Akdeniz tipi beslenmenin ise koruyucu olduğu ortaya koyuldu. Ayrıca yaşamın ilk yıllarında tek tip beslenme yerine günlük diyette besin çeşitliliğin sağlanması durumunda 6 yaşında astım görülme sıklığının azaldığı belirtildi. Öyle ki günlük diyete eklenen her farklı besin için astım riskinde %26′ lık bir azalma olduğu rapor edildi. 

Meyve, Sebze, Balık ve Yoğurttan Zengin Bir Diyet Astım Riskini Azaltıyor

Avrupa’daki pek çok ülkeyi kapsayan çocukların hamilelikten itibaren uzun süreli takip edildiği başka bir çalışmada; meyve, sebze, balık ve yoğurt açısından zengin bir diyet tüketilmesinin yine 6 yaşında astım riskini azalttığı gözlendi. Özetle bu çalışmalar bize bağırsaklarımızdaki iyi mikropları yani mikrobiyatamızı doğal ve tek tip besinle değil çok sayıda besinle beslersek astım olma riskimizin azaldığını söylüyor. 

Doğru Beslenme, Uzun Süreli İlaç Kullanma İhtiyacını Ortadan Kaldırıyor

Tüm bu bilgiler ışığında, hem kendimizi hem çocuklarımızı alerji ve romatizma gibi hastalıklardan korumak ve bağırsak mikrobiyatamızı güçlendirmek için işlenmiş gıdalardan uzak, çeşitli lifleri içeren Akdeniz tipi sağlıklı bir diyet uygulamamız uygun olacaktır. Beslenmemizi düzenleyerek hastalık riskimizi azaltabilir ve böylece uzun süreli ilaç kullanma ihtiyacımızı da ortadan kaldırabiliriz. “Tıbbın Babası” Hipokrat’ın da dediği gibi “Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kalan kısmı da hastadır”.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.